İsrail’e taviz ve özür borcu!
Erhan Başyurt 01 Ocak 1970
‘One minute' ve ardından Mavi Marmara olayı, Türkiye-İsrail siyasi ilişkilerini derin bir krize soktu.
İktidar kendi milletvekillerini son anda gemiden indirip, Mavi Marmara'nın Gazze Limanı'na gitmesine izin vererek büyük kaosun kapısını araladı.
İlk defa 9 Türk vatandaşı uluslararası sularda bir devlet ordusu tarafından katledildi.
***
Mavi Marmara'yı riskleri bile bile yola çıkarmakla hata yaptı, iktidar
İsrail'in ‘Aşdod Limanı'na yardımlar boşaltılsın' teklifini kabul etmemekle hata yaptı.
Gazze'ye ablukayı tanımayacağını sanarak hata yaptı…
İsrail ile ‘stratejik' ilişkilerini ‘düşman' konumuna getirmekle hata yaptı…
İsrail karşıtı nefret söylemine başvurmakla hata yaptı…
***
Şimdi İsrail ile anlaşma imzalayıp, yaptıkları her şeyden geri adım atıyorlar.
İsrail, tazminat ödemeyecek. ‘İnsani yardım' olarak 20 milyon doları ödeyecek.
Ödeme de, TBMM'de Mavi Marmara ile ilgili İsrail askerleri ve yönetimine karşı tüm suçlamaların önünü kesen bir yasa maddesi çıktıktan sonra yapılacak…
***
Gazze'ye yardımlar, 6 yıl önce reddedilen Aşdod Limanı'ndan yapılacak. İzne ve denetime tabi olacak. Yani otorite tanınacak.
HAMAS'ın, Türkiye'deki askeri faaliyetlerine son verilecek.
Türkiye, iki İsrailli askerin cesedi ile iki İsrailli rehinenin İsrail'e teslim edilmesi için de arabuluculuk yapacak. İsrail'e resmi bir mektupla garanti de verildi.
***
Türkiye üyesi olduğu uluslararası kuruluşların kapısını İsrail'e açacak.
Türkiye, İsrail'in NATO'nun askeri kanadına gözlemci olarak girmesine ve daimi ofis açmasına da izin vermişti. Demek ki, üyelik de masada...
AKP, daha önce de İsrail'in OECD üyesi olmasını sağlamıştı.
***
Türkiye, anlaşma kapsamında İsrail'in Akdeniz'de tartışmalı sahalardan çıkardığı doğalgazı alacak.
Türkiye, bir dönem sondaj yapılmasını engellemeye çalıştığı İsrail'in Rumlarla çıkardığı doğalgazı da Avrupa'ya ulaştıracak.
***
Peki Türkiye 6 yıl süren bu krizden ne kazandı?
Hiçbir şey… Aksine Akdeniz'de ulusal çıkarlarını koruyamadı.
ABD ile ilişkileri de bu kriz nedeniyle gerildi…
İsrail ise, diplomatik zaferini ekonomik kazanımlarıyla taçlandıracak.
***
İktidar, dış politikada sıkıştı.
“Yolsuzluklar, IŞİD'e yardım ve İran'a ambargoyu delmek” suçlamaları, elini kolunu bağladı.
Taviz üstüne taviz veriyorlar.
Tüm o nefret söylemlerini kendileri yapmamış gibi…
“İsrail devleti ve halkı Türkiye'nin dostudur”, “İsrail müttefikimiz” demeye başladılar.
***
Türkiye, tüm şartlarından vazgeçip İsrail'e ek garantiler ve tavizler vererek 6 yıl önceki konuma gelmeye çalışıyor.
Nefret söylemi için de İsrail'den ‘özür' dilediler mi bilmiyorum!
Ama İsrail ve MOSSAD ile masaya oturan iktidarın “Bunlar İsrail ajanı… Bunlar MOSSAD ajanı” gibi söylemlerle hedef gösterdiği insanlara özür borcu var.
***
Daha önemlisi, Mavi Marmara'da yola çıkarıp ambargoyu delmeye teşvik ettiği insanlara ve nefret söylemleriyle galeyana getirdiği halka açık özür borcu var.
İsrail'e o kadar çok taviz verenler kendi halkına da bu kadarcık jesti çok görmezler herhâlde!