« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

16 May

2016

Pelikan Dosyası

YONCA KAYA ŞAHİN 01 Ocak 1970

Fuat Avni yaklaşık bir ay önce Ahmet Davutoğlu ile Erdoğan arasında sıkıntıların olduğunu, Erdoğan'ın Davutoğlu'nun ipini çektiğini yazmıştı... Hoş iddia malumun ilamı idi... Kimse şaşırmadı...

AKP medyası ve sosyal medya trol ve troliçeleri hemen bu ayrımın fitne olduğu yönünde düşüncelerini paylaştılar...

Hoca da sık sık reisle fikir ayrılığı olamayacağını söyledi durdu...

Hayır sanki kendisi AKP genel başkanı ve ülkenin seçilmiş başbakanı değilmiş gibi! Son seçimde % 49.5 oy alan, AKP delegelerinin hepsinin oyuyla başa gelen kendisi değilmiş de atanmış bir genel başkanmış gibi davrandı Davutoğlu...

Neyse efendim. Kendisi bu durumdan memnunsa bize de bir şey düşmez...

Fuat Avni'nin iddiasına dönelim. Sarayda "bu iş Davutoğlu ile yürümüyor" minvalli konuşmalar olduğunu anlatmıştı Fuat Avni... Reisçi yazarlar ağırdan ağırdan bu konuyu köşelerinde işlemeye, televizyonda anlatmaya başladılar, maksat toplumu hazırlamak... Maksat hasıl oldu, AKP’deki muhtemel değişikliğe herkes hazırdı artık... Bir ara ibre Binali Yıldırım’a dönmüştü ki oğlu üzerinden bel altı vuruş ile ekarte edildi. Ne tesadüf ki bütün oklar artık sadece ve sadece damadı göstermeye başladı. (Burada istihbaratın temel kaidesi “Bir olay en çok kime yarıyorsa fail odur” u hatırlatmayacağım)

Davutoğlu ile Erdoğan arasında bir gerginlik olduğu artık daha sık konuşulmaya, yazılmaya başlandı. Aslına bakılırsa Erdoğan ne istediyse Davutoğlu yapmıştı. Altına imza attığı kararların hiç birinde iradesi yok denilse abartılmış olmaz. Buna rağmen Davutoğlu’nun ipi çekilmişti işte... Türkiye siyaseti malum, öyle normal bir değişiklik olmamalı, giden hain olmalıydı...

Tam “yok canım ne sorunu, sorun morun yok, bu paralel işi” demeye yeltenecekti aşırı hocacılar ki hoop Pelikan Dosyası adlı blogda Selam Olsun başlıklı bir yazı yayınlandı... Belli ki iflah olmaz resiçilere yukarıdan emir gelmişti, içlerinde ne varsa dökmüşler... Hoca niye reisi savunmamış, niye reisin sözünün üstüne söz söylemiş, nasıl Arınç’la görüşürmüş falan...

İddialar ilginç. AKP iktidarının bütün kabahatlerini özellikle Suriye meselesindeki öngörüsüzlüğü de hep Davutoğlu'na atmışlar...

Mübarek reis hep doğru yapmış, hiç yanlışı yok, hep mağdur, hep mazlum...

Herkes şok, herkes şaşkın...

Bildiğin seçilmiş başbakana darbe aslında... % 49.5'a ihanet...

Yazıyı paylaşarak yayılmasına hizmet edenler hep reis tayfası. Paylaşmayan reis görünümlüler de neredeyse müşrik ilan ediliyor...

Hoca tayfası ise şaşkın... Aşağı tükürse sakal yukarı tükürse bıyık... Savunsa hocaya, karşı çıksa reise ihanet...

İlk şoku atlatan hoca tayfası hemen ertesi gün işi paralele atmaya çalıştı. “Pelikanı yazan paraleldir” diye cemaati suçlamaya başladılar...

Paralel iddiası hep saçma her iddiada akim bir savunuydu ama hiç bu kadar anlamsız kalmamıştı... Paralel bildiriler yayınladılar sosyal medyada, ibadet eder gibi... Ama Pelikan etkisini azaltamadılar...

Pelikan bildirisi paralel işi diyenlere o önemli soruları sormak lazım;

Pelikan dosyası reisi, Davutoğlu mağduru gösterdiğine göre,

AKP iktidarının bütün suçları bu yazıyla Davutoğlu'na yıkıldığına göre,

Yazıyla Davutoğlu ve çevresi fitneci gibi gösterildiğine göre,

Reis ve tayfası tek vatansever, geri kalan herkes hain olarak anlatıldığına göre,

Yazıyı reisçi görünen yazarlar övdüğüne, trol ve troliçeler paylaştığına göre,

Pelikan bildirisine paralel işi diyen hocacılar reis ve tayfasına paralel mi demek istiyor?

Bu hamur daha çok su götürür...

Aile içi mesele, bırakalım yesinler birbirlerini...

Ziyaret -> Toplam : 125,27 M - Bugn : 31411

ulkucudunya@ulkucudunya.com