Bre Türkiye
Tarık Toros 01 Ocak 1970
Brexit (Britanya Exit) deniliyordu.
Öyle de oldu.
İngilizler, 1973'te katıldıkları Avrupa Birliği'ne…
Yüzde 51.9 oyla “Buraya kadar” dedi.
Bremain (Britanya Remain) kampanyası…
Bir milletvekilinin öldürülmesine…
Ve bunun etkin biçimde kullanılmasına rağmen…
Kaybetti.
İskoçya %62, Kuzey İrlanda %55.8 ile “Kalalım” dedi.
Başkent Londra'da “kalalım” oyları yüzde 60'ı buldu, fakat yetmedi.
İngilizler ortadan ikiye bölündü.
İnternette, İrlanda pasaportu almayla ilgili aramalar yüzde 100 artmış, çünkü İrlanda AB üyesi.
Öncelikle, şuna açıklık getirelim:
Biz, toptan “İngiltere” diyoruz ama doğrusu, “Birleşik Krallık” (United Kingdom).
Galler, İskoçya, Kuzey İrlanda ve elbette İngiltere'den oluşuyor.
Üç takımları, Euro 2016'da ilk 16'ya kaldı.
Galler, Kuzey İrlanda ile eşleşti, bugün maçları var ve biri elenecek.
Referandumla Birleşik Krallık'ın birliği tehliyeke girdi.
İskoçya ve Kuzey İrlanda referanduma gidip kopabilir!
AB ise kızgın, İngilizlere ilk mesajları “Çıkış sürecini hemen başlatın” oldu.
Çıkış öyle pat diye olmayacak, iki yılı bulması bekleniyor.
O arada başka bir şey oldu:
Dün sabah uyanan İngiliz halkı daha sonuçları öğrenmeden…
Başbakanlarının “bıraktığı” haberini aldı.
Cameron, kendini ve tutumunu tartıştırmadı bile.
Oysa daha geçen sene, oylarını artırarak tekrar iktidar olmuş, güven tazelemişti.
Söz verip ülkeyi götürdüğü referandum, siyasi sonunu getirdi.
Kampanyada partisini serbest bıraktı.
Aynı partiden 40 yıllık arkadaşı, eski Londra Belediye Başkanı Boris Johnson, “Brexit” propagandası yaptı.
Şimdi Cameron'un yerine en güçlü adaylardan biri.
Johnson, bizimle yakın akraba.
Linç edilerek öldürülen Osmanlı'nın son Dahiliye Nazırı Ali Kemal'in öz torunu Stanley Johnson'ın oğlu.
Baba Stanley Johnson bugün 75 yaşında ve oğlunun karşısında AB'yi savunuyor.
Bu siyasi kültürün, Avrupa Birliği ile filan alakası yok.
Demokrasiyi bihakkın yaşıyorlar.
Haftalardır, kıran kırana tartıştılar.
Başbakanlarına, siyasi liderlerine, çıkmayı veya kalmayı savunanlara…
En sert soruları fütursuzca sordular, sorguladılar.
Muazzam bir olgunlukla kampanya yürüttüler.
Hayırcılar, seçmeni Türkiye ile korkuttu.
Evetçiler, yeterince ikna edici olamadı.
Biz ne yaptık?
İşimize gelen tarafına baktık.
Şuna emin oldum:
AKP'liler ve ulusalcı cephe, İngilizlerin kararı ile havalara uçtu.
Şimdi, “AB dağılsın, Trump ABD'ye başkan olsun” istiyorlar.
Bununla, ülkedeki faşizan yapılanmanın badiresiz yürüyeceğini düşünüyorlar.
Niyetleri o kadar belli ki…
Saray kontrolündeki Sabah'ın İngilizce versiyonu “Daily Sabah”…
Alel acele, “TUR-EXIT” diye kampanya başlattı.
Girmedik ki, çıkalım :-)
Peki, diyelim ki böyle bir referandum oldu…
Ve halkımız “AB ile müzakereye devam” dedi.
Bizimkiler koltuklarını bırakır mı?
Siz soruyu düşünedurun, ben “TUR-EXIT”e biraz daha güleceğim.