« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

07 Mar

2016

“Yeni Anayasa” denilen aldatmaca

Rahmi Turan 01 Ocak 1970

AKP’li Meclis Başkanı İsmail Kahraman yeni anayasa yapmak için partileri yeniden masaya çağırıyor, CHP de haklı olarak “Biz bu oyuna gelmeyeceğiz” diyor.
Bu durumda ne olacak?
Başbakan Davutoğlu “Yeni anayasa CHP’siz de olur” diye diretiyor.
Nasıl olur? Halkın yüzde 25’ini temsil eden bir partinin katılmadığı anayasa Türkiye’nin anayasası değil, sadece AKP’nin anayasası olur.
Bir Başbakan bunu nasıl düşünebilir?

* * *

Ülkemizin önde gelen hukukçularından olan CHP eski milletvekili Prof. Dr. Süheyl Batum, AKP’nin yeni anayasa yapma çabalarının bir “aldatmaca” olduğunu söylüyor ve:
“Bizler, sonuna kadar, çağdaş, demokratik, karşı devrime karşı koyacak, özgürlükçü bir anayasa değişikliği için beraberiz. Ama iktidarın bu ‘yeni anayasa’ denilen aldatmacasına da hep beraber karşı koyacağız.” diyor.
Türkiye’de siyaset falan kalmadığını söyleyen Süheyl Batum’a göre:
“Türkiye’de on yıldır Anayasa tartışıyoruz. Anayasa’yı değiştirmek isteyenler ‘Yetmez ama evet’ diyor. Madde olarak neler yazıyorsunuz?’ diye soruyorsun ‘Onu boş ver, şimdilik yetmez ama evet’ diyorlar. Amaç ve hedefleri başka bir şey. Oynanan oyunu görmemizi engellemek istiyorlar.”

* * *

Batum, şöyle devam ediyor:
“Bu ülkenin tamamı işgal altındayken Meclis-i Mebusan üyeleri ile ilk Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri’nin temsilcilerinden oluşan bu Meclis tarafından ilk anayasasını 1921’de yapmış bir ulusun, 90 yıl sonra ‘İlk defa sivil anayasa yapıyoruz!’ diye davranması, hem Atatürk’e, hem millete saygısızlıktır.
‘Yeni Anayasa’ denilen bu aldatmacaya hep beraber sonuna kadar karşı çıkacağız.
Çünkü bunların amacı kötüden de kötü!”

Hedefteki Türkiye!

Tehditler artık açıkça Türkiye’ye yöneldi.
Ülke olarak adım adım, bilinmeyen bir geleceğe yürüyoruz.
İç ve dış politikadaki hatalar “hurma” hikâyesine döndü.
“Düşünmeden yenilen hurmalar, bir gün gelir karnınızı tırmalar!” filan denir ya…
Öyle!
Birkaç yıl önce “Emevi Camii’nde cuma namazı kılacağız” diyenler, şimdi Suriye semalarında uçağımızı bile uçuramıyorlar.
Bu nedenle, 40 kilometre menzilli obüs topları ile uzaktan atışlardan başka bir şey yaptığımız yok!
Bu arada, güya dostumuz ve müttefikimiz (!) olan Amerika adım adım “Bağımsız Kürdistan devleti”ne doğru gidiyor! Bizler de ülke olarak, tribündeki seyirciler gibi bu gidişi izliyoruz!

* * *

Sevgili okurlar. Son gelişmelerle ilgili olarak sizlere Ortadoğu konusundaki uzmanların şu görüşlerini aktaracağım:
- “Dış politikadaki hatalar, yanlış ön görüler Türkiye’yi adım adım Suriye’den sonraki ülke konumuna doğru sürüklüyor. Sıranın bize gelmesi meselesi, uçak krizi ve yanlış politikalar sonucudur.”
- “ABD ile Rusya önlerine Ortadoğu haritasını koymuşlar, Irak’ın ve özellikle de Suriye’nin nasıl şekillendirileceğini, yeni haritanın nasıl olacağına dair mutabakata varmışlar
bile…”
- “Türkiye’nin güneyinde, Suriye’nin kuzeyinde Kürt kantonları oluşturuyorlar. Hiçbir güç şu aşamada bunu engelleyemez. Suriye’nin bölünmesi, Türkiye üzerindeki tehlikeleri artıracak.”
- “İktidarın teslimiyetçi politikaları Suriye’de duvara tosladı. ABD ısrarla “Biz YPG’ye güveniyor, terör örgütü olarak görmüyoruz” diyor. Bizimkiler “Ey Amerika! Siz nasıl dostsunuz?” diye bağırıyor ama sonuç sıfır!
Kötü yönetimin sonucu maalesef hüsrandır!

Te­bes­süm

“Malûliyet aylığı!”

Gazeteci dostumuz Cafer Yarkent’ten bir öykü:
“Emekli olduğumun ertesi günü Sosyal Sigortalar’a gidip müracaatımı yapayım, dedim.
Masadaki memure, yaşımı teyit etmek için ehliyetimi istedi.
Ceplerimi karıştırdım ‘’Cüzdanım, yanımda değil. Bir koşu eve gidip getirebilirim” dedim.
“Yok canım” dedi memure, “Geçin şuraya, gömleğinizi açın lütfen”
Düğmeleri açtığımda, kıvırcık, kırlaşmış göğüs kıllarıma bakıp “Bu kirli renk, benim için kanıt olarak yeterli!” dedi memure hanım ve müracaatımı aldı, “Sonra tüm evraklarını getir’’ diye de tembih etti. Çok yardımcı oldu sağ olsun…
Eve döndüğümde, sigortada başıma geleni bizim hanıma anlattım.
“Pantolonunu da indireydin keşke!” dedi karım, “malûliyet de bağlarlardı belki!’’

Gü­nün Sö­zü

Hayatın ne kadar uzun olduğu değil, ne kadar iyi olduğu önemlidir!

Ziyaret -> Toplam : 125,36 M - Bugn : 119452

ulkucudunya@ulkucudunya.com