« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

12 Nis

2016

Şehidin ailesine büyük ayıp

Saygı Öztürk 01 Ocak 1970

Şehit Binbaşı Turgay Çelik’in ailesini Cumhurbaşkanı Erdoğan Başbakan Davutoğlu, bakanlar ve AKP’li vekiller günlerce aramadı.

AKP Hükümeti döneminde yasalardan “şehit” ve “gazi” sözcükleri çıkarıldı. Şehit için “vazife ölümü”, gazi için “vazife malulü” deniliyor. Şehit yakınına ve gaziye verilen kimlikler bile buna göre değiştirildi. Bu durumdan şehit yakınları ve gaziler alabildiğine rahatsız ama onları anlayan kim, dinleyen kim?


ANNESİ, BEŞ BİN KAYSERİLİNİN KATILDIĞI CENAZEDE “TOPRAĞA MI DÜŞTÜN GAMZELİ YAVRUM” DİYE AĞIT YAKMIŞTI
Piyade Kurmay Binbaşı Turgay Çelik, 5 Nisan’da, eşinin memleketi Kayseri’de 5 bini aşkın kişinin katıldığı törenle toprağa verildi. Şehidin annesi Alime Çelik’in, “Toprağa mı düştün gamzeli yavrum”, babası Mustafa Çelik’in “Doyamadım sana” diye ağıt yakması törene katılanları ağlatmıştı.

Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) Genel Cerrahi Bölüm Başkanı Hava Tabip Tuğgeneral Orhan Kozak, Güneydoğu’da ilçe operasyonları başlayınca bölge hastanelerine, bölümde bulunan en kıdemli öğretim üyelerinden başlanarak rotasyonlar planladı. Rotasyondan dönen kıdemli bir doçent, meslek büyüğü Prof. Dr. İsmail Arslan’a “Vücut bütünlüğü bozulmuş, ölü intikaller yanında, çok can, çok kol- bacak kurtardık. Adeta kan deryası içinde görev yaptık” diyordu.

ASKERLERİNİ KURTARMAK İSTEDİ

Binbaşı Turgay Çelik’in şehit haberi 4 Nisan günü Nusaybin’den geldi. Üç çocuk babası, 39 yaşındaki Binbaşı Çelik, 8 ay önce Bingöl’e atanmıştı. Birliğiyle birlikte Nusaybin’de görevlendirildi. Pusuya düşen askerlerini kurtarmak için yanında bir askeriyle olay yerine gitti. Askerlerini kurtarmak isterken, teröristlerin roketli saldırısı sonucu şehit edildi. Sanki şehit edileceği içine doğmuştu. Kardeşi Celal’le telefonla konuşurken, “Buralar çok kötü, bildiğiniz gibi değil” diyordu. Kendisine “Sen de rapor al” diyenlere de “Askerim oradayken ben nasıl rapor alabilirim? Onlar nerede, ben orada olurum. Burada bulunduğum için halimden şikayet etmiyorum. Ama memleketin bu yörelerinin durumu bildiğinizin çok daha ötesinde kötü” karşılığını veriyordu.

TABUT VE BAYRAKLARI HAZIR

Pazartesi günü şehit haberi geldi. Güvenlik güçleri için o gün “kara pazartesi”ydi. O gün rütbeli askerler, emniyet amirlerinin yanı sıra polis ve korucu da şehit edilmişti. Artık şehit sayısı o kadar arttı ki askeri birliklerde “her an şehitler gelebilir” diye tabutlar, tabutun üzerine örtülen bayrağımız hazır bekletiliyor. Binbaşı Turgay Çelik de, vücut bütünlüğü bozulmuş halde hastaneye getirildiğinde artık yapacak bir şey kalmamıştı. Burada toprağa verilirken ne Kayserili, ne Sivaslı hiçbir bakan cenazede yoktu. Kayseri Valisi Orhan Düzgün’ün yanı sıra komutanlar cenazedeydi. Şehidi son yolculuğuna binlerce kişi uğurluyordu.

CHP LİDERİ KILIÇDAROĞLU ARADI

Şehidin kardeşi Celal Çelik’le dün telefonla konuştuk. İşte kahraman bir şehit kardeşinin isyanı:
“Ağabeyimin şehit edildiği haberini İstanbul’daki evimize gelen askerler bildirdi. Haberi aldıktan iki saat sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu telefonla aradı, babam Mustafa Çelik’le konuştu, teselli etmeye çalıştı. O telefonun ne kadar kıymetli olduğunu şehit aileleri bilir. O gün, cumhurbaşkanından, başbakandan, bakanlardan, AKP’li milletvekillerinden hiç arayan olmadı. İsyanımı cenaze töreninde bulunan Kayseri Valisine ilettim.”

NE ARAYAN VAR NE DE SORAN

“Şehit haberini aldığımız gün yurtdışında bulunan Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak’ın yanı sıra sıralı komutanlardan çok sayıda başsağlığı dileğinde bulunanlar oldu. Salı günü öğleden sonra 11. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül telefonda babama başsağlığı dileğinde bulundu. Üçüncü ve dördüncü günlerde yine babamı ya da üç çocuk annesi ağabeyimin eşini aramadılar. Eyüp Belediye Başkanı başsağlığı için evimize geldi.”

BAKAN YILMAZ 5’İNCİ GÜN ARADI

“Sitemlerimizi duyurmaya çalıştık. Büyük olasılıkla Kayseri Valisi Orhan Düzgün’ün mesajımızı iletmesi sonucu şehit oluşunun 5’inci gününde Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz telefon etti. Babam, cumhurbaşkanının, başbakanın aramamasından dolayı sitemlerini dile getirince Bakan Yılmaz, ‘Kusura bakmayın, bu işleri biz daha yeni yeni öğreniyoruz. Doğru, şimdiye kadar aramamız lazımdı’ dedi. Beşinci gün, Kayserili Bakan Mustafa Elitaş, ‘toplantılarının yoğunluğu’ nedeniyle arayamadığını, cenazede bulunamadığını söyledi. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu da bir daire başkanına babamı aratıp başsağlığı dileğini iletti.”

Kardeş, acılar içinde bunları anlatırken, “Evladını bu ülke uğruna kaybetmiş aileye, acılarını paylaştığını söylemeleri çok mu zor?” diyor. Sadece “başsağlığı” dileğinde bulunmaları bile aile için büyük teselli olacakken bunu bile esirgiyorlar…

Ziyaret -> Toplam : 125,37 M - Bugn : 130548

ulkucudunya@ulkucudunya.com