Erdoğan, Yıldırım'a kota koydu...
Ahmet TAKAN 01 Ocak 1970
Balayı hemen biter mi?..
Cicim ayları ne kadar sürer?..
Ahmet Hoca 20 ayda gümledi. Binali Yıldırım ne zaman İnali olur?..
Çok erken dalmıyorum mevzuya!..
Saray kaynaklarından kuvvetli donelere ulaştım.
Hani o 30 Mayıs'ta gece yarısı İzmir de yaptıkları miting var ya... Otobüsün üstüne beraber çıkmışlardı. Kalabalık, "yolların kralı Binali Yıldırım" diye tezahürata başlayınca R. Erdoğan dayanamamış ,konuşmasını kesip "fazla gaz vermeyin" demişti. Yalaka yanaşma basın da "Erdoğan espri yaptı" diye işi geçiştirmeye çalışmıştı.
Doğal durumun (!) tezahürüydü aslında... Normal akışa dönüldü!..
"Başbakan" Binali Yıldırım, Alman Meclisi'nde kabul edilen sözde soykırım tasarısının ardından Azerbaycan'a giderken hava alanında düzenlediği basın toplantısında Ankara'ya çağrılan Berlin Büyükelçimizden haberi yoktu. Canlı yayında kameralara yansımıştı. Hüseyin Avni Karslıoğlu'nun Ankara'ya geldiğini eline tutuşturulan notu okuduktan sonra öğrenebilmişti. Bir de kameralardan yansımayan vardı. Binali Yıldırım'ın, Dışişleri Bakanlığı'na çağrılan Almanya'nın Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Robert Dölger'den de haberi yoktu. Saray kaynaklarının ifadesi bu!.. R.Erdoğan ile görüşülerek yürütülüyordu her şey...
Kamuoyunun gözleri önünde cereyan eden bu olaylar basit birer rastlantı değil.
Binali Yıldırım'ın başkanlık aşkı ile yanıp tutuştuğu söylemleri de balayı günlerinin etkisi değil. Pelikancılara dikkat edin. Son günlerde Abdullah Gül ile Bülent Arınç'a ve tabii Ahmet Davutoğlu'na yeniden yüksek perdeden sallamaya başladılar. Bir şey yaptıkları da yok küskünlerin. "Nereden çıktı?" demeyin. Sarayın planlarında değişiklik yok. Tam gaz ilerleniyor. Yıldırım da sıtmaya razı ama...
Birazcık kurcalayınca, saray kulislerinden ortalığa döküldü "fazla gaz vermeyin"in perde arkası.
R.Erdoğan, "Başbakan" Binali Yıldırım'a bilgilendirme kotası koymuş. "Öyle her şeyden haberi olmayacak. Her şeyi, olup bitenleri anlatmayacaksınız. Bilmesi gereken kadar bilgi vereceksiniz Binali Yıldırım'a" demiş. Saray danışmanlarından biri de, bu kulisi daha da ileri götürdü "reis bu talimatı verirken. Binali Yıldırım'a çok güvenmediğini de hissettirdi" dedi. Saray'da Binali Yıldırım ile birlikte yeni işleyiş şöyle sürüyor;
R.Erdoğan, icraatlarına, Bakanlar ile bire bir görüşerek Binali Yıldırım'a haber vermeye gerek duymadan devam ediyor. Tüm, "kritik" ve "mahrem" bilgiler damat Enerji Bakanı Berat Albayrak'ta toplanıyor. R. Erdoğan ve Berat Albayrak'ın istişaresinden sonra uygun görüldüğü kadarıyla bilgi Binali Yıldırım'a veriliyor. Saray içindeki bir kaynağa göre; "Erdoğan bu dönem, daha da aile içerikli bir çalışma tarzı yürütüyor." Anlayacağınız gölge Başbakan- siz gerçek Başbakan da diyebilirsiniz- Berat Albayrak. Zaten Ankara tepe bürokrasisi de buna göre meyil etmeye başladı!..
Belki de; Binali Yıldırım "fiili Başkanlık" diye bunu kast etmeye çalıştı!..
Bu tabloda balayı ne kadar sürer?..
Saraydaki kaynak diyor ki; "Berat Albayrak'a artık hazır olun."
***
Türkiye'nin ciğeri kavrulurken saraydaki saltanat oyunları bitmiyor. Muhalefet partilerinin hali de ortada. Önünde bombalı araç patlatılmış binalardan farkları yok. Cam kırıklarını süpürmekle vakit geçiriyorlar!..
Bıktık artık!..
Her acının ardından çıkıp; "üstesinden geleceğiz", "hadlerini bildireceğiz", "terörün kökünü kazıyacağız", "terörden bıktık", boş konuşmalarından.
Öldürülen terörist sayılarını açıklamakla milletin yüreği soğumuyor. Bedeli ödeyen gariban vatan evlatları. Onların geride bıraktıkları acılı aileleri...
Boş güvenlik zirvelerinin görüntüleri de kusma aşamasına getirdi bizleri. Bombalı araç, canlı bombalar patlıyor. Şip şak güvenlik zirvesi, ya saray ya da Çankaya Köşkü'nde toplanıyor. Hemen arkasından beylik açıklamalar. Ertesi gün bir daha patlıyor Türkiye.
Aklımızla, yüreğimizle, duygularımızla alay eden siyasetçiler kervanı!..
Artık bazı gerçekleri açıktan, cesaretle yazma zamanı...
Hani şu her patlamanın ardından yapılan "esasında vatandaşlara hissettirilmeden şu kadar canlı bomba, bomba yüklü araç yakalandı" açıklamaları var ya!.. Pansuman misali!..
Utanmadan kendilerine başarı payı çıkarıyorlar!..
Güvenlik bürokrasisinden çok üst düzey bir kaynağım geçenlerde söylemişti; "Yakalanan araç ve canlı bombaların istihbaratlarının çoğu CIA'dan geliyor. Bildiklerinin ne kadarını söylüyorlar bilemiyoruz" diye.
Saray'a güvenilir yeni MİT Müsteşarı aranırken, bilin bakalım Hakan Fidan nereye Büyükelçi atanacak?..
Bu halde!.. En hafif deyimiyle bu paspallıkta, terörün kökünü kazıyacaklar. Öyle mi?..