« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

07 Mar

2016

Zaman’ı susturmak ya da akılsızlığın normalleşmesi

MURAT AKSOY 01 Ocak 1970

Önceki gece yarısı Twitter fenomeni Fuat Avni, Zaman Gazetesi’ne kayyum atanacağını, kararı veren Sulh Ceza Hakimliği’nin numarasını da vererek yazdı.

Karar öğleden sonra ilgili Sulh Ceza Hakimliği’nden çıktı.

O saatlerde ben de gazetedeydim. Gazetede yöneticiler, yazarlar, destek olmak için gelen yazarlar ve okuyucular vardı.

Saatler 24.00’e geldiği sırada da polis, tazyikli su, biber gazlı müdahalesinden sonra binaya girdi. Ardından da avukatlar, kayyumlar polis nezaretinde gazetenin 4. katındaki yönetim katına çaktılar. Tüm bunları canlı olarak içimiz burularak izledik.

Bu satırları yazarken gazete çevresinde polisin gazete ye destek için gelen vatandaşlara sert müdahalesi devam ediyordu.

HUKUKİ DEĞİL SİYASİ BİR KARAR

Zaman Gazetesi’nin içinde olduğu Feza Medya Grubu’na kayyum atanma gerekçeleri 28 Ekim 2015’te kayyum atadıkları Koza Grubu’yla neredeyse aynı.

Gerek Koza Grubu gerekse Feza Grubu’na kayyum atanması hukuk kılıfı giydirilmiş siyasi kararlardır.

Bu siyasi kararları alan ise, “Modern İstiklal Mahkemeleri” olarak işlev gören “Sulh Ceza Hakimlikleri”dir

Koza Grubu’na atanan kayyumların yönetim maharetlerini gördük. 28 Ekim 2015’te el koydukları iki TV kanalını ve iki gazeteyi ticari değerlerin sıfırladıktan sonra 3 Mart 2016’da kapattılar. Hukuki süreç sonuçlanmadan, kurum milyarlarca liralık zarara uğratıldı. Hedef, adalet sağlamak değil öteki, düşman, hain gördüğünü yok etmek olunca bu sonuç daha iyi anlaşılıyor.

Hiç kuşkunuz olmasın Feza Grubu’na atanan kayyumların, Zaman, Todays Zaman Gazeteleri, Aksiyon Dergisi ve Cihan Haber Ajansı’nın başına da aynı şeyleri yapacaklar.

Feza Grubu’na kayyum, 3 sayfalık bir kararla atandı. Bu atama, Erdoğan/AKP iktidar blokunun içinden geldiği muhafazakâr kültürel kimliği homojenleştirme ve kendi dinsel yorumu dışında kalan tüm farklı dini yorum ve bu yorumlardan çıkan farklı cemaatleri yok etme girişimidir.

Erdoğan/AKP iktidar blokunun bunu gerçekleştirme yani kendi dinsel yorumunu biricikleştirme, farklı yorum ve cemaatleri yok etme amaçlarının arkasında; dini/ilahi değil seküler/siyasi bir hedef vardır. O hedef de, sahip oldukları iktidarı korumadır. İktidarı ne için korumak istediklerini de hepiniz biliyorsunuz.

GÜÇLÜ TEK PARTİ’DEN FAŞİZME

Son bir hafta içinde IMC TV susturuldu, BengiTürk TV anlaşma koşullarını yerine getirmediği için kapandı. Daha önce kayyum atanan Koza Grubu’na ait Bugün, Kanaltürk televizyonlarıyla Bugün ve Millet gazeteleri sıfırlanıp, kapatıldı.

Ve dün.

Dün sadece Zaman, Todays Zaman, Aksiyon ve Cihan Haber Ajansı’na kayyum atanmadı, CNN içindeki gönüllü kayyumlar Taha Akyol, Mirgün Cabaş ve Emin Çapa’nın programlarına son verdiler. Türkiye'nin en büyük şirketlerinden olan Boydak Holding, terör örgütüne destek verdiği iddiasıyla polis tarafından basılıp, yöneticileri göz altına alındı.

Türkiye’de son dönemde olanlara ilişkin siyaset biliminin alnına giren pek çok tanım yapılıyor.

En çok duyduğumuz yönetimin otoriterleştiği, tek adam rejimine döndüğü.

Ancak bu dünkü gelişmelerle artık şunu rahatça söyleyebiliriz; Türkiye güçlü bir tek parti yönetiminden hukuku siyasal araç hale getirilmesi ile faşizme evriliyor.

Bu gidişi durdurabilecek olan tek şey, siyasettir. Siyasal alanda partiler, sivil alanda sivil toplum ve temsilcilerinin kendi aralarında kuracakları “demokrasi koalisyonu”dur. Erdoğan/AKP iktidar bloku bizi böldükçe, biz daha çok birleşmeliyiz.

Siyasallaştırılmış mahkeme kararlarıyla susturulan medyaya güçlü biçimde sahip çıkmayan siyasi partiler ve sivil/toplum sayesinde faşizm kendisini daha çabuk kurumsallaştırıyor.

Belki son sözü de Erdoğan/AKP iktidar blokunu eleştirisiz destekleyenlere söylemek lazım. Türkiye sayenizde hem zihnen hem de duygusal olarak bölünüyor. Biz gücümüz kadar itiraz ediyoruz ama bu yetmiyor. Eğer bu bölünmeden siz rahatsız değilseniz, vicdanınız yalanlarla, hayallerle, hukuksuzlukla rahatsa söz bitmiş demektir.

Evet, Türkiye faşizme doğru evriliyor ve bu akılsızlığın normalleşmesi olarak yaşanıyor.

Ziyaret -> Toplam : 125,36 M - Bugn : 120358

ulkucudunya@ulkucudunya.com