Ankara’da MHP’li senaryolar ve B Planı
Murat Aksoy 01 Ocak 1970
Başbakan Davutoğlu’nun görevi bırakmak zorunda kalmasından sonra yazdığım yazıyı şöyle bitirmiştim: “… Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlık hayali yolunda bugün dört hedefi var.
1. Kendisine tam biat edecek bir emanetçi –ki bunun için en güçlü aday Bekir Bozdağ olacak- seçmek.
2. MHP’deki kongrenin gerçekleşmemesi ve Bahçeli’nin görevde kalmasını sağlamak.
3. Dokunulmazlıkların kaldırılması ve HDP Eş Başkanları başta olmak üzere bazı CHP’li milletvekilleri hukuk karşısına çıkarmak.
4. Sonuncu olarak sonbaharda –muhtemelen Ekim ayında- erken/baskın seçim yapmak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın erken/baskın seçimden beklentisi, hem MHP hem de HDP’nin baraj altında kalarak AKP ve CHP’den oluşan iki partili bir Meclis kompozisyonudur. Son hedefi ise hazırlattığı başkanlık eksenli anayasanın iki partili Meclis’te AKP oyları ile kabul edilmesidir.”
İki haftalık kısa sürede yukarıdaki ilk üç madde konusunda büyük mesafe alındı. İlk olarak Erdoğan, beklentim Bekir Bozdağ olsa da, en az onun kadar kendisine biat edecek Binali Yıldırım’ı emanetçi olarak seçti.
İkinci olarak AKP Olağanüstü Kongresi öncesi MHP Olağanüstü Kongresi’ni gerçekleşmesini önledi. Bahçeli’nin MHP’nin başında kalması konusunda çalışmalar devam ediyor. Bunun için Ankara kulislerinde konuşulanları birazdan paylaşacağım.
Üçüncü olarak Erdoğan’ın zorlamasıyla Meclis gündemine alınan dokunulmazlıkların kaldırılması, anayasaya aykırı anayasa değişikliği kabul edildi. Sırada hedeflenen HDP Eşbaşkanları ile HDP ve CHP milletvekilleri için işletilecek hukuki süreç var.
Son madde olan sonbaharda erken/baskın seçimin gerçekleşmesi için 2. ve 3. maddenin diğer şartlarının yerine gelmesi kaldı. Onlar da Devlet Bahçeli’nin MHP başında kalmasını garantiye almak ve HDP Eşbaşkanları başta olmak üzere bazı vekilleri hukuk karşısına çıkarmak.
Başkanlık için sigorta: Bahçeli’li MHP
Bu yazıda sadece Bahçeli’yi MHP’nin başında tutmayla ilgili senaryoları olası sonuçlarını yazalım. Ankara kulislerinde bir süredir konuşulan senaryo şu şekilde: Yargıdan 15 Mayıs’ta olağanüstü kongre yaptırılmayacağının garantisini alan Devlet Bahçeli, Yargıtay’ın vereceği kararı bekliyor.
Yargıtay’daki durum ise daha belirsiz. Kararı dosyanın olduğu Yargıtay 18. Hukuk Dairesi mi, yoksa dosyayı ondan istediği ileri sürülen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı mı, yoksa yine dün gündeme gelen Yargıtay’ın dosyayı göndereceği Anayasa Mahkemesi (AYM) mi verecek?
Kararı kim verirse versin gerçek şu ki; karar verilmeyen her gün Bahçeli’nin biraz daha zaman kazanmasıdır. Zaman kazanan Devlet Bahçeli 15 Mayıs’ta olağanüstü kongre yapmak için salonun önüne giden başta Meral Akşener olmak üzere bazı başkan adaylarını ve onları destekleyen parti yöneticilerini, hazırlanan ‘sağlam dosyalar’la disipline sevk edecek. Burada hedef; Yargıtay’ın –veya AYM’nin- verebileceği olası bir kongre yapılabilir kararı öncesinde disipline sevk edilenlerin partiden ihraç edilerek, seçme-seçilme haklarının ellerinden alınması. Sağlam dosyalarla seçme-seçilme haklarını kaybedenlerin bu hakkı yeniden kazanmak için mahkeme başvuruları sonuçlanmadan olağanüstü tüzük kurultayı seçimsiz olarak yapılmış olacak. Bahçeli’yi MHP Genel Başkan’ı tutmanın formülü bu.
B Plan: Merkezde yeni parti
Bu senaryo, Meral Akşener ve diğer lider adayları tarafından biliniyor. İhtimal vermeseler de, bu senaryonun gerçekleşmesi durumunda geniş bir muhalif grubun B Planı olarak satın aldığı yeni parti girişimi devreye girebilir.
B Planı, AKP’deki küskünler, MHP’de yargı yoluyla önü kesilenler ve merkez sağda siyaset yapmış isimler; olası bir baskın seçimi de göz önünde bulundurarak seçime girebilecek bir partide siyasete girmeleri. Böyle bir parti için lider adayları ise Ali Babacan ile Meral Akşener.
Yukarıdaki senaryolar ne kadar gerçekleşir bilmiyoruz ama Cumhurbaşkanı Erdoğan, dokunulmazlıkları kaldırarak HDP’yi; Bahçeli’yi MHP’nın başında tutarak da MHP’yi baraj altına iteceğine inanıyor.
Sonrası ise kendisine ebedi dokunulmazlık kazandıracak başkanlık sistemini, erken seçim sonrası oluşmasını beklediği iki partili (AKP-CHP) Meclis’ten AKP oyları ile kabul ettirmek.
