'Yeni Oligarşi' hazır, 'Orta Asya Tipi Başkanlık' kapıda
Yavuz Baydar 01 Ocak 1970
Yazıp duruyoruz ama, sanki suya yazıyoruz.
Ey ahali, bu işin şakası da yok, hafife alınacak bir tarafı da!
Türkiye herkesin daha çok birbirine düşeceği, korku ve istikrarsızlığın her yeri saracağı bir rejime doğru sürükleniyor.
Sistem darbe üstüne darbe yiyor.
Bugünkü kongre sonucuyla, bir zamanlar sivil alternatif umudu olarak ortaya çıkmış olan AKP, nevzuhur Militarist-İslamcı oligarşinin temsilcisi, 'tek lider' güdümünde bir 'devlet partisi' olarak yola devam edecek.
Önümüzdeki günlerde kabineye atanacak 'kayyum-başbakan' hükümeti de aynı oligarşinin icraat organı olarak seyrüsefere başlıyor olacak.
Asıl vahim olan, seçmen oyuyla varlık sürdüren Meclis'in temsil, denetim ve hesap sorma işlevlerinin, Cuma günkü 'kamikaze muhalefet' hamlesi ardından cenazesinin kaldırılmış olmasıdır.
***
Devlet partisi...
Fiilen lağvedilmiş bir başbakanlık makamı...
Yoğun bakıma alınıp narkozlanmış bir parlamento...
Koltuk değnekleriyle yürüyen bir yargı..
Uşaklaşmış, eli dili koparılmış bir medya...
Altını şöyle de çizebiliriz:
İçinde herşeye rağmen demokratikleşme dinamiği taşıyan bir 'yarı-açık' sistem, dış dünyaya ve içerdeki tüm sosyal farklılıklara sırt çevirmiş, dikey biat hiyerarşisi üzerine kurulu bir 'kapalı sistem'e dönüşmektedir.
'Cuma darbesi'ni, yıllarını siyasetin demokratikleşmesi için harcamış Tarık Ziya Ekinci dün T24'te şöyle tasvir etmekteydi:
''Hukukun evrensel kuralı olan 'makabline şamil (geriyi doğru işlemez) kanun çıkarılamaz' hükmü yok sayılarak bir anayasa değişikliği yapıldı. Türkiye'de hukuk devleti tümden yok edilmiş, keyfi bir hukuksuzluk dönemi başlamıştır. Artık hiç kimse kendisini hukuk güvencesi altında hissedemez. Sayın Erdoğan'ın sözünü ettiği 'Yeni Türkiye' hukuksuzluk, kuralsızlık ve keyfiliğin hüküm sürdüğü bir Türkiye olacak.''
Anayasa'ya ve AİHM içtihatlarına düpedüz aykırı bir teklif oylandı ve kabul ettirildi.
CHP'liler ise hala, 'bu oylamada Anayasa'ya en uygun hareket eden parti biz olduk' diye sağa sola laf yetiştiriyorlar.
Yahu, teklifin Anayasa'ya aykırı olduğunu söyleyip duran sizsiniz.
O halde neden bu oylamaya girdiniz?
Neden 'biz bu oylamada yokuz!' deme cesaretini göstermediniz?
Bunu bin yıl da geçse izah edemeyecekler.
Türkiye pek yakında faşizme maruz kalırsa, rejime geçiş belgelerinin altındaki imzalarda CHP harfleri de okunacak çünkü.
***
Şimdi bundan sonra neler olacak, ona bakalım.
Ekinci, ''Anayasada yapılan değişikliğin bütün parlamenterlerin dokunulmazlığını geçici olarak askıya aldığı iddiası büyük bir yalandır. Amaç sadece Kürt milletvekillerini Meclis'ten çıkarmak ve tutuklatmaktır. Diğer partilerden vekiller hakkında hiçbir işlem yapılmayacak. Ama Kürt milletvekilleri için sürek avı başlatılacak ve sürüklenerek zorla cezaevlerine taşınacaklar'' diye yazmış.
Tayyip Bey'in 'kriz üzerinden zirveye yerleşme' stratejisi tam gaz olduğuna göre, bu ihtimal çok kuvvetli.
Bir ihtimal daha var:
HDP'nin bu hukuk dışı değişikliği AYM'ye götürmesi için CHP'den en az 52 imzaya ihtiyacı var.
CHP bu desteği verir mi?
Güldürmeyin beni.
***
Öyleyse...
AKP, yeni oligarşi desteğiyle parlamenter sistemin omurgasını tuz buz ederken HDP'liler derdest edilecek, MHP kurultayı yaptırılmayacak; Meclis, şiddetin iyice azacağı bir ortamda kanun hükmünde kararname tipi baskıcı talimatlar üreten, bol maaşlı bir yazıhaneye dönüşecektir.
Tayyip Bey ortamdan memnun olmakta haklıdır.
Herşey tıkır tıkır işliyor.
Bakın, Yargıtay, Aydın Doğan ve Doğan Grubu yöneticileri hakkındaki meşhur kağıt ithalatı davasındaki beraatleri de bozdu bile.
Koskoca grubun muktedire yaranma gayretleri de boşa çıktı ve ortada artık medya namına iki-üç gazete ve TV dışında hiç birşey kalmadı.
Tıkır tıkır...
Bilmem anlatabiliyor muyum?