Bombanın örttüğü bomba!
Emre Kongar 01 Ocak 1970
Atatürk Havaalanı’nda patlayan ve 45 kişiyi öldüren bomba, bir başka bombanın, bir HUKUK VE ADALET BOMBASININ üzerini örttü:
Bombanın patladığı gece, Danıştay Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi.
Böylece AKP iktidarı, Saray’ın emriyle, bilmem kaçıncı defa, Yüksek Yargıyı siyasetin emrine veren bir düzenleme daha yaptı.
İktidara geldiklerinden beri adalet mekanizması ve yasalarla oynamaktan bıkmayan, kendilerinin üzerine atılı suçları ortadan kaldıran, muhaliflerini susturmayı amaçlayan ve hiçbir sonuçla tatmin olmayan iktidar, 12 Eylül 2010 referandumundan beri Yüksek Yargıyı da düzenlemekle meşgul!
Yargıtay ve Danıştay’a, son darbeyi, yargı bağımsızlığını güvence altına almış olan Anayasa’ya aykırı olarak, bütün Yargıtay ve Danıştay yargıçlarını bir kalemde görevden alan bir yasayla vurdu.
***
Yüksek yargıçlar bu yasayla görevden alınıyor!
Erdoğan’la çay topladıkları için gündeme gelen ve eleştirilen başkanların görevleri ise devam edecek.
Böylece Anayasa’nın öngördüğü yargıç güvencesi ihlâl edilmiş oluyor...
Erdoğan’ın kararına saygı duymadığını belirttiği Anayasa Mahkemesi’nin koruması altında olan Anayasa yine Erdoğan’ın ifade ettiği gibi “bekleme odasına alınmış” ve dondurulmuş durumda.
***
Yasa ayrıca Danıştay ve Yargıtay’ın hem üye sayılarını hem de daire sayılarını azaltıyor...
Sürekli olarak iş yükünden şikâyet eden Yüksek Yargı organları, bu değişikliklerden sonra herhalde bütünüyle felç olabilir....
Ama iktidarın da zaten yargının ve özellikle de Yüksek Yargı’nın adalet ve evrensel hukuk ilkelerine göre işlemesini istemediği, sadece kendi emirlerine uyulmasını beklediği açık!
***
Anayasa’ya aykırı olarak gece yarıları, sabahlara kadar çalışılarak kabul edilen bu yasada dikkati çeken bir nokta daha var:
Kayyım atanan şirketlerin ya da yönetim organının yetkileri ile birlikte ortaklık payları veya menkul kıymetler idare yetkilerinin de kayyıma devredilmesi öngörülüyor.
Atanan kayyımların görevleriyle ilgili iş ve işlemlerinden dolayı tazminat davaları devlet aleyhine açılacak. Devlet, ödediği tazminatı görevini kötüye kullanan kayyımlara bir yıl içinde rücu edecek.
Bilindiği gibi Erdoğan, Gülen Cemaati’ni terör örgütü olarak ilan etti, ettirdi ve bütün adalet mekanizmasını buna göre harekete geçirdi.
Bu arada Cemaatle ilişkili olduğu düşünülen işletmelere, bankalara, eğitim kurumlarına, üniversitelere el konuluyor.
Anlaşılan son madde, buralarda yapılan hukuksuzlukların sorumlularını korumak amacıyla konmuş.
***
Cemaat, AKP ile birlikte, Silivri davalarında Türk Silahlı Kuvvetlerini ve bazı muhalifleri tasfiye ederken haksızlık ve hukuksuzluk yapmıştı...
“Yapmayın, Hukuk ve Adalet bir gün size de gerekecek” demiştim defalarca...
Şimdi Hukuk ve Adalet Cemaat’e de gerekiyor...
Ve ben yine (Cemaati korumak için değil, hukuku ve adaleti korumak için) bir kez daha: “Yapmayın, Hukuk ve Adalet bir gün size de gerekecek” diyorum.