« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

12 Nis

2016

Savunamıyorlar çünkü…

Tarık Toros 01 Ocak 1970

17 Aralık'ın bir numaralı ismi ABD'de tutuklandı.
O günden bu yana iddiaların üzerini kapatanlar…
O günden bu yana şüphelileri aklayanlar…
O günden bu yana uydurma delillerle “darbe” yapıldığı safsatasını yayanlar…
O günden bu yana şüphelilere itibar kazandırmaya çalışıp üstüne ödül verenler…
O günden bu yana skandal rüşvet ve yolsuzluk dosyasını ortaya koyanları linç edenler…
O günden bu yana halka masal anlatanlar…
Hepsi ama hepsi, artık bu iddialara ortak ve şüphelidir.
**
17 Aralık'ın bir numarası tutuklandı.
Tek satır haber bile yapamadılar, kaç gündür.
Bunların gazetelerini okuyup TV'lerini izleyenler, internet olmasa…
Olan biteni bilmeyecek.
Haberi neden görmüyorlar?
Savunamıyorlar da ondan!
**
Çünkü…
17 Aralık delillerinin çok güçlü olduğunu biliyorlar.
Adli dinleme kayıtlarının montaj olmadığının farkındalar.
Kendi tetikçileri itiraf etti, “O bakanlar rüşvet aldı” diye.
“Darbe” dedikleri yalanın soruşturulmasına bile izin vermediler.
Polisleri savcıları açığa alıp tutukladılar, delil dosyasına da 17 Aralık soruşturmasını koydular.
Bu bile, embesilliği ortaya koyuyor.
**
Kendi hükümet sözcüleri…
Reza Zarrab'a ödül verdikten sonra, “Bilseydim o karede yer almazdım” dedi.
Adamın itibarının beş paralık olduğunu saklamıyorlar.
Darbe mağduru olsa böyle dışlanmazdı.
Tıpkı, o dört bakan gibi.
Tıpkı, o banka müdürü gibi.
**
Türk emniyet ve yargısının takip edip ortaya koyduğu bütün verileri…
ABD'liler de tespit etmiş, delillendirmiş.
Yani, 17 Aralık dosyası bir anlamda iki kere doğrulanmış bir dosya.
**
İktidar aveneleri telaştalar, çünkü:
-ABD'deki dosyada ismi gizlenenler kimler, anlamaya çalışıyorlar.
-“Reza bizi satacak mı” diye korkuyorlar.
-“17 Aralık buzdağının sadece görünen yüzü mü” emin değiller.
-Reza Zarrab'ın ABD'de üzerine atılı bütün suçları Türkiye'de işlediğini, ona vatandaşlık veren kimi hükümet üyelerinin de buna önayak olduğunu çok iyi biliyor, tırsıyorlar.
-Büyük davalara bakan, Time'a kapak olmuş ABD'li savcıya “paralel” diyemeyeceklerini biliyorlar.
**
Savunamıyorlar.
Panikteler.
Korkuyorlar.
Fena halde tırsmış haldeler!
Koltuğunuza yaslanın, seyredin.
Çekirdek de çitleyebilirsiniz.

Hırsızların İmparatoru / Mehmet Türker
Reza Zarrab’ın ABD’de tutuklanması Türkiye’de birçok insanı yakından ilgilendirdi…
Bunu New York Savcısı Bharara’ya atılan tivitlerden anlıyoruz…
Savcının takipçi sayısı 10 binden birdenbire 80 bine çıkmış…
Kimi savcıya “Yengeyi de al gel misafirimiz ol” diyor, kimi şiş kebabı ziyafeti çekeceğini söylüyor… Savcıya “İçli köfte gönderdim, afiyet olsun” diyen bile var…
Tabii iktidarın geri zekalı trolleri de savcıyı küfür yağmuruna tutmuş durumda, ama genellikle savcıya sempati büyük…
Peki neden?..
Çünkü çok sayıda insan, 17-25 Aralık soruşturmalarında adaletin tecelli etmediğine inanıyor…
ABD’deki tutuklamayı, bu adaletsizliğin rövanşı olarak görüyor!..
* * *
Doğrudur yanlıştır, ama Reza’nın bakan ve bakan çocuklarıyla ve belki birçok yüksek bürokratla yolsuzluk ve rüşvet ilişkisi olduğu yolundaki iddialara yürekten inananlar da var…
O insanların yine birçoğu da ABD’deki soruşturmadan fazla ümitli değil…
“Orada sonuç alınsa bile Türkiye’ye uzamaz” diyorlar ve Almanya’daki Deniz Feneri e. V. davasını örnek olarak gösteriyorlar…
Hatırlanacağı gibi, o davanın Alman yargıcı “Asıl suçlular Türkiye’de” demiş, fakat Türkiye’de olay kapanmıştı…
* * *
Bugün, Deniz Feneri e. V. davasının Türkiye ayağını, soruşturmayı yürüten savcıların görevden alındığını…
Hatta o savcıların suçlanıp Yargıtay’da yargılandığını, fakat beraat ettiklerini…
O savcılardan Abülvahap Yaren’in, “Hırsızların İmparatoru var. Bu imparator hem altında yer alan figüranları koruyor hem de kendine ulaşılmasını engelliyor” dediğini hatırlayan var mı?..
Ama Türkiye’deki “Hırsızların İmparatoru”nun kim olduğu bir türlü ortaya çıkarılamadı…
Türkiye gerçek bir demokratik hukuk devleti olmadıkça da çıkarılamayacak!..
Bu sebeple Reza’nın Türkiye’deki ilişkilerinin ve bu ilişkilerde varsa suçluların ortaya çıkarılması, hukukun üstünlüğü sağlanamadan asla mümkün olmayacak!..
* * *
Bakınız, Reza’nın Türkiye’deki avukatı “Bu bir ticaret davasıdır. ABD kendi koyduğu yasakları kaldırmıştır” gibi açıklamalar yapmaya, olayı hafifletmeye başladı bile…
Mesela Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi, “Türkiye ile ilişki kurmaları mümkün değil. Halkbank’ın Zarrab olayıyla ilişkilendirilmeye çalışılması kasıtlı ve siyasi bir tavır olur” diyor…
Diyor, ama Halkbank’ın hisseleri aynı gün yüzde 8.70 düşüyor!..
* * *
Türkiye’de bazı insanların önceki gece uykusu kaçmış olabilir, ama dün itibarıyla toparlanmaya geçtikleri anlaşılıyor…
Bunda en önemli faktör karşı tedbirlerin alınmaya başlaması ve bazı aklı evvellerin korku dolu yürekleri serinletme gayretleridir!..
Ancak, orası Türkiye değil demokrasi ve hukukun geçerli olduğu bir ülke…
Ha şu olabilir:
Türkiye’ye uzarsa, buna “ CIA’nın Türkiye’yi yıkmaya yönelik darbe teşebbüsü” denilebilir…
Bu saatten sonra bunu da yiyen olursa afiyet olsun!..

Halim Kaya

26 Kas 2024

Süleyman Eryiğit’in yazdıklarından daha önce hiçbir yazısını okumadım. Mümtaz Turhan, Sabri F. Ülgener, Ömer Lütfü Barkan, Mehmet Genç gibi hocaları okuyup Osmanlının geri kalışının sebepleriyle ilgilenmeye başladığımdan ve özellikle de Mehmet Genç’in iki ciltlik “Osmanlı İmparatorluğu’nda Devlet ve Ekonomi” adlı kitabını okuduktan sonra “Osmanlı ve Kapitalizm” konusu daha dikkatimi çekmeye başladı.

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

26 Kas 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

28 Eki 2024

M. Metin KAPLAN

12 Eyl 2024

Nurullah KAPLAN

12 Eyl 2024

Hüdai KUŞ

22 Tem 2024

Orkun Özeller

03 Haz 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Ziyaret -> Toplam : 125,90 M - Bugn : 144145

ulkucudunya@ulkucudunya.com