AKP dizginsizleri
Arslan TEKİN 01 Ocak 1970
Ak Parti içinden, "dizginsizler"e karşı kaygı taşıyanlar artıyor. Ama hâlâ "ilâhlaştırma"nın önünü kesecek bir tavır göremiyoruz. Ak Parti'nin fetvacıları hiç oralı değiller. İslâmı tek kişiye endekslenmişler; alan memnun, satan memnun.
Ak Parti'nin kendi içindekilerin bile "troller" ve "troliçeler" diye andığı, "maaşlı", grup mu desem, gruplar mı desem, bir çamurcu "dizginsizler"i var ki, "aman Allah'ım!" dedirtiyorlar. Kendilerince RTE/AKP'yi savunmak için çamurun envâ ü çeşidini sıçratıyorlar. Öylesine dizginsizler! Çoklukla, Ak Parti içinde, kıpırtılara karşı tetikteler.
Eski AKP Bursa milletvekili Mehmet Ocaktan'ın ta burasına gelmiş olmalı ki, tahlilî bir yazı yazdı. Çirkefçiliğin kendi bünyesine nasıl zarar verdiğini sert bir dille sıraladı.
Mehmet Ocaktan, bilmiyorum Ahmet Davutoğlu mu kurdurdu, Karar adlı gazetede yazıyor. "İç tenkitler"i dikkate değer. Tabiî bu arkadaşımızın -bizim gibi eski Tercüman'cıdır- yeniden aday gösterilmemesinin tesiri mi, Saray'ın tam kontrolündeki bir gazetenin başından gönderilişi mi, serazat şair ruhunun isyanı mı, yeri geliyor, "ilâhlaştırıldığı" bir zamanda bile R. T. Erdoğan'a, kelime ne derece uygundur kestirmiyorum, "posta" koyuyor, "Hizaya gel; bulutların üzenine çıkma; aşağısını göremezsin!" demeye getiriyor.
Bir partide iç tenkit yolları tıkanır, bey'atçı zihniyet hâkim olursa, o parti, bir an parlasa bile hızla düşer; kişi gider, parti biter.
MHP'de, şu anki "sağlıklı" -evet sağlıklı- gelişme gibi bir gelişmeden AKP'de söz edilemez; mümkün değil.
MHP kendi içinde kaynıyorsa, bir hareket bir beklenti var, demektir. Elbette rakip olanlar, karşı tarafı engellemek isteyeceklerdir. Bu, partide verimliliğe işarettir. MHP'de çekişme, çok katı geçiyor. Kayyım vaziyet ediyor; kongre tarihi belirliyor. Muhalifler yollara düşüyorlar, il il, ilçe ilçe dolaşıyorlar, ağırlıklarını tartıyorlar. Köprü başını tutanlar her ne kadar hazzetmeseler, olmadık engeller çıkarsalar da, "sağlık" belirtisi, parti içi muhaliflerin varlığıdır.
Mehmet Ocaktan, kendi partisinde "dizginsizler"e çok kızgın. "Yaşadığımız dönemin insan onurunu rencide eden görüntülere sahne olduğunu artık hepimiz biliyoruz." dedikten sonra çok ağır yükleniyor:
"Malum son dönemde AK Parti'den nemalanmayı 'dava' ile meczeden ve buradan aldığı güçle de adeta bir politbüro şefi edasıyla herkesi hain ilan eden irili ufaklı 'hain üretme büroları' türedi. Bu büroların hiçbir inanç, ahlak ve vicdan kaygısı bulunmuyor. Kendilerine ne kadar 'yolluk' veriliyorsa o kadar tetikçilik yapıyorlar, ne eksik ne fazla..." (Karar, 30 Mayıs 2016).
Mehmet Ocaktan, R. T. Erdoğan adının "kullanıldığı"nı açıkça yazıyor:
"Her sabah kalktıklarında AK Parti etrafında kaçak olarak kapattıkları alana yaklaşan, kurdukları çıkar çemberi için tehdit oluşturan ya da oluşturma potansiyeli bulunan kim varsa önce onları 'Tayyip Erdoğan karşıtı' olarak ilan edip kontrolleri altında bulundurdukları alanın güvenliğini sağlarlar."
Mehmet! Bu sözlerin, yazdığın gazeteyi kapattırabilir! Kendini ve gazeteni kolla! Benden söylemesi! Üstelik "troller"i başka "paralelci" ilân ediyorsun. Paralel paraleldir! Bu sıfatı kullandın mı, karşındaki kızgın boğaya döner, bilesin!