« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

27 Haz

2016

Konuşulmayan tek konu

Tarık Toros 01 Ocak 1970

Hangi görüşten olursak olalım…

Olayların işimize gelen tarafını alıyoruz.

Yine…

Cumhurbaşkanı'nın…

“Başkanlık sistemi diktatörlük getirirmiş, Amerika'da diktatörlük mü var?”

Sözü gibi…

Elmalarla armutları karıştırmada da üstümüze yok.

İngiliz milleti, şöyle veya böyle bir karar aldı.

Ve bunun sonuçlarını yaşayacak.

Birleşik Krallık…

1973'te Avrupa Birliği'ne katıldıktan sonra…

1975'te bunu referanduma götürmüş.

Aynı sorular sorulmuş:

Çıkalım mı, kalalım mı?

Yüzde 67 “kalalım” demiş.

Kalmışlar.

Bugün…

Yüzde 52 “çıkalım” dedi.

Çıkıyorlar.

Ancak mühim bir fark var.

Başbakan, “AB'de kalalım” diyordu.

Ana Muhalefet Lideri de öyle.

Geriye doğru tüm başbakanlar aynı görüşteydi.

Parlamentonun kabaca yüzde 70'i AB yanlısıydı.

Ekonomistler, gençler, orta yaş kuşağı…

AB'den çıkmak istemiyordu.

18-25 arası genç nüfusun yüzde 73'ü “remain” dedi, yani “kalalım”.

Şehiri, kırsalı, propagandanın gücünü, medyanın etkisini bilmem…

65 yaş ve üstü nüfusun dediği oldu.

Yaşlı nüfusun yüzde 60'ı “exit” dedi ve çıktılar!

Bir de şu:

Aylarca kıran kırana bir kampanya yürütüldü.

Medya, net biçimde tarafını belirledi.

Gazeteler manşetinden hangi görüşte olduğunu ilan etti ve yayınlarını bunun üzerine oturttu.

Başbakan, siyasi liderler, sözcüler, kışkırtıcı sorularla sınandı.

Aynı partiden farklı görüşler çarpıştı.

Düşünebiliyor musunuz…

Başbakan, “kalalım” kampanyası yaptı, onun Adalet Bakanı “çıkalım” diye kanal kanal dolaştı.

Aynı partiden Londra Belediye Başkanı, aylar öncesinden liderine katılmadığını deklare etti.

Kimse, ihanetle suçlamadı bunları.

Kimse, istifalarını istemedi.

Kimse, parti disiplininden bahsetmedi.

Kimse, ihraç istemiyle yetkili kurullara sevk etmedi.

Kimse, hakkında imzasız bildiri yayımlamadı.

Kimse, “işbirlikçi hain, filanın uşağı, fişmekanın maşası” demedi.

Kimse, terörize etmedi.

Kimse, medyaya kayyım atamadı.

Kimse de beğenmediği medyayı taşlamadı.

Yarın öbür gün…

AB'ye girip girmemek değildir önemli olan.

Bu demokratik kültürü ve muhalif fikirlere tahammülü yerleştirmektir.

Referandum sonuçlarının İngiltere'ye neye mal olacağı konuşuluyor.

Dikkatle dinliyorum.

Pek çok konuda geriye gidiş olabileceği söyleniyor, not alıyorum.

Bir tek konu müstesna:

Demokrasi hiç mevzu olmuyor.

Zira, alabildiğine sağlam ve kurumsal.

Ziyaret -> Toplam : 125,20 M - Bugn : 82486

ulkucudunya@ulkucudunya.com