İstenmediğin yerde olma
Tarık Toros 01 Ocak 1970
Erdoğan zorladı ve Obama ile Beyaz Saray'da başbaşa görüşmeyi kopardı.
Bunu “zafer” gibi sunan Saray medyası, Obama'nın sonraki laflarını görmedi:
-Türkiye'deki bazı eğilimlerden rahatsızım.
-Erdoğan demokratik süreçle işbaşına geldi, bu mirasın takipçisi olmalı.
-Bilgiyi baskı altına alan ve demokratik tartışmaya son veren bir stratejinin değil…
-Basına yönelik yaklaşımı, Türkiye'yi çok rahatsız edici bir yola sokabilir.
**
Dünya basınında Erdoğan'ın merkezinde olduğu korkunç karikatürlere ve kapaklara imza atılıyor.
Asla mutlu değilim.
Asıl üzüntüm ise şu:
Bu tür haberlerin aktarılış biçimi çok rahatsız edici.
Şöyle ki:
Ülke “Erdoğan'ı sevenler” ile “Erdoğan'dan nefret edenler” diye ortadan ikiye bölündü.
Sevenler, sosyal ağlarda kampanya başlatıp “sayım yapmaya” kadar işi götürürken…
Nefret edenler, önlerine düşen her türlü negatif bilgiyi paylaşmaktan çekinmiyor.
Misal…
Dünyanın merkezinde, bin tane gazetecinin ortasında, bir devlet başkanı hastaneye kaldırılsa, dakikalar içinde teyit edilir ve haber olur.
Bu tuhaf dedikodunun peşine takılmak niyedir?
**
İki mühim olay yaşandı son günlerde.
Perşembe günü, Erdoğan'ın korumaları Brookings Enstitüsü'nün önünde basını tartakladı.
İstenmedikleri yere giden gazeteciler yaka paça muamele gördü.
Erdoğan'ın uçağının müdavimi bir genel yayın yönetmeni, toplantıyı takip eden muhalif gazetecinin fotoğrafını paylaşıp “Provokasyona kalkışırsa bir tane çarpacağım” diye yazabildi.
Üzerine ne vazifeyse…
Bodyguard mısın, gazeteci mi?
**
Cuma günü, Can Dündar ve Erdem Gül'ün duruşması vardı.
Saray'a yakın bazı gazeteciler, istenmedikleri yerdeydi.
Karşılıklı laf atmalar oldu, kargaşa çıktı.
Bir kadın muhabir, Cumhuriyet mensupları tarafından tartaklandığını iddia etti.
Cumhuriyetçiler ise “provokasyon” diyerek kendilerine iftira atıldığını savundu.
Adliye'deki sıcak kavga ürkütücüydü, soğuk savaş ise sosyal ağlarda devam ediyor.
**
Aklı başında insanlar birbirine böyle giriyorsa…
Hemen her gün farklı bir propagandanın tesiri altındaki vatandaşı düşünemiyorum.
Şahsi görüşüm ise şudur:
İstenmediğim yere gitmem.
Haber yöneticisi olduğum dönemde, ekibimi de yollamadım.