BEŞ BİN HÂKİM SAVCI.. DEHŞET!
Mehmet Tezkan 01 Ocak 1970
Haber mühim..
700 hâkim ve savcının ihracı ve yargılanması için düğmeye basılmış..
Suçları ne?
Paralel yapının yargı ayağında yer almak..
HSYK Başkanvekili Yandırmaz’a göre paralelci hâkim ve savcı sayısı beş binmiş..
Beş bin..
Peki, bu beş bin hâkim ve savcının verdiği bütün kararlar yeniden gözden geçirilecek mi?
Gözaltı kararları..
Tutuklama kararları..
Mahkumiyet karaları..
Tazminat kararları..
İmar kararları..
İflas kararları..
Tek tek ele alınacak mı?
-
Şunu ayırt edelim..
Bir hâkimin bir cemaate yakın olması çok önemli değil.. Önemli olan verdiği karar..
- Hukuk adına mı karar verdi?
- Yoksa cemaatten gelen direktifle mi?
- Cemaatin çıkarı doğrultusunda mı?
- Cemaatin sevmediği kişileri yok etmek için mi?
- Cemaatin bazı kurumları ele geçirmesi için mi?
Bakın.. Büyük davalarda yapılan kumpasları, tezgâhları, düzenbazlıkları biliyoruz.. Ya gözden kaçan küçük davalar!..
İllerde, ilçelerde ticari hayat üzerinde oynanan oyunlar!
O kararlar da hayat kararttı..
-
Şunu da belirteyim..
Hukuku yok sayarken, hoyratça davranırken, adaletsiz kararlar verirken yasal zırhları vardı..
İktidarın 2001 yılında çıkardığı yasa ellerini güçlendirdi..
Eskiden, hâkim ve savcılar hakkında soruşturma, kovuşturma veya davayla ilgili yaptıkları işlem ve verdikleri kararlar nedeniyle tazminat davası açılıyordu..
Yasa değişikliğiyle bu yükten kurtuldular.. Tazminatları devlet üslendi..
-
Yargı, yargı gibi olsun deniliyorsa..
Yargı adalet dağıtsın deniliyorsa..
Yargı hukuk dışına çıkmasın deniliyorsa..
Yapılacak tek şey var; hâkim, verdiği kararın bedelini ödeyecek.. Devlete sığınmayacak..
İktidarın B planı belli oldu..
Uzlaşma Komisyonu oturup anayasa yapmayacak.. Uzlaşma Komisyonu rejimi tartışmayacak..
İktidar önce halka gidecek..
Mitingler düzenlenecek.. Seminerler yapılacak.. Toplantılar düzenlenecek.. Televizyon kampanyaları yapılacak..
Bir taraftan iktidar partisi bastıracak..
Öte taraftan Saray..
Cumhurbaşkanı da meydanlarda olacak, Başbakan da, bakanlar da..
Dört koldan bastıracaklar..
Türkiye anayasa değişikliğiyle yatacak, başkanlık sistemiyle kalkacak..
Bombardıman yapılacak..
-
Tartışma çıkmasın, kafalar karışmasın, hassas maddeler köpürtülmesin diye sistemin içeriği ayrıntılarıyla açıklanmayacak..
Başkanlık modelinin yapısı anlatılmayacak.. Kampanya genel kavramlar üzerine oturtulacak..
- 12 Eylül Anayasası’ndan kurtulalım..
- Refah için başkanlık sistemi şart..
- Bu sistem yürümüyor, patinaj yapıyoruz..
Gibi..
Anket sonuçlarıyla, devasa mitinglerle halkın destek verdiği vurgulanacak.. Günü geldiğinde..
Meclis’e dönüp, halkın iradesi bu, bu iradeye karşı duramazsınız denilecek..
Meclis zorlanacak..
-
Olmazsa.. Tutmazsa..
C planı!..
90’lardan tek fark: Yaka paça
Bir süredir 1990’lar gibi olacak, hayır olmayacak tartışması var..
Ben ilk günden beri durum 90’lardan daha beter dedim..
Çünkü Güneydoğu’da kentler silah deposu, patlayıcı deposu olmuştu..
Sur’a, Cizre’ye, Silopi’ye, İdil’e bakınca insan 90’ları mumla arıyor; mumla.
İlçeler dümdüz oldu..
Moloz yığını haline geldi..
Kamu güvenliği ancak böyle sağlandı..
Altı aydan 300’e yakın şehit verildi.. 1000’a yakın PKK militanı öldürüldü..
90’larla kıyas edilemez!..
-
90’ların bir başka özelliği de DEP’li altı vekilin dokunulmazlığının kaldırılmasıydı.. (Bir de bağımsız)
Meclis’te gözaltına alınmaları.. Başlarına basılarak ‘Toros’ lara bindirilmeleriydi..
-
HDP’li altı vekilin dokunulmazlığı gündemde..
Büyük ihtimalle AKP-MHP oylarıyla kaldırılacak.. Tutuklanıp hapse atılacaklar..
90’lar gibi yani!..
Başbakan, ‘1990’lar gibi yaka paça götürülüyor görüntüleri olmayacak’ demiş..
Tek fark bu..
Yaka paça!