« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

18 Tem

2016

Nedir bu iyileştirilme?

Soner Yalçın 01 Ocak 1970

Yıllardır 28 Şubat mağduriyetini dillerinden düşürmediler.
Ah! Ah!.. Ne acılar çekmişlerdi!
Vah! Vah!.. Ne haksızlıklara uğramışlardı!
Bugün. “28 Şubat” deyince aklınıza ne geliyor?
Benim aklıma içinde paralar olan çikolata kutuları ve ayakkabı kutuları geliyor.
Benim aklıma rüşvet parasıyla gidilen umre geliyor.
Benim aklıma rüşvet parasıyla dağıtılan Ramazan erzakı geliyor.
Benim aklıma Nişantaşı'ndaki hat ustası Mehmet Çebi'den el yazmalı Kur'an-ı Kerim alınıp rüşvet olarak verilmesi geliyor.
“28 Şubat” deyince benim aklıma, dağıtılan toplam 52 milyon dolar rüşvet geliyor…
Evet. “28 Şubat” deyince benim aklıma…
28 Şubat 2014'te tahliye edilen bakan çocukları Barış Güler, Kaan Çağlayan ve Reza Zarrab geliyor.
Evet. “28 Şubat mağduriyetiyle” iktidara gelenler, kendi 28 Şubat'ını yarattı.
Rüşvetin-hırsızlığın simgesi, 28 Şubat oldu!
AKP'nin 28 Şubat tahliye kararı, bugünlerde ABD mahkemelerinde hesap vereceği günü bekliyor!
Mesele sadece Reza Zarrab mı?
Hiç değil…
Meclis son iki gündür neyi görüşüyor farkında mısınız?
Farkında olmamanız normal; mecliste ne bakan ne de milletvekili var; çoğu tatil bölgelerinde!
Medyada ise, sadece vergi rekortmenleri haberleri var.
Oysa…
TBMM gündeminde önemli bir yasa tasarısı var: Yatırım Ortamının İyileştirilmesi!
Peki… Nedir bu?..

Tanıdık isimler
Önce, 13.11.2008 tarihinde çıkardılar.
Sonra, 7.4.2011 tarihinde çıkardılar.
Yetmedi ardından, 29.5. 2013 tarihinde çıkardılar.
Ve bugün, 2016 Temmuzunda yine çıkarmak istiyorlar.
Kamuoyunu kandırmak için adına “Varlık Barışı” diyorlar.
Nedir bu:
Yurtdışında sahip olunan para, döviz, altın, hisse senedi, tahvil gibi kıymetlerin sorgusuz sualsiz Türkiye'ye getirilmesi.
Bu işlemde tek kuruş vergi alınmayacak!
Bu işlemi başkası adına da yaparsanız tek soru sorulmayacak! Yani…
Gelecek para, hiçbir kanuna göre soruşturulmayacak.
Bu son madde diğer “Varlık Barışı” yasalarında yoktu.
Bu nedenle insan düşünmeden edemiyor; niye bu yasa tasarısına eklediler? Kimi/kimleri koruyorlar?
Sorunun yanıtı için üç ay önceye gidelim:
2016 Nisan ayı başlarında dünyanın gündemine Panama Belgeleri düştü.
Off-shore hesapları kullanarak vergi sorumluluklarından kaçan işadamları-şirketler arasında Türkler de vardı. Sızdırılan belgelerde; AKP'ye yakın Mehmet Cengiz, Ali Ağaoğlu, Remzi Gür gibi isimler ve Çalık Holding gibi şirketler bulunuyordu.
Panama Belgeleri dünyayı sarstı.
Örneğin, İzlanda Başbakanı Sigmundur Gunnlaugsson istifa etmek zorunda kaldı.
Ve kim ne derse desin; İngiltere Başbakanı David Cameron da AB meselesi değil Panama Belgeleri skandalı nedeniyle koltuğunu bırakmak zorunda kaldı.
İşte…
AKP'nin meclise getirdiği “Yatırım Ortamının İyileştirilmesi”nin özü budur.
Şaşırtıcı mı? Değil.
Şu gerçek hep gözden kaçıyor…

Meselenin özü
Siyasal İslam'ın “babası” olarak Vehhabici Pakistanlı Mevdudi (1903-1979) gösterilir.
Oysa Siyasal İslam'ı Mevdudi'den çok önce İngilizler “icat” etti! Amaçları, Hindistan'ın birliğini engelleyerek sömürüye devam etmek!
Daha en başında Siyasal İslam'ın en büyük destekçilerinin Pakistanlı ve Suud din adamları olması şaşırtıcı değildi. (Buradan Türkiye'ye sokuldu.)
Keza, Müslüman Kardeşleri de İngilizler, bağımsızlıkçı laiklerin önünü kesmek için 1920'lerde kurdu.
Eğer İngiltere ve sonra ABD'nin desteği olmasaydı emperyalizmin sistematik faaliyeti sonucu oluşturulan bu dinci hareketlerin sınır dışlarına çıkması imkansız olurdu.
Evet, bu dinciler her daim emperyalizmin en değerli müttefiki oldu.
Örneğin, bağımsızlıkçı Bandung Konferansı'nın karşısına Vehhabici İslam Konferansı'nı çıkardılar.
Yani… Siyasal İslam, radikaliyle-ılımlısıyla tarih sahnesine çıkışından itibaren ekonominin/sömürünün emrinde varlık gösterdi.
Bu ekonominin adı, kapitalizm'dir!
İşte bu nedenle… Başta ABD olmak üzere Batı, bu yobaz hareketlere hep destek verdi. Küreselleşme bu desteği neredeyse sınırsız hale getirdi; ve AKP'nin doğumu böyle gerçekleşti.
AKP; -Batı'nın stratejisine uygun olarak- ezilenlerin ekonomik mücadelesinin yönünü değiştirdi; sınıf mücadelesini kimlik politikalarıyla boğdu. Bu yaklaşımla mücadeleyi sadece (dini ve etnik) kültür alanına hapsetti. Gündem bu alan olduğunda herkes çok ilgili. Ancak konu ekonomi olursa herkes ilgisiz.
AKP'nin “kara parayı aklamak” için TBMM'den geçirmek istediği torba yasa bu sebeple kimsenin dikkatini çekmiyor.
Sonuçta, AKP'nin ekonomi icraatlarını hiç konuşmuyor/ tartışmıyoruz.
Bugün… Zenginler sıralamasında neden üretim yapanlar değil, paradan para kazanan finansçıların olduğunu analiz etmiyoruz. Vs.
Oysa…
Kapitalizm sorgulanmadan demokratik gelişme olmaz.
Türkiye'deki otoriter iktidarın tek düşüncesi zora düşen kapitalistinin imdadına koşmaktır.
Bunlar görülmediği, yazılmadığı, gündeme getirilmediği için AKP'nin iktidar ömrü uzuyor.
Ve bu nedenle…
Mehmet Cengizler milletin a'sına koymaya devam ediyor.
Sonra da soruyorlar; “Mehmet Cengiz'in adı vergi listesinde niye yok” diye!
Niye olsun ki, düzen onun düzeni!
Sonuçta, meselenin özü, ekonomidir/paradır/sömürüdür.
Maalesef CHP'nin de anlamadığı budur.

Ziyaret -> Toplam : 125,26 M - Bugn : 16780

ulkucudunya@ulkucudunya.com