Siyasette yeni arayışlar
İRFAN SÖNMEZ 01 Ocak 1970
AKP içinde eski isimlerin oluşturduğu muhalefet gittikçe eleştiri dozunu yükseltiyor. Hüseyin Çelik'in Zaman gazetesine kayyım atanmasıyla ilgili söyledikleri bu muhalefet biçiminin son örneği. Çelik, hem Zaman gazetesine el konulmasını hem de sonrasında bu hukuk dışı uygulamayı sessiz sedasız protesto edenlere reva görülen muameleyi eleştirdi.
Şu sıralar Erdoğan'ı en çok rahatsız eden, cemaate yönelik operasyonların birileri tarafından eleştirilmesi. Nitekim AKP'de bir çok kişi vicdanı kanamasına rağmen ağzını açıp tek laf edemiyor. Milletvekilleri saray baskısı altında düşüncelerini terennüm edebilme cesaretini gösteremiyorlar.
Kayseri merkezli Boydak grubuna yapılan operasyon biraz da parti içi muhalefete verilmiş bir cevaptı. Muhalefet başkanlık sistemine geçilmesi halinde altlarındaki zeminin kayıp gideceğini biliyor. Onun için ne yapılacaksa bir an önce yapılması düşüncesi ağır basmış durumda. Aksi takdirde gittikçe etkisizleşerek Abdullatif Şener'in durumuna düşecekler.
Yeni parti kurulması fikri şimdilik Gül faktörü yüzünden mümkün görünmüyor. Gül, bugüne kadar risk alan,terleyen,mücadele eden bir politikacı portresi çizmedi.Bundan sonra bu şablonun dışına çıkar mı bilinmez.Ayrıca muhtemel bir başkanlık sisteminde Erdoğan nefretinin önünü açacağını,kendini başkanlığa taşıyacağını düşünüyor olabilir. Bu bakımdan yeni bir parti çok yakın bir ihtimal gibi görünmüyor. Gül'ün çekingenliği hayır/evet pozisyonunda durması ötekilerin de önünü tıkıyor.
Ama hem mecliste hem de meclis dışında başkanlık sistemine karşı olan Erdoğan'ın her dediğine evet demeyecek önemli bir grup var. Davutoğlu'nun da başkanlığa çok istekli olduğu söylenemez.Şu sıralar referandum için 330 milletvekili hesabı yapan Saray AKP grubunda muhalefetle ilişkili olanlar tarafından beklenmedik bir yenilgiye uğratılabilir. Çünkü vekiller de parlamenter sistemden vaz geçilmesi halinde bir çok ayrıcalıklarını kaybedeceklerini biliyorlar. Meclis dışından atanacak bakanlara artık hiç bir şey yaptıramayacaklarını,ellerinde ki gücün büyük kısmını Saray'a kaptıracaklarını görüyorlar. AKP muhalefeti şimdilik yeni bir parti kurmak yerine Başkanlık sistemine engel olma noktasında duruyor. Bu yeter mi,belki Erdoğan'ı geçici olarak durdurur ama yeni bir siyaset tarzına kapı aralamaz.
MHP VE AKŞENER FAKTÖRÜ
Yeni bir muhalefet arayışından söz ederken MHP'de ki muhalefeti unutmamak gerekir. Şimdilik üç adayın çıktığı MHP'de esas sorun Kurultay'ın yapılıp yapılmayacağı. Düne kadar HDP ile yan yana gelmeye bile karşı olduğunu söyleyen Bahçeli bir kaç gündür yeni Anayasa için herkesten fazla istekli görünüyor. HDP ile CHP'ye Anayasa Komisyonuna katılın çağrıları yapıyor. Bu keskin değişimin arkasında Kurultay hesapları var. Bahçeli adeta Erdoğan'a kur yaparak MHP kurultayı ile başkanlık sistemi arasında bir takas öneriyor.
MHP seçmeni Bahçeli'nin akıl sır ermeyen politikalarından uzun zamandır rahatsız. Bir kaç haftada delegelerin yarısının muhalefete imza vermesi,onun yarısı kadarının da söz vermesi bu rahatsızlık ve güvensizliğin ifadesi. MHP'liler Bahçeli'nin politikalarını beğenmemekle kalmıyor ona güvenmiyorlar da. Kurultay yapılması halinde Bahçelinin hiç bir şansı yok. Onun için bütün hamlesini mahkemeden Kurultay kararı çıkmaması için yapıyor. Delege veya taban umurunda değil,orada kaldıkça bu politik tablonun devam edeceğini biliyor.
MHP'nin üç adayı da önemli isimler,Koray Aydın tecrübeli, Sinan Ogan genç ve yetenekli, Meal Akşener popüler ve toplumun her kesiminden ilgi görüyor. Ötekiler henüz sahaya inmedi ama Akşener gittiği her yede Başbakan gibi karşılanıyor. Gül de olmayan risk alma cesaretine sahip olduğunu gösteriyor. Alternatif arayanlara alternatifimizi bulduk dedirtiyor. Akşener'in çıkışı MHP tabanı kadar AKP ve Saray tarafından da takip ediliyor. MHP'de ki değişim rüzgarı hedefine varırsa siyasi tabloda çok şey değişebilir.Hukuk işlerse önümüzdeki günlerde MHP deki yarış ciddi bir iktidar alternatifi ortaya çıkaracaktır. Ama tabi hukuk işlerse...