Putin'in Suriye'den çekilmesinin Türkiye'ye olası yansımaları
İLHAN TANIR 01 Ocak 1970
Ankara’nın Rusların çekilmesinden memnun olduğunu tahmin etmek güç değil. AKP hükümetinden de şimdiye kadar bu konuda pek yorum gelmemiş olması, tam olarak Putin’in hamlesinin ne anlama geldiğini bilememekten kaynaklanıyor olabilir. Bilindiği gibi Rus kuvvetleri Suriye’nin kuzeyinde sürekli bir şekilde Türkiye sınırına yaklaşmaya devam ediyorlardı. Birçok konu uzmanı Türkiye ve Suriye sınırında olası bir Rus-Türk tansiyonun büyümesinden endişesini dile getiriyordu.
Lübnan, Suriye ve bölge uzmanlığı bilinen ve Washington'daki Demokrasileri Koruma Vakfında çalışan Tony Badran ise Rusların S400 füzeleri de dahil olmak üzere hava kuvvetlerinin önemli bir bölümünü Suriye’de bırakacak olmasını hatırlatarak, şimdiye kadar sahada yaptığı kazanımları koruma güdüsündeki Putin'in, diğer taraftan ucu açık (Afganistan türü) maceralardan da kaçınma gayretiyle bu hamleyi yapmış olabileceğini düşündüğünü söyledi.
Hatırlatmalı ki Ruslar Suriye'deki güçlerini azaltacak olsa da Suriye hava sahasını Türkiye’ye sürekli kapatacak kadar riskli hale çoktan getirmiş olabilirler.
Putin yaptığı açıklamada Suriye’den çekilme kararını diplomatik çözüm için bir fırsat olarak gördüğünü söyledi.
Başlarda hemen hiçbir konu uzmanı ve diplomatının pek ümidinin olmadığı Suriye Geçici Ateşkesi, Rusların Suriye’den çekilme ilanı ile daha önemli bir hale geldi. Obama’nın 2015 yılının ortasına kadar Ortadoğu ve Suriye’den sorumlu en üst yetkilisi Phil Gordon, NPR’a verdiği bir mülakatta, Putin’in çekilme kararı ile kendisinden bütün Suriye’yi almasını isteyen Esad’a böyle bir kredi açmayacağını ve ‘müzakerelerde ciddi ol’ mesajını vermiş olabileceğini söyledi.
Landis: Ruslar yatırımlarını israf etmez
Amerika'nın öne çıkan Suriye uzmanlarından, Oklahoma Üniversitesi Ortadoğu Bölümü Direktörü Joshua Landis ile konuştuğumda ise Cenevre’deki 4. tur barış görüşmelerinden pek ümitli olmadığı ortaya çıktı. Rusların gerçekten ayrılıp, ayrılmayacağı belli değil ama şimdilik Esad’ı sürücü koltuğuna oturttu ve güçlü bir el verdi. Rusların Suriye’ye getirdiği birçok uçak ve diğer askeri techizatı bırakıp, bırakmayacağı ve sahadaki dengeyi değiştirip, değiştirmeceğini de bilmiyoruz. Herşeye rağmen Landis, Putin’in Suriye’ye yaptığı bu büyük yatırımları bir anda çöpe atacağına inanmıyor.
Aslen Suriyeli 2015 sonunda eş yazarlığını yaptığı ‘’IŞİD, Terör Ordusunun İçyüzü’’ adlı kitabıyla kendisinden bahsettiren Hassan Hassan ise Tahrir Institute için yazdığı analizde, 2015 yılının Nisan ayına kadar Suriyeli muhaliflerin, içinde El Nusra ve Ahrar al-Sham’da dahil olmak üzere, yaptığı kazanımlarının bütün Rus saldırıları ve başarılarına rağmen büyük ölçüde halen Suriyeli muhaliflerin elinde bulunduğunu hatırlattı.
Enter Türkiye-YPG
Ateşkesin devamıyla Cenevre’deki görüşmelerin daha önemli hale gelmesi, diğer taraftan Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki YPG’li Kürt Güçlerine saldırmayı da durdurmasını gerektiriyor. Son Ankara bombacılarından S.Çağla Demir’in İçişleri Bakanlığına göre 2013 yılında PKK’ye katıldıktan sonra 3 yıl süreyle Suriyeli YPG güçlerince eğitilmiş olması, Türkiye’nin yeniden ‘meşru müdafaa’ prensibi gereğince K.Suriye Kürt pozisyonlarına doğru saldırıya geçebileceğini düşündürmekte. Bu olursa ABD'nin tepkisini çekecek, Türkiye'yi sürpriz şekilde uygulanmaya devam eden ateşkesin bozucusu kimliğini kazandıracaktır. Belki de ondan dolayı son Ankara bombacıları hakkında ne Erdoğan ne de Davutoğlu çıkarak, bunların YPG bağlarını hedefleyip, intikam yemini etme yolunu seçtiler. Yine de bazı AKtrollerde şimdiden görüldüğü gibi Putin'in Suriye'de güçlerini azaltacak olmasının Erdoğan ve Davutoğlu ekibi tarafından iç politikada kullanılması görmek şaşırtmamalıdır.
ABD'den Türkiye güçlü yeni çağrılar geldi
Bütün bunlara rağmen ABD yönetimine yakın bir Washington kaynağının bildirdiğine göre geçtiğimiz hafta içinde ABD, Türkiye’ye güçlü bir mesaj göndererek, YPG pozisyonlarına Cenevre Görüşmeleri öncesinde ve sırasında durdurması yönünde yeniden güçlü talepler iletti.
ABD Dışişleri Bakanı Kerry’nin yardımcısı Anthony Blinken ve Obama’nın IŞİD karşıtı koalisyondan sorumlu Büyükelçisi Brett McGurk’un Ankara’ya gitme planları daha önce Türkiye basınında yer almıştı. Ulaştığım ABD yönetiminden üst düzey bir yetkili Salı günü itibariyle böyle bir ziyaretin kesinleşmediğini aktardı. ABD Dışişleri Bakanlığının bu haftaki progamında da Blinken için böyle bir ziyaret programda yer almıyor. 2 haftadan az bir süre sonra Washington’a gelmesi beklenen Erdoğan’ın öncesinde Amerikan yetkililerin Ankara ziyaretinin olup olmayacağı, olursa ne şekilde sonuçlar alınacağı dikkatle izlenecek.