Sarraf olayının perde arkası… Sorular
Nazlı Ilıcak 01 Ocak 1970
Tayyip Erdoğan'ın kurduğu proje mahkemelerde görev yapan hâkimlere ya da kolayca tutuklama kararı veren “özel seçilmiş savcılara” sormak isterim: Rıza Sarraf, Miami'de yakalandı ve tutuklandı. Açıklamayı, New York'un büyük davalarını takip eden yıldız başsavcısı Preet Bharara yaptı. Bharara, Time dergisine bile kapak oldu. Ona mı benzemek isterdiniz? Yoksa, cadı avı süreci kapandıktan sonra, adaletsiz yargılamaların çöp sepetine atılmak mı?
Siyaseti kılavuz edinen yargı, itibar kaybeder. Kendinizi bu tuzağa düşmekten sakının.
***
Rıza Sarraf hakkında, takipsizlik kararı verip, dosyayı kapatanlara da sesleniyorum:Şimdi ne yapacaksınız? Ya Amerika'da başlayan davanın ucu Türkiye'ye uzanırsa? Ki uzanacağını sanıyorum.
Zihinlerde çok sayıda soru var: Sarraf, neye güvenerek Miami'ye gitti? Kara para aklama ve İran'a ambargonun delinmesi konularında, ABD'nin de takipte olduğunu bilmemesi imkânsızdı. (17-25 Aralık sürecinde, yasal kayıtların yanı sıra, yasadışı dinleme kayıtları da Youtube'a yüklenmişti. Sözgelimi Tayyip Erdoğan ile oğlunun sıfırlama konuşması ya da Erdoğan'ın kriptolu telefondan Adalet Bakanı'yla Aydın Doğan davasına bakan hâkim hakkında görüşmesi… Yasadışı kayıtlar Youtube'da “Başçalan”başlığı altında yayınlanmıştı. Bunların yurt dışı bağlantılı olabileceği o tarihte çok söylenmişti. Zaten, hepimiz Amerika'nın, Almanya'nın Türkiye'deki siyasetçileri dinlediğini bizzat kendi ikrarlarıyla öğrenmiştik. Bu bakımdan, Sarraf'ın ABD'ye gitmesi, bile bile lâdes gibiydi.)
Acaba, önceden bir uzlaşma mı sağlandı? Ya çıkıp, orada, itirafçı pozisyonunda “Beni Türkiye kullandı” derse ne olacak? Zira, ülkemizde tutuklandığında, bazı tehditler savurduğu hepimizin kulağına gelmişti: “Ya serbest bırakırsınız, ya da konuşurum.”
Nitekim hakkında çok vahim iddialar mevcut olmasına rağmen, Sarraf, alelacele tahliye edildiği gibi, mal varlığı üzerindeki her türlü tedbir de kalktı. Soruşturma ise, takipsizlikle neticelendi.
Bir ihtimal, Rıza Sarraf, korktuğu için ABD ile anlaşmaya varmış olabilir. Bir gün nasıl olsa, AK Parti iktidarı son bulacak ve üzerindeki koruma kalkanı kalkacak. Hatta, çok şey biliyorsa, daha önceden kimvurduya bile gidebilir. Onun bildiklerini anlatmasından çekinenler, bir şekilde Sarraf'ı “bertaraf” edebilirler.
Yargılama safahatında, mutlaka 17 Aralık dosyası Türkiye'den istenecektir. Ve o zaman, ABD vatandaşları, Türk polisinin ne kadar titiz bir çalışma yaptığını yakından görecek, görevlerini ifa eden Mali Şube Müdürü ile ekibini, darbe masalıyla cezaevine attığından dolayı da, AK Parti iktidarını kınayacaktır.
TWİTTER'DAN
Rıza Sarraf'ın yakalanması üzerine, Twitter'da yorumlar peş peşe geldi. Zira konu Türkiye'yi de yakından ilgilendiriyordu. AKTrollerden pek ses çıkmadı. Saha muhalif düşüncelere kaldı.
İşte örnekler:
*HSYK derhal Amerikalı savcıyı görevden almalı ve onun yerine milli bir savcı atamalıdır. Olacak şey değil! Bunlar kesin Marslı!
*Savcının çok maklube yediği her halinden belli!
*17-25 Aralık operasyonunun bir yolsuzluk operasyonu olduğunu tüm dünya görecek. Ancak asıl sorun, ülkemizin görebilmesi.
*Rıza Sarraf'ın tutuklanmasını haber yapmayanlar: 1) Anadolu Ajansı, 2) Sabah-Atv, 3) Zaman… Şimdi anladınız mı Zaman'ı neden gasp ettiklerini?
*Ya Rıza konuşursa? Bu gece birilerinin uykusu iyice kaçacak belli ki.
*Rıza'ya yönelik suçlamalar: ABD'yi dolandırmak 5 yıl… İran'a yönelik yaptırımları çiğnemesi 20 yıl. Bankacılık sahtekârlığı 30 yıl. Kara Para aklama 20 yıl… Toplam 75 yıl. Türkiye'de hayırsever işadamı.
*Rıza çıkıp “Türkiye'de benim kara para aklamama, şu şu bakanlar, kişiler izin verdi”dese, o kişiler ne yapacak?
*Memleketimizi rüşvete bağlayan herifi, elin oğlu yakaladı diye seviniyoruz. “Polisin yok muydu sizin illerin” derlerse, ne deriz?
*Havuz medyasından yarın şu manşeti bekliyorum: “Daha önce ABD'li Senatörleri satın aldı” dedikleri gibi “Paralel, Amerika'yı ele geçirdi”
*Bakalım Amerika'da kapatılabilecek cari açık bulabilecek misin?
*Rıza, ABD'ye gidince tutuklanacağını bilmiyor muydu? Neden Türkiye'de kalmadı? Uğruna tüm Emniyet ve hukuk sistemi çökertildi halbuki.
*Sarraf'a yönelik soruşturma, dava ile sonuçlanırsa, Amerikan mahkemesinin bakacağı işlerden biri de, neden Türkiye'nin onu yargılamadığı olacaktır.
*Sarraf, dünyayı Tayyip Erdoğan'ın yönettiğini zannettiği için, ABD'ye gitmiş. Sıkıntılı bir durum olursa, HSYK devreye girer diye düşünmüş!
*Rıza Sarraf ABD'de tutuklandı… Şimdi dış borcumuzu kim ödeyecek? Cari açığı kim kapatacak?
*Rıza Sarraf, muhafazakâr bir kesimin ayarlarını bozup, rüşveti helâl kıldırdı. Yaptığı yanına kâr kalmamalı.
*Erdoğan'ın ABD'ye gitmesine birkaç gün kala, AKP'nin hayırseveri ve Türk bayrağı ambalajlı Rıza'nın tutuklanması, mesaj ötesi bir şey…
*“Hayırseverdir, cari açığımızı kapatıyor” diyenleri, ödül verenleri rahatlatacak bir haber. Rıza, bu belgeyi (peçeteyi) sunmuş. Üzerinde “ABD'de yakalandığım yalandır” yazıyor.
*Hişşt… Dördünüz birden Birleşik Devletlere bir gitsenize… Önemli bir şey deneyeceğiz de…
*Ortağı Babek Zencani İran'da, Rıza Sarraf ABD'de tutuklandı. AKP ise ödüllendirip plaket verdi.
SÜRÜ VE KURT
New York Savcısı Bharara'nın Twitter hesabında (@PreetBharara) şöyle bir not düşülmüş: “Koyunlardan oluşan bir millet, kurtlardan oluşan bir hükümet doğurur.”
Çok doğru… Hiç değilse, Rıza Sarraf konusunda, hâlâ “darbe” diye ısrar etmeyi bırakıp, sürü mantığından kendimizi kurtarmayı başarmalıyız.
Time dergisi, 2012'de, “Wall Street'i suçüstü yakalayan adam” başlığıyla savcı Preet Bharara'yı kapak yapmıştı. Birçok mali suça ilişkin davayı kazanan Bharara, JP Morgan, Bank of America ve Citigroup gibi finans kuruluşlarının da ağır para cezalarına çarptırılmasını sağlamıştı. Rıza Sarraf hakkında, çok mükemmel bir suç dosyası oluşturmayı başaran Mali Şube Müdürü Yakub Saygılı cezaevinde. ABD'de yaşasaydı, muhtemelen o da Time'a kapak olurdu.