Hoca ‘veda’ mı etti, ‘mola’ mı verdi?
Ömer Şahin 01 Ocak 1970
“Hoca niye gitti?” sorusuna verilebilecek cevapları öğrendiğimizi sanıyorum.
“Hoca’dan sonra ne olur?” hatta “Hoca ne olur?”a gelince…
Siyasete girişte isteksiz, kitaplara ve üniversiteye dönüşe her an hazır olduğunu Başbakanlığı döneminde ikrar etmiş olan Ahmet Davutoğlu’nun mesaj ve hareketlerinde bir ‘değişim’ dikkat çekiyor.
Başbakan ‘mola vermiş’ modunda.
Siyasete nokta değil virgül koydu. Kamuoyunun en azından önemli bir kesiminin gözünde ‘mağdur’ olduğunun farkında.
Bu yüzden belki de ‘farkın farkedilmesi’ için sessizce topun tekrar ayağına gelmesini bekleyecek.
Makamdan çekilen Hoca’yı siyasetten çektirmeyecek bir ‘çevre’nin varlığı da sözkonusu.
“Hocacı” bir dostumun anlattığına göre en azından hemşehrileri el çekmesini istemiyor.
Konya’daki karşılamayı ve “Reisçi” ve “Refik”lere oluşan öfkeyi anlattı. Mevlana ziyareti sırasında yaşlı bir amca “ O imzayı verenlerin boynu devrilsin” diye bağırmış. Hoca’nın sus işaretiyle sakinleşmiş.
Davutoğlu ve “Hocacı” denen ekip ile “Reisçi”ler arasındaki makas her geçen gün açılacaktır. Siyasetin realitesi böyle. Buna mukabil Davutoğlu ile Gül, Arınç ‘3 dönemlikler’ arasındaki makas daralacaktır doğal olarak.
Erdoğan’ın Beştepe’ye çıkışı öncesi başlayan tasfiye dalgasında ikinci halka ‘Hocacı”lar olacak. “Reisçi” yapılanma tahkim edilecek.
Hocacılara tasfiye, “Refik”ler yerinde!
Hoca ile gelen Hoca ile gidecektir.
Yeni denklemde Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Grup Başkanvekili Coşkun Çakır, Ali Babacan Beşir Atalay ve Başbakanlık Müsteşarı Madenoğlu Başbakan danışmanları “gözden düşenler” safında.
“Hoca”nın bariyerine takılan Nurettin Canikli, Nihat Zeybekçi dahil sıkı Reisçilerin yıldızı yeniden parlayacak.
22 Mayıs Kongresi’nde 2 üye dışında tamamını Erdoğan’ın belirlediği MKYK’daki “Refik”lerde değişiklik sınırlı olur.
Kabine için de aynı şeyi söyleyebiliriz. Değişecek bakan sayısı 5’i geçmez.
“Damat” Başbakan olmuyor!
Hepsinden önemlisi “emanetçi, düşük profilli” Başbakan’ın kim olacağı.
Günler öncesinden Hoca’nın alternatifi olarak “2 B” yi (Binali Yıldırım, Berat Albayrak) göstermiştim.
Şimdi bunlara Bekir Bozdağ eklendi.
Son durum şöyle…
Bekir Bozdağ kongre divan başkanı olabilir.
Başbakanlık’ta hâlen en güçlü seçenek Binali Yıldırım.
“Damat” Başbakan olmuyor zira siyasetin ‘ustası’ olan kayınpeder Cumhurbaşkanı bu koşullarda böyle bir adımın ‘siyasi intihar’ olacağını hepimizden iyi biliyordur.
Seçimden sonra hele de ‘Başkanlık Sistemi’ olmaz ise Başbakanlık için neredeyse tek aday olacak Berat Albayrak.
Asıl operasyon ekonomide
Kongre sonrası yeni kadro Erdoğan’ın siyasi hedeflerinin kritik eşikleri olan referandum, seçim Başkanlık süreçlerini üstlenecek.
Erdoğan’ın yeniden Cumhurbaşkanı adaylığı sözkonusu olursa yine bu kadroya büyük iş düşecek.
Kısa vadede belki de en kapsamlı değişim ekonomide olacak.
Burada Mehmet Şimşek’in konumu önemli. Teoride Beştepe politikalarıyla uyumlu olmasa da pratikte her denileni yaptığı için devam edeceğini düşünüyorum.
Şimşek, Maliye Bakanlığı döneminde yetkilerini Müsteşarına devretmişti. Şimdi de özellikle bankalar için ‘kağıt üzerinde bana bağlı’ dediği söyleniyor.
Gerçek patronun kim olduğunu söylemeye gerek yok...
Bıçak sırtındaki ekonomi için kritik bir not.
AK Parti Kongresi’nin olacağı 22 Mayıs’ta AB Finans Bakanları toplanıyor. “Bize ne?” denebilir ama öyle değil!
Türkiye’nin ekonomi rakamlarının güvenilirliği AB radarına takılmış. AB bizim açıkladığımız rakamları sorunlu buluyor ve bunu ele alacaklar.
Oradan çıkacak olumsuz bir görüş yatırımları ve zaten bıçak sırtındaki ekonomiyi etkileyecektir.
