Başbakancılık oyunu ve cadı avının yeni muhatapları
ERKAM TUFAN AYTAV 01 Ocak 1970
Davutoğlu’nun hatası bu oyunu ciddiye almasıydı.
Evet bu bir oyundu.
Başbakancılık oyunu.
Bu oyunun bir kuralı vardı.
O da seni oraya atayanın her dediğini yapmak.
Fikir beyan etmemek. Ben de bu işlerden anlarım dememek. Hele sen Kasımpaşalısın ben Profesörüm, ben senden iyi anlarım hiç dememek.
Yani özetle kendini gerçekten Başbakan zannetmemek.
Sadece denileni yapmak.
Ama Sayın Davutoğlu oyunun kurallarını görmemezlikten geldi.
Gerçekten Başbakan olmak istedi.
Akademisyenler tutuksuz yargılansın dedi, terör konusunda müzakerelerin başlamasından bahsetti, Merkez Bankası Başkanının bağımsız olması gerektiğini söyledi.......
Halbuki atama ile gelmişti.
Yine bir atama ile gidebileceğini anlamak istemedi.
Beş para etmez trollerin hakaretlerine maruz kaldı.
Ve sadece 20 aylık süren bu oyundan sonra kullanılıp atıldı.
Hem de bütün siyasi olumsuzlukların faturası boynuna takılarak ve aşağılanarak.
Sayın Davutoğlu bu ‘başbakancılık’ oyununa girmeyecekti.
Bu bence hayatının ikinci en büyük hatası oldu.
Birincisi siyasete girmekti.
Peki aşağılanarak tasfiye edilen sadece Sayın Davutoğlu mu olacak?
Elbette hayır.
Kurmak istediği siyaset, medya ve bürokrasideki bütün ekibi de aynı şekilde aşağılanarak ve direnirlerse iftira kampanyaları ile tasfiye edilecektir.
Ardından da yeni bir cadı avı başlayacaktır.
Pelikan Dosyasında adı geçen Ali Sarıkaya, Osman Sert, Taha Özhan, Hatem Ete ve Ertan Aydın, Yıldıray Oğur, Ceren Kenar, Mustafa Karaalioğlu, Etyen Mahcupyan, Hakan Albayrak, İbrahim Karagül, Abdülkadir Selvi ve Akif Beki gibi isimler ve bazı milletvekilleri bu yeni bir cadı avının muhatapları olacaklar.
Kim baş kaldırmışsa ve kaldırırsa başı ezilecek.
Ve ‘Yeni Türkiye’ye ve mutlu ufuklar hayalleri ile, uçuruma doğru koşar adım gidilecek.
