Devlet Bahçeli'den AKP'ye siyâsî ilticâ: `Hukukî işbirliğine hazırız
Adnan İSLAMOĞULLARI 01 Ocak 1970
Beni al, beni al, onu alma beni al...
"Eğer ihtiyaç hasıl olursa, eğer gerek duyulursa, Türkiye'nin millî ve tarihi çıkarlarını savunmak için, düne kadar hükümete verdiğimiz fiilî destek hukuki bir boyut alabilecek ve Milliyetçi Hareket Partisi yalnızca ülke ve milleti için her türlü sorumluluğu almaya hazır olduğunu kanıtlayacaktır."
Böyle buyurdu bilge(!)..
Vurgulaya vurgulaya, üzerine basa basa, şedit şeddeli, damardan damara bir teslimiyet, bir beyaz bayrak ilânı, bir imdat çağrısı bu...
"Beni kurtarın, aksi takdirde başkanlık hayalleriniz suya düşer" demenin lâciverti bu...
"Bir el atın, bir omuz verin..." çığlığı bu...
"Daha önce yaptıklarım, daha önceki desteklerim, yapacaklarımın, vereceğim desteğin MHP Genel Başkanı olarak bizzat kendi ıslak imzâm ile ciro ettiğim teminât senedidir" garantisi bu...
"Hatırlayın, hani o 2002'de Başbakanlık önüme düştüğü halde erken seçimi ben istemiştim de siz iktidar olmuştunuz, 367'yi bulamıyordunuz da hani hatırladınız mı hemen meclise gireceğimizi açıklayıp size bırakın 367'yi 440'ı buldurmuştum da Abdullah Gül'ü sâyemde seçmiştiniz, hem en son Ekmeleddin İhsanoğlu'nu boşuna mı Cumhurbaşkanı adayı yaptım ben, ha söyleyin boşuna mı aday yaptım da daha ilk turda seçildiniz, haydi bunları unuttunuz, daha dün gibi yâ hû, İsmet Yılmaz'ı TBMM Başkanı yaptığım daha dün gibi, bunu da mı hatırlamıyorsunuz, bu da mı gol değil yâni?!" çâresizliği bu...
"Ben öngörü sâhibi bir liderim, bugünleri öngördüğüm için o kadar tüzük değişikliği yaptım, ama delege beni istemiyor, 548 imza ile kongre istiyor, bir o kadar da imza verecek olan var, il teşkilatlarının istifâları Meydan Larousse kalınlığına erişti, belediye başkanlarım bir bir Merâl Akşener'e destek açıklıyorlar, meydanlar tıklım tıklım 'Başbakan Merâl' diye inliyor siz bunları duymuyor musunuz Allah aşkına, o tüzüğü ben beyhûde mi değiştirdim, bakın bi istifâ ederim, kongremiz hayırlı olsun derim işte o zaman yanarsınız Marmara çırası gibi, ne başkanlık kalır ne de öyle %50'li seçim zaferleriniz, bırakın balkon konuşmalarını vallahi'i aziym yangın merdiveninden bile konuşma yapamazsınız" tehdidi bu...
Acınası bir durum bu...
MHP'nin, Ülkücü Hareketin rükû mesâbesinde eğildiği acınası bir durum bu...
Hatemilerin mütâlaası çâre olmadı, Gemerek, Tosya çâre olmadı, tehditleriniz çâre olmadı, "mahkeme" dediniz mahkeme hukukun gereğini yaptı ve kongre kararı verdi, Yargıtay'a gittiniz ve şimdi yine hukuktan, adâletten ve kongreden korkuyorsunuz...
Ülkücü irâdenin tecellîsinden korkuyorsunuz...
Bulabildiğiniz tek çâre 'siyasî ilticâ' öyle mi?
Yazık...
Hâlbuki kongre salonuna gelip aday olsaydınız, sizi ve yönetiminizi sizi de seçen delegenizin oylarıyla gönderseydik evlerinize...
En fazla Genel Başkanlığınızı ve yönetiminizi kaybederdiniz!
AKP'ye siyâsî ilticâ talebinizle neleri kaybettiğinizin farkında mısınız?