Bıyık
Tarık Toros 01 Ocak 1970
Bugün kürsülerden çok eleştirilen “Milli Şef” döneminde…
Partinin değişmez genel başkanı İsmet İnönü'ydü.
Bu değişmez genel başkanlık, ancak üç koşulda sona erebilirdi:
-Vefat
-İş göremez derecede hasta olma hali
-İstifa.
**
Bugün…
“Cumhurbaşkanı Anayasal yetkilerini aşıyor” denildiğinde…
Saray sözcüleri hep “Tek Parti Dönemi”ni örnek gösteriyor…
“Atatürk şöyleydi, İnönü dönemi böyleydi” diyorlar.
Halbuki o dönem, adı üstünde “tek parti” vardı.
Anayasa, iki önceki anayasaydı.
Çok partili hayat yoktu.
Valiler otomatik olarak partinin il başkanıydı, vesaire…
**
Dönelim “Milli Şef” dönemine…
İsmet İnönü, 1939'da anarşiyi şöyle tanımlamıştı:
“Halk iradesinin muhitinde külfetsizce dolaşabilen bir risk!”
**
İnönü'nün damadı Metin Toker anlatıyor:
-Milli Şef döneminde Meclis ve hükümet hukuken vardı.
-Politikayı bizzat ve doğrudan İsmet Paşa idare ediyordu.
-Milli Şef'in mahzurlu saydığı her şey, yasaklıydı.
-Gazetelere nasıl yorumlar yazılması gerektiği bile bildirilirdi.
-Milli Şef'in ailesiyle ilgili haberlerin büyük verilmesi özellikle talep edilirdi.
-Cumhurbaşkanını, konserde, temsilde, at yarışlarında gösteren fotoğraflar, çarşaf çarşaf yayımlanırdı. (bkz. Tek Partiden Çok Partiye, Milliyet Yayınları 1970, sayfa 21, 24, 26)
**
Peki, Milli Şef'in tartışmasız sloganı neydi, biliyor musunuz:
Tek Millet, Tek Parti, Tek Şef!
**
Matrak bir anekdotla bitirelim.
Nadir Nadi'nin hatıralarında var:
İsmet İnönü, 1943 yılı başlarında Başbakan dahil tüm kabinenin bıyıklarını kestirir.
Bakanlar, istemeye istemeye badem bıyıklarını usturaya vururlar!
Ülke yönetiminde tek bıyıklı kalmıştır:
Milli Şef!
**
Şu ara Ankara'da başbakan toto oynanıyor.
Bir taraftan da bıyık bırakma modası başlamış.
Yalçın Akdoğan, Tuğrul Türkeş, Bekir Bozdağ, Efkan Ala, vesaire…
Dua etsinler ki, Milli Şef istibdadını kopyalayan Saray bunu klonlamamış.