MHP’de tek yol kurultay
Mustafa Ünal 01 Ocak 1970
Yargıtay MHP’de kurultayın önünü açtı. Bugüne kadar beklemesi abesti zaten. Koca kurum basit bir konuyu karara bağlayamadı. Karmaşık bir dosya değildi ki. Bir tespit davasıydı sadece. İmzalar sahih mi, kurultay için yeterli mi? Devletin ilgili kurumlarından raporlar geldiğine göre beklemenin anlamı yoktu. Ama nedense Yargıtay ağırdan aldı. Hukuki nedenlerden mi? Hayır. Kamuoyu da MHP tabanı da Yargıtay’ın bu tavrının siyasî olduğunun farkında.
Onca kargaşaya yol açtıktan sonra da olsa kararını kurultay yönünde vermesi de önemli. Ama vebalden kurtulamaz. Yaşanan olumsuzlukların baş sorumlusu. Zamanlama manidar mı? Kararın, Bahçeli’nin grupta ‘Partili Cumhurbaşkanına hayır’ çıkışından sonra gelmesi zihinlerde bazı soru işaretlerine sebep olmadı değil. Ama ben pek ihtimal vermiyorum. Yargıtay karar gününü ‘Mayıs ayı içinde’ diye duyurmuştu. Mayısın son haftasındayız. Bugün değilse de yarın karar vermek zorundaydı. Zamanlamanın manidarlığı üzerine komplo teorileri biraz abartılı.
Bana ilginç gelen bütün hesaplarını 2018 kurultayına göre yaptığını kamuoyuna deklare eden Bahçeli’nin çark ederek ‘Yargıtay’ın kararına uyacağız’ demesiydi. Acaba farklı bir beklentisi mi vardı? Değişik sinyaller mi almıştı? Olabilir. Yoksa kendisini bu kadar bağlamazdı.
Neticede yargı son sözünü söyledi. Bundan sonra kurultay hukukun değil, siyasetin konusu. Haber duyulur duyulmaz ‘taktik savaşları’ başladı bile. İnisiyatifi muhaliflere kaptırmak istemeyen Genel Merkez ‘seçimli kurultay’ ilanı yaptı. Tarih de verdi, 26 Haziran ya da 10 Temmuz. MHP tüzüğüne göre seçimli kurultay mümkün değil.
Genel Merkez de, delegeler de bu yönde karar alamaz. Tek istisna Bahçeli’nin istifası. Genel Başkan koltuğunun boşalması halinde ancak seçimli olağanüstü kurultay yapılabilir. Önce tüzük kurultayı şart. Muhaliflerin de ilk hedefi o zaten. ‘Genel başkan seçimi yapılamayacağını’ öngören tüzük maddesi değiştikten sonra seçimli kurultay mümkün. Çift kurultay toplanmak zorunda.
Bundan sonra ne olacak? Kısa süre içinde çağrı heyeti takvimi açıklayacak. Farklı tarihlerin gündeme gelmesi durumunda ‘karmaşa’ yine kaçınılmaz. Fakat kurultaydan kaçış yok. Tarafların taktik manevralarla birbirlerine üstünlük sağlama hamlelerini izleyeceğiz. Sadece MHP ile de sınırlı değil. Farklı dinamikler sahnede. AKP de çok ilgili kurultayla. Mevcut yönetimin değişmemesi için seferber olmuş durumda.
Adalet Bakanı’nın müdahalesi, valiliğin salonu abluka altına alması gibi. AKP, bundan sonra da MHP kurultayına yön vermek için elinden geleni yapacak. Çok aktörlü ‘kurultay oyununa’ sahne olacak MHP. AKP elini göstermiş durumda. İlk hedefi Akşener’i seçtirmemek. Ne alaka mı? Akşener’in sadece MHP tabanında değil, toplumda da karşılığı olduğunun farkında çünkü. AKP iktidarını tehdit edebilir. Barajı çok erken kurmanın telaşı bundan. Diğer adaylar da AKP için risk unsuru. MHP büyüme potansiyeli çok yüksek bir parti. CHP gibi donmuş değil. AKP tabanından kaymalar kaçınılmaz.
MHP geri dönülmez yola girdi. Kurultayın adı gibi ‘olağanüstü’ süreç bekliyor bizi. Klasik siyasi mücadelenin sınırlarının aşılması sürpriz olmaz. İyi olanın kazanacağı normal demokratik bir yarış beklemeyin. MHP çok dinamik bir parti. Ve değişim dinamiği enerji yüklü. Bahçeli’nin de aralarında bulunduğu adaylar arasında ‘farklı koalisyonlar’ gündeme gelecek. Arayışlar çoktan başladı. Genel Merkez adayları ayrıştırdı. Bahçeli ‘Koray Aydın farklı’ dedi. Akşener’e ise mesafe koydu.
Bu manevralar artarak devam edecek. Siyasette her zaman en güçlü olan kazanamaz. Çoğu kez de güçlünün karşısında blok veya koalisyon oluşturan başarılı olur. Bahçeli’nin seçilmesi gibi. Tuğrul Türkeş’in ezici üstünlüğüne rağmen diğer adaylar Bahçeli’nin etrafında toplanınca seçimin kaderi değişti. MHP ‘kurultay oyunlarına’ yabancı değil. Oyunu entrika değil, siyaset anlamında kullanıyorum.
Favoriler belli. Kurultayın neticesini bugünden kestirmek zor. Gerçek şu ki MHP’de ‘değişim dinamiği’ çok diri ve enerjik. Nasıl ‘kurultayı’ kabul ettirdiyse, aynı şekilde sonucu da şekillendireceğini söylemek yanlış olmaz. Siyasette değişimin önünde durulmaz.