« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

25 Ara

2007

ATO:GÜMRÜK BİRLİĞİ'NİN 9 YILLIK FATURASI 184 MİLYAR DOLAR DIŞ TİCARET AÇIĞI

01 Ocak 1970

ATO:GÜMRÜK BİRLİĞİ'NİN 9 YILLIK FATURASI 184 MİLYAR DOLAR DIŞ TİCARET AÇIĞI

ATO: GÜMRÜK BİRLİĞİ'NİN 9 YILLIK FATURASI 184 MİLYAR DOLAR DIŞ TİCARET AÇIĞI

AYGÜN: GÜMRÜK BİRLİĞİ'NDEN ÇIKALIM, SERBEST TİCARET ANLAŞMASI İMZALAYALIM.

GÜMRÜK BİRLİĞİ TIRPANI TÜRK SANAYİİNİ BİÇİYOR

ABDÜLLATİF ŞENER VE ABDULLAH GÜL'Ü KUTLUYOR VE ONLARLA GURUR DUYUYORUM.

Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, Gümrük Birliği yüzünden Türkiye'nin dış ticaret açığının 9 yılda yüzde 167 artarak 184 milyar dolara ulaştığını söyledi.

10 aday ülkenin birliğe katılmasından sonra Türkiye'nin zararının katlanarak büyüyeceğine dikkati çeken Aygün, Gümrük Birliği üyeliğimizin sorgulanması zamanının geldiğini dile getirdi. Aygün, Gümrük Birliği'nden derhal çıkılarak AB ile serbest ticaret anlaşması yapılması gerektiğini vurgulayarak, "Gümrük Birliği tırpanı Türk sanayiini biçiyor" dedi.

Aygün, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin Gümrük Birliği ile ilişkilerde 9 yılı geride bıraktığını belirterek, bu dönemde ihracatın 309 milyar dolar, ithalatın ise 492 milyar dolar olarak gerçekleştiğini kaydetti.

Toplam dış ticaret açığımızın 79 milyar dolarının AB ülkeleriyle yaptığımız doğrudan ticaretten, 105 milyar dolarının ise üçüncü ülkelerle yaptığımız dış ticaretten kaynaklandığını anlatan Aygün, "Gümrük Birliği yüzünden üçüncü ülkelere karşı kendi gümrük tarifemizi değil, çok daha düşük olan AB'nin Ortak Gümrük Tarifesi'ni uygulamak zorundayız" dedi.

ABDÜLLATİF ŞENER'İN SÖYLEDİKLERİ ÇIKTI

Aygün, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in 13 Ekim 1995 tarihinde Refah Partisi grubu adına TBMM'de yaptığı konuşmada, "Gümrük Birliği'nin halka anlatılmadığını" ifade ettiğini hatırlattı. Aygün, "Üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen halk bugün de Gümrük Birliği'nin ne anlama geldiğini bilmiyor. Gümrük Birliği neden halka anlatılmıyor?" diye konuştu.

ATO'dan yapılan açıklamaya göre Şener, 10 yıl önce yaptığı konuşmada şunları söylemişti:

Gümrük Birliği, ekonomik bir bütünleşme değildir. Ekonomik bütünleşmede malların, sermayenin, işgücünün ve hizmetlerin serbest dolaşımı vardır. Ülkemizin girmek istediği Gümrük Birliği'nde ise, işgücü ve hizmetlerin serbest dolaşımı olmayacaktır. Çünkü, bu alanlardaki serbest dolaşım, Türkiye'nin menfaatınadır. Ama Batı, Türkiye'yi Gümrük Birliği'ne alırken hizmetlerin, işgücünün, malların tamamının serbest dolaşımını engellemekte, izin vermemekte, tarım ürünlerini bir tarafa ayırmakta ve Uzakdoğu rekabetine dayanamayacak -otomobil gibi- bazı malların serbest dolaşımına karşı, kendi üstünlüğü olan malların serbest dolaşımı için bizi zorlamaktadır. Bu malların Türkiye'ye girmesiyle birçok sektör batacak ve işsizlik artacaktır. Bu sebeple, önce Gümrük Birliği'ne girip arkasından tam üyelik bekleyen, Türkiye'den başka hiçbir ülke yoktur. Bütün ülkeler, önce tam üye olmuşlar, 8-10 yıl gibi bir süre istemişler ve bu 8-10 yıl süre içerisinde Avrupa Birliği fonlarından bu ülkelere kaynak aktarılmış, ekonomilerini düzeltmişler ve ondan sonra Gümrük Birliği'ne geçmişlerdir. Karar mekanizmalarında yoksunuz, Avrupa Parlamentosu'nda yoksunuz, Bakanlar Konseyinde yoksunuz, komisyonda yoksunuz, Adalet Divanı'nda yoksunuz ve bütün alınan kararlara uymak zorundasınız... Böylesine bir yapı olmaz değerli arkadaşlarım! Üstelik, üçüncü ülkelere karşı uygulanacak olan Ortak Gümrük Tarifesi de bizi bağlayacaktır. Böyle bir yapı içerisinde Gümrük Birliği bize ne verebilir? (…..) Washington talimatları, Avrupa Birliği talimatları, IMF ve Dünya Bankası talimatlarıyla bu ülkede hiçbir şey halledilemez."

Şener'in 10 yıl önce söylediklerinin aynen gerçekleştiğini, pekçok sektörün Gümrük Birliği yüzünden battığını, üçüncü ülkelere karşı uygulanan Ortak Gümrük Tarifesi'nin Türkiye'yi zarara uğrattığını söyleyen Aygün, "Sayın Şener'in ileri görüşlü bu sözlerinin altına imza atıyorum" dedi.

TEBRİKLER ABDULLAH GÜL

Aygün, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün de 8 Mart 1995 tarihinde RP grubu adına TBMM'de yaptığı konuşmada, Gümrük Birliği'nin halka sorulmadan imzalanmasını eleştirdiğini kaydetti.

Aygün, Abdullah Gül'ün de, "Böyle önemli bir anlaşmanın, bu şekilde imzalanmasına, biz Refah Partisi olarak, metot, usul ve esas yönünden kaşı olan tek grubuz, tek partiyiz. Şurada 'Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir' yazıyor. Bunun anlamı nedir? Bu kadar önemli bir karar alınırken, milletin bu konuda bilgisi olması ve milletin bunu bilmesi gerekir. Bunun anlamı budur. Şimdi soruyorum: Türkiye Gümrük Birliği'ne girdi. Türkiye Cumhuriyeti'nin en önemli antlaşmasına imza atan bu hükümet, halka gerçekten bir bilgi vermiş midir? Parlamentoya bilgi vermiş midir? Bu, demokratik bir anlayış mıdır? Türkiye'nin Avrupa Birliğine giremeyeceği kesindir. Bunu Avrupalılar söylemektedir. Çünkü, Avrupa Birliği bir Hıristiyan Birliğidir. Avrupa, Türkiye'yi işte kendi avantajlarından faydalandırmayarak bir mekanizma bulmuştur ve Türkiye'yi Gümrük Birliği'ne böyle sokmuştur. Birçok sanayi, özellikle orta ve küçük ölçekli sanayi Türkiye'de batacaktır. Yarın göreceksiniz, batan sanayi karşısında, odanıza iş diye gelen insanların sayısı on misline çıkacaktır. Bugün, sanayi ile uğraşan büyük sanayiciler, göreceksiniz yarın sanayiden vazgeçecek. Avrupa'da, onlar ithalatçı durumuna düşecek ve ithal ettikleri malı satacaklar. (…) Bu da Tanzimat Fermanından Mustafa Reşid Paşa ile başlayan zihniyetin devamıdır. Bunun için halka sormaktan korkulmuştur. (…) Düyun-i Umumiyeyi hatırlayın, tekparti devrinin ideologları, onları tenkit ede ede bu halkın beynini yıkadı; fakat, ne yazık ki aynı duruma Türkiye'yi düşürmekle meşguller." dediğini hatırlattı.

Abdüllatif Şener ve Abdullah Gül'ü tebrik eden Aygün, "Bu kadar ileri görüşlü siyasetçilerimiz olduğu için çok şanslıyız" dedi.

Türkiye'nin isterse bu anlaşmayı iptal edebileceğini belirten Aygün, "Zararın neresinden dönülürse kardır" dedi.

İTHALATTA LİDER ÜLKELER LİGİNDEYİZ

Aygün, 2004 yılında toplam 97,5 milyar dolar ithalat ve 63.1 milyar dolar ihracat yapan Türkiye'nin ithalatını yüzde 41 , ihracatını yüzde 34 artırdığını ve 34 milyar dolar dış ticaret açığı verdiğini belirtti.

Aygün, 2004 yılında dünya ihracatının yüzde 0.69'unu gerçekleştiren Türkiye'nin "30 lider ihracatçı ülke" arasında yerini alamadığını ancak yüzde 41 oranındaki "en yüksek" ithalat artışı ile "30 lider ithalatçı ülke" arasında 22. sırada yer aldığını bildirdi.

Uluslararası pazarlarda rekabet gücümüzün artmasının ne ihraç ettiğimizle de yakından ilgili olduğuna işaret eden Aygün, Türkiye'nin ihracatının daha çok "düşük teknoloji ürünlerine", başka bir ifade ile düşük fiyatlı ürünlere dayalı olduğunu kaydetti. Aygün, ihracatımız içinde düşük teknoloji kullanan giyim eşyası ve tekstil ürünlerinin (yüzde 29), orta teknoloji kullanan motorlu kara taşıtı ve römorkların (yüzde 15) ve ana metal sanayi ürünlerinin (yüzde 11) ilk üç sırayı aldığını kaydetti.

Aygün, Gümrük Birliği yüzünden AB normlarında en yüksek gümrük indirimlerini uygulama zorunluluğu yüzünden tekstildeki gücümüzü de yitirdiğimizi hatırlattı.

TÜRK SANAYİİ YERLİ MALINI UNUTTU

Hammadde ve ara malı ithalatımızın bile toplam ihracatı aştığını ifade eden Aygün, "Türk sanayii yerli girdi kullanımını unuttu, bu yüzden ara malı üreten birçok imalathane kapandı, iç pazar için yapılan üretimde bile ithal girdisi kullanır oldu" diye konuştu.

Tüketim malı ithalatının da rekor seviyede arttığını ve bu nedenle de pek çok işyerinin kapandığını dile getiren Aygün, sadece 2004 yılında tüketim malı ithalatının yüzde 85 oranında artarak 14,3 milyar dolara yükseldiğini belirtti. Aygün, ithalata bu denli bağımlı bir ülkenin sağlıklı büyümesinin mümkün olmadığını da sözlerine ekledi.

Ziyaret -> Toplam : 125,27 M - Bugn : 25815

ulkucudunya@ulkucudunya.com