Erdoğan suç işlemeye devam ediyor
Mehmet Altan 01 Ocak 1970
Türkiye'de anayasa değişmedi, hep bildiğimiz eski anayasa…
Peki, Erdoğan'ın döneminde başka hiçbir cumhurbaşkanının döneminde görülmeyen ‘anayasaya aykırı' olaylar nedir?
Başka bir deyişle sürekli anayasayı ihlal ederek başbakanın yetkilerini gasp etmeye yönelik Erdoğan'ın yaptıkları nasıl tarif edilir?
Hiç şüphesiz, sürekli hale dönüşen bir anayasal suç olarak…
* * *
Olup bitenin ‘anayasal düzenin ihlali' olduğunu belirtmeden yapılan siyasal analizlere bayılıyorum…
Davutoğlu da o ‘anayasa ihlalinin' erken solan bir gülü…
Erdoğan cumhurbaşkanı seçildiği gün Anayasa'nın 101. maddesine göre partisinden istifa etmesi gerekiyordu… Etmedi.
Başbakanlığı, AKP Genel Başkanlığı'nı zorla elinde tuttu, üstüne üstlük Davutoğlu'nu da başbakan ‘atadı'…
* * *
Davutoğlu hukuk devletini, anayasal düzeni yok eden bu skandalı güleç yüzlü bir bayram çocuğu gibi sevinçle kabul etti.
Yarışmadan, anayasaya, parti tüzüğüne aykırı anlayışla, biri tarafından başbakan atanmasını fazlaca bir rahatlıkla içine sindiriverdi.
Bu nedenle de hep aşağılandı, küçümsendi, son olarak da kendi parti yönetimi tarafından ihanete uğradı.
Çarşamba gecesi de gene bu resme uygun olarak, anayasal suç işleyen bir cumhurbaşkanı tarafından saray darbesi ile gönderildi…
Sıfatı ‘genel başkan' ve ‘başbakan' olan birinin böyle hazin bir şekilde gönderilmesi de aslında AKP'nin artık ‘adı var kendi yok' bir parti olduğunu da ortaya koydu.
* * *
Ben işgal altındaki medyada sanki bu durum ‘meşruymuş' gibi yapılan çakma analizlere hiç aldırmadığım için, siyaseten bir enkaza dönen Davutoğlu'nun durumu yanında, her şeyi yakıp yıkarak koşan Erdoğan'ın durumunun da gittikçe sıkıştığını düşünüyorum.
Böylesine pervasız bir şekilde anayasayı yok saymak, devleti, toplumu, siyaseti, AKP'yi süratle yok ediyor.
Siyasal İslam ahlakı denilen şeyi, kardeşlik hukuku palavralarını, abdest alıp namaz kıldığını söyleyenlerin siyasette nasıl kumpaslar, komplolar içinde olduğunu, AKP'nin Davutoğlu'na yaptıklarından bir kez daha görüyoruz.
Bunun tek sebebi, 80 milyonluk bir ülkeye kendi kişisel ikbaline yönelik hukuk dışı bir durumu dayatabileceğini sanan zihniyet…
* * *
Bu durum böyle devam edemez.
Gerçekten Türkiye diye bir yer var ise, devlet ve toplum söz konusuysa, bu yaşadıklarımızın hiçbiri kabul edilemez.
Bu zorbalıkla rejim tasfiyesi çabası anayasal suçtur…
Ceza Kanunu'nda da ağır bir karşılığı vardır.
* * *
‘Anayasaya uymuyorum' diyen Erdoğan, böylesine büyük bir endişeyle freni kopmuş TIR gibi kendini koruma altına almaya çalıştıkça, en fazla kaybeden kendisi oluyor.
23 Nisan çocuğu gibi gelen ve öyle giden Davutoğlu ile Erdoğan tarafından kâğıttan kaplana dönüştürülen AKP önemli değil, bunun cevabı muhtemelen kötürüm hale getirilmek istenen devletten gelecek.
Seçim analizleri yapanlara da hatırlatmak gerek, anayasal düzenin ihlali alınan oy ile aklanamaz.
* * *
Davutoğlu öyle geldiği için, böyle gitti.
Ama Erdoğan'ın durumu da pek parlak değil, bunca suçla nasıl ve ne kadar ayakta kalabilecek?