Ülke yanıyor, dert başka!..
Mehmet Türker 01 Ocak 1970
Son 24 saatte aslan gibi 8 vatan evladını daha şehit verdik… Sizler bu yazıyı okuduğunuz zaman Allah saklasın şehit sayısı belki daha da yükselecek…
Cizre halka açıldı ve manzarayı gördük…
Enkaz haline gelmiş bir kent…
Her yer harabeye dönmüş, insanların evleri barkları yerle bir olmuş…
Enkazı Eminanımın kaldırması bekleniyor!..
* * *
Memleket yanıyor!..
Millet kan ağlıyor!..
Ve ülkenin Cumhurbaşkanı Nijerya’dan sesleniyor:
“Bu iş daha bitmedi”
Nedir bu iş?..
İki gazeteci ille de cezaevine atılacak, burunları sürtülecek, ülke huzura erecek!..
* * *
Ülke yanarken yeni yeni hukuki gerçekleri (!) öğreniyoruz…
Savcılık, Anayasa Mahkemesi kararı uyarınca tutuklamayı kaldıran Ağır Ceza Mahkemesi’nin bir üstüne itiraz edebilirmiş…
Ve bu durumda elbette ki uygun olanı, üst mahkemenin de bu itirazı yerinde bulup iki gazeteciyi içeri tıkması, milletin içindeki ateşi (!) söndürmesi!..
Peki “Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının kesin olması” nedir?.. Canım onu ileriki yıllarda tartışırız!..
* * *
Ülke yanıyor, şehitler geliyor, analar feryat ediyor, Cumhurbaşkanı, iki gazetecinin tekrar tutuklanması halinde olabilecekleri yine Nijerya’dan seslendiriyor:
“AİHM’e giderler… AİHM eğer Anayasa Mahkemesi istikametinde karar verirse sadece tazminat bakımından bağlayıcıdır. Devlet itiraz eder veya tazminatı öder”
Yani, “Parayı verir, yine de yatırırız” demeye
getiriyor…
Başka?..
Ülkenin Cumhurbaşkanı “Anayasayı ben ihlal etmedim, Anayasa Mahkemesi ihlal etti” diyor…
Allah aklımızı korusun!..
* * *
Ülke yangın yeri…
Terör her yerde…
İstanbul’un göbeğinde DHKP-C terör örgütü, Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’ne uzun namlulu silahlarla saldırı düzenliyor, iki kadın terörist etkisiz hale getiriliyor…
Okmeydanı’nda bir üniversite rektörünün aracına ve TEM Tekstil Kent önlerinde yine bir araca terör saldırıları düzenleniyor…
Ülkenin Cumhurbaşkanı Gine’de konuşuyor:
“Buradaki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni değiştirmek faydalı olur, çok daha güzel bir hale gelmiş olur. Çünkü balkona çıkıp denize baktığımız zaman dedim ki burası Gine’nin makamına yakışmıyor, bunu da halletmemiz lazım”
* * *
Bir o eksikti, onu da halledecek!..
Gine Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı beğenmiyor, bunu da açıkça söyleyerek Gine’yi, Gine halkını küçük düşürüyor…
Türkiye’de her iş bitti, zenginlikten uçuyoruz, her birimiz altınla tartılıyoruz, Gine Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı halletmek bize
düştü…
Halimiz, Sultanahmet’te dilenip, Yeni Cami’de sadaka verenlere benzedi!..
* * *
Oradan ışık hızıyla Türkiye’ye dönelim…
Son 24 saatte 8 şehit…
Yıkılmış, harabe hale gelmiş kentler, iç savaş
manzaraları…
Ülke yanıyor, millet
ağlıyor…
Uğraştığımız işlere bak!..
Enflasyon düşmüş!..
Oh ne ala, herkes artan parayla bu yaz istediği yere tatile çıkabilir..
TÜİK’e göre hayat güzel!..
Enflasyon düşmüş, ama kıymanın kilosu 45 lira…
Ikındılar sıkındılar, devlet zoruyla bile 32 liraya indiremediler…
Dünyanın en pahalı etini yiyoruz, pardon yiyemiyoruz…
Sebze-meyve ateş pahası, bunlar kağıt üzerinde hayatı ucuzlatıyorlar…
Emekliler 100 lira zammı aldı; madem hayat da çok ucuzladı, bari gemiyle dünya turu için şimdiden rezervasyonlarını yaptırsınlar!..