Davayı da çocuklar gibi istismar ettiler
MURAT AKSOY 01 Ocak 1970
Karaman’da Ensar Vakfına ait bir yurtta ortaya çıkan ve 45 çocuğun cinsel istismara uğradığı rezaletin sorumlusu “belletmen”, tek celsede 508 yıl 3 ay ceza aldı.
Rezaletin “bireysel sorumlusu” ceza aldı. Ama ne dava bitti ne de adalet yerini buldu.
Çünkü karşımızda bireysel değil “organize” bir suç var. Bu suçtan kimse “bireysel” sorumluluğu üzerinden ceza alarak kurtulmaz.
Davanın tek celsede sonuçlanması bile başlı başına bu davayı kapatmaya, bu organize suçun ortaya çıkmasını önlemeye yöneliktir.
BU SADECE TACİZ, İSTİSMAR DAVASI DEĞİLDİR
Dava bu kadar hızlı biçimde sona ermemeliydi. Çünkü bu dava, sadece 45 çocuğa yapılan cinsel taciz ve istismar davası değildir.
Bu dava, bu korkunç olayın yaşanmasına yol açan tüm sorumluların hukuk önüne çıkıp hesap vermeleri gereken bir davadır.
Karaman’daki olayın ortaya çıktığı 12 Mart’tan itibaren Türkiye’nin çeşitli yerlerinde ortaya çıkan benzer istismar ve taciz haberlerini düşündüğümüzde bile, bu davanın neden bitmemesi gerektiğini de çok iyi anlıyoruz.
Bu dava, yasadığı olmasına rağmen ilk ve ortaöğretim öğrencileri için ev, yurt pansiyon açan dernek ve vakıfların yöneticilerinin, bu ev ve yurtların açılmasına izin veren yerel idari sorumluların ve en önemlisi de bunları denetlemesi gereken bakanlıkların siyasi ve bürokratik sorumluların hukuk önüne çıkarılıp yargılanması gerekir.
DAVA DA İSTİSMAR EDİLDİ
Gerçekten karşımızda organize bir suç var. Bunu suçun bireyselliği ile örtmek mümkün değildir.
Karaman olayında önce inkar edilen ama sonrasında ortaya çıkan belgelerde bunu gördük.
Vakfın başkanının tanımıyorum dediği 508 yıl 3 ay ceza alan belletmenle fotoğrafı çıktı.
İlin valisi ve milli eğitim müdürünün tanımadıkları belletmenle fotoğrafları yayınlandı.
Bu ev ve yurtlardan haberi olmayan idari sorumlular, her şeyi bildiklerini itiraf etmek zorunda kaldılar.
Ama hiç biri hukuk önüne çıkarılıp, yargılanmadı.
Çünkü dava ilk duruşmada, belletmene verilen ceza ile bitti. Bitmesi istendi.
Açıkçası dava da istismar edildi.
NASIL SESSİZ KALABİLİYORUZSUNUZ?
Peki siz Karamanlılar, siz orada yaşayan insanlar.
İster Müslüman olun, ister başka bir dine mensup olun.
İster Sünni olan, ister Alevi.
İster dindar olun, ister deist ya da ateist.
Haberin çıktığı 12 Mart’tan bu yana olanlardan sonra sizlerin vicdanları rahat mı?
Küçük bir azınlığın dışında kalan çoğunluk, sizlerin içi rahat mı?
Neden bunca rezalet karşısındaki sessizliğiniz?
Belki farkında değilsiniz ama sessizliğiniz sizi suç ortağı yapıyor her birinizi.
Sizinle aynı havayı teneffüs etmiş, belki dükkanınıza gelip alışveriş etmiş, belki aynı arabada yolculuk etmiş olduğunuz çocukların yaşadıkları hiç mi rahatsız etmedi sizi?
Nedir sizlerin vicdanlarınızı bu kadar kör eden, sizi sessizliğe mahkum eden?
Ne uğruna tüm bu suç ortaklığınız?
Müslüman ve aynı davadan olduğunuz siyasi lider ve partinin iktidarını korumak için mi?
Evinizin, işinizin, çocuklarınızın okul taksitini ödeyebilmek için mi?
Yoksa sahip olduğunuz konforun devamı için mi?
Sebebi ne olursa olsun, bu rezalete sessiz kalan herkes, bu organize suçun ortağısınız.
Elbette sizleri ben yargılayamam ama hakkınızda şunu söyleyebilirim: Sizler, haksızlıklar ve adaletsizlikler karşısında susarak suça ortak oluyorsunuz.