« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

27 Haz

2016

Sami Selçuk’tan son uyarı

Mustafa Ünal 01 Ocak 1970

Saygın hukuk adamları sıralansa Sami Selçuk’un adı ittifakla ilk sıraya yazılır. İtiraz eden çıkmaz. Sezar’ın hakkı Sezar’a. Bugüne kadar hep hukuk ne buyurduysa onu dile getirdi. Gücün hukukunu değil, hukukun gücünü savundu. Karşıdan esen sert rüzgârlara, fırtınalara aldırmadı. Hiç yalpalamadı da.

Konjonktüre göre duruşunu değiştirenlerden, korkup sinenlerden olmadı. Bugüne kadar ne siyasi görüşünü açık etti ne de ideolojik tavırlar takındı. En alttan en üste kadar yargı mekanizmasının her aşamasında görev yaptı. Yargıtay Başkanlığı’na kadar yükseldi. Siyasetle değil, liyakat ve çalışkanlığıyla. 28 Şubat’ın yargıya musallat olduğu zor günlerde, ortalık ‘rejim, laiklik’ nutuklarıyla inlerken o sadece ‘hukuk’ ve ‘özgürlük’ dedi.

Manifesto niteliğinde konuşmalar yaptı. Gerçeği muktedirlerin ve hukuku eğip bükenlerin yüzüne haykırdı. ‘Sakın ha hukuktan sapmayın, adalete halel getirmeyin’ dedi. Politikadan uzak durdu ama siyaset ona meyletti. Adı ‘cumhurbaşkanı’ adayları arasında geçti. AK Parti kurulurken ısrarla partiye davet edildi. Hem Erdoğan hem de Gül tarafından. ‘Hayır’ dedi. İyi de etti. Hukukçu kimliğine siyaset bulaştırmadı.

Özgül ağırlığını korumasını bildi. Sözünün kıymetini düşürmedi. Bu sayede o, her siyasi görüşün gözünde ‘tarafsız ve hukuk otoritesi’ oldu. O konuşursa hukuku konuşturur. Adaleti haykırır. Siyasi iklimin etkisiyle ağzına geleni söylemez. Gaza gelip konuşmaz. Siyasetten, devletten bir menfaat beklentisi yok.

Sami Selçuk’un kimliğini, kişiliğini uzun uzun yazmamın sebebi var. Bugüne kadar pek sık olmasa da AKP iktidarının yargı politikaları üzerine ikazlar yaptı. Dün Cumhuriyet’te bir mektubu yayımlandı. AKP’nin yüksek yargının yapısını değiştirmesine isyan etti. Bir hukuk isyanı. Bir ‘son uyarı’. Doğrudan AKP’ye.

Siyasetten gelen seslere kulak kapatabilirsiniz. Muhalefettir, ‘İktidarın her yaptığına karşı çıkar.’ diyebilirsiniz. Kılıçdaroğlu’nun ‘Bu Hitler’in, Mussolini’nin yöntemidir.’ sözünü siyasi sebeplere bağlayabilirsiniz. Bahçeli’nin itirazlarını ‘Zaten her şeye hayır diyor.’ diye görmezden gelebilirsiniz. Demirtaş’a bir kulp bulabilirsiniz. Ama Sami Selçuk’a ne diyeceksiniz? Söyledikleri basit bir eleştiri değil. Yüksek yargı düzenlemesinden çok kaygılı. Kendisi ve arkadaşları için değil, endişesi hukuk ve ülke adına. Mülkün temeli, milletin teminatı olan adalet adına.

Bu cümleler onun mektubundan: “Elli yıldan bu yana yargıya bu denli el atıldığı bir dönemi yaşamadık. Çok yazık ve çok acı. Bugünler eski bir yargıç olarak benim için yas ve utanç günleridir. Ülkem, hukuk fakülteleri, hukukçular özellikle de TBMM’deki hukukçular ve öğrencilerim adına bu denli utandığımı hiç ama hiç anımsamıyorum. İmdat çığlıklarını duyup değerlendirenler de ortalıkta yok. Çoğunluk iktidarı güven bunalımı ve hastalığı çeken yargının ve onun bağımsızlığının tabutunu hazırlamış bulunuyor. Umutsuzum. Yasama organı, dilerim tabuta son çiviyi çakmaz.”

Tabuta o son çivi çakılacak. Adalet Bakanı Bozdağ, söz konusu düzenleme için, “Meclis tatile girmeden Genel Kurul’dan geçireceğiz.” dedi. Cumhurbaşkanı veto etmeyeceğine göre kısa sürede yürürlüğe girer. Yargı, adalet sizlere ömür. Mülk, devlet sizlere ömür. Siz ağlarken ‘AKP’yi rehin alan’ Doğu Perinçek ve arkadaşları bayram eder. Tasarıyı tek destekleyen onlar çünkü. Perinçek ve yayın organları düzenlemeden pek memnun.

Sami Selçuk’un son uyarısı, Perinçek’in ‘goooll’ diye ayağa kalkması, acaba AKP’yi derin uykusundan uyandırır mı? Pek sanmam. Köprüden önceki son çıkış da geçilmek üzere.

Ziyaret -> Toplam : 125,20 M - Bugn : 86303

ulkucudunya@ulkucudunya.com