Yetkili yetkisiz
Tarık Toros 01 Ocak 1970
Almanya, bizim “sözde” demenin ötesinde pek bir şey yapmadığımız “Ermeni soykırımı”nı tanıyınca…
Mahalle karıştı. Bildik tepkiler geldi:
-Yazıklar olsun!
-Sırtımızdan vurulduk.
-Hitler'in torunları…
-Bunu unutmayız!
-Büyük küstahlık.
-Bu karar yok hükmünde…
-Nazi ürür, kervan yürür!
-Almanya acı vatan.
**
Resmi politikada tüm çevreler ittifak halinde olunca…
Ankara'daki egemenlerin de işi kolaylaşıyor.
Bugüne kadar yapılan hatalar, atılan yanlış adımlar unutuluyor…
Anca kürsülerden bağırıp, elçi geri çekiyoruz.
Elçinin yurda gelişi bile olay oluyor.
Necip basınımız adım adım takip ediyor:
-Şu an Berlin havalimanında.
-Şu saatte tarifeli uçakla hareket edecek.
-Son dakika… İstanbul'a geldi.
-Az dinlenip, şu uçakla Ankara'ya geçecek, vs.
Ve fakat…
Üç vakit sonra, elçinin Almanya'ya dönüş uçağını kimse görmeyecek!
Dönecek çünkü, Berlin'de karısı uğurladı.
**
Son başbakan Ahmet Davutoğlu demiş ki:
“Alman parlamentosunun kendini mahkeme yerine koyması kabul edilemez.”
Sadece o mu…
“Hayatımın en mutlu dönemini yaşıyorum” diyen Doğu Perinçek de aynı şeyi söylemiş:
“Mahkemelerin görevini üstlenemezsiniz ve kararınız bağlayıcı değildir.”
Sadece o mu…
Bizim parlamento derhal ortak bildiri yayımladı:
“Yetkili mahkeme kararı yok.”
Hürriyet gazetesinin geçen hafta attığı bir başlık da bu yöndeydi:
“Alman meclisi mahkeme değil.”
Aynı başlığı aynı günlerde Sabah da attı.
**
Esasen doğruları çok iyi biliriz, bilmesine de…
Uygulamada işimize geldiği gibi davranırız.
Bugün, bu ülkede…
Milli Güvenlik Kurulu kendini mahkeme yerine koyup “filancalar terör örgütüdür” diye tavsiye kararı alıyor…
Bakanlar Kurulu da bunu “tescil” etmeye hazırlanıyor!
Sonra…
“Alman parlamentosu kendini mahkeme yerine koydu” diye yakınıyoruz.
Hepsi bir yana…
Bir asır önceki soykırımdan önce asıl şuna bakarım:
Bugün halkın bir bölümü…
Yargısız, mahkemesiz, keyfi biçimde…
Kısmi soykırıma tabi tutuluyor mu, tutulmuyor mu?
En az Ermeni meselesi kadar başımızı ağrıtacak bir konudur bu.
Ve 100 sene beklemeyeceğiz.