Türkiye'ye Darbe!
SEDAT LAÇİNER 01 Ocak 1970
Aklım tutuldu!
Şoke oldum!
Yaşananlara uzun bir süre inanamadım!
“Hayır” dedim, “bu insanlar delirmiş olmalı!”
Yaşadığımızın tek bir anlamı var, o da tüm Türkiye’ye yapılmış bir darbe olduğu gerçeğidir…
Yapılan sadece Hükümete karşı değil, hepimize, tüm Türkiye'ye yapılmış bir darbedir!
Bunun lamı cimi yok!
Bu çağda hala askeri darbelerden medet ummak saflıktır, hayalciliktir, hatta ihanettir.
Türkiye’nin şiddetle, darbeyle ve benzeri yöntemlerle çözülebilecek bir tek sorunu dahi yoktur.
Bu gerçekleri daha ilk dakikadan itibaren sosyal medyadan da paylaştım: Darbeler hiçbir sorunu çözmemiştir, tam tersine daha büyük sorunlar üretmiştir dedim. Daha doğrusu şaşkınlığım geçer geçmez demokrasi ve hukuk diye bağırdım, haykırdım!...
Siyasi iktidar ne hata yaparsa yapsın, hiçbir şeyin gerekçesi dün geceki manzaralar olamaz.
Milletin Meclisi'ni bombalamak ne demektir?
Milletin, devletin binalarına ateş açmak ne demektir?
Demokrasisine sahip çıksan insanların üzerine ateş açmak nasıl bir aklı tutulmasıdır?
Bunların bir izahı olabilir mi?
***
İnanın bu yazıyı kaleme alırken bile şaşkınlık içindeyim.
Bu nasıl bir dengesizliktir?
Bu nasıl bir cürettir?
Bu nasıl bir kandırılmışlıktır?
Bir ordu silahlarını kendi halkına doğrultur mu?
Kanım dondu, aklım durdu!
Böylesine gayrimeşru, böylesine akıl dışı, böylesine çağ dışı ve böylesine vatan karşıtı hareketleri tasvip etmek veya hatta izah edebilmek mümkün mü?
***
Darbe girişimi hepimizi üzdü, hala kendime gelebilmiş değilim!
Ancak halkın demokrasiye sahip çıkma iradesi de tarihidir, Türk halkının onur madalyalarından biri olarak kayıtlara geçmiştir.
Tankların önüne yatan,darbeye vücudunu siper eden insanlar tüm dünyaya Türkiye'de halk gerçeğini göstermiştir.
Türkiye dün gece sabaha kadar uyumadı, en kritik zamanlarda bile insanlar Ankara, İstanbul sokaklarından çekilmedi.
Bu vesileyle Türk halkını devletine ve ülkesine sahip çıktığı için tebrik ediyorum!
***
Bundan sonra ne olacak?
Hepimiz tepkiliyiz. Bu işi yapanların cezalandırılmasını istiyoruz.
Şimdiden 'idam' sesleri yükseliyor bile...
Ne var ki mesele bu kadar basit durmuyor; Öncelikle işin iç yüzü aydınlığa kavuşturulmak zorunda.
Bu işin arkasında kim ve kimler vardır? Örneğin, işin içinde başka devletler veya istihbarat örgütleri de var mıdır?
Darbenin lideri ve kilit isimleri kimlerdir?
Sabaha kadar olayları takip ettim; albay yarbay, binbaşı, yüzbaşı, teğmen gibi rütbelerden bahsediliyor. Bu kadar düşük rütbede ve bu kadar az sayıda askerle darbe yapılabileceğine bunlar nasıl inandırılmışlardır?
Bunları bu kadar mantıksız ve haince bir işe kim azmettirmiştir?
Bu gerçeklerin bir an önce ortaya çıkması bu tür darbe girişimlerinin tekrarlanmaması için hayati önem taşıyor.
Bunun dışında, Suriye, Irak, Yemen, Libya, Ukrayna ve diğer bölge devletlerinde iç savaşlar sürüp giderken Türkiye aynı tuzağa kendisinin de çekilmek istendiğini fark etmeli ve uyanık olmalıdır. Bu nedenle daha darbeden bir kaç saat sonra itidal ve sağduyu çağrısı yaptım. Dünkü olaylarda Allah muhafaza çok daha fazla kan akmış olsaydı ve olaylar yayılmış olsaydı Türkiye telafisi çok güç zararlar görebilirdi.
Bundan sonra da uyanık olmak gerekiyor. Eğer birileri Türkiye'de iç savaş arzusu içerisindeyse, yaşadığımız darbe bunun tek yönetmi ve tek girişimi olmayabilir. Siyaset ve halk bu tür hain saldırı girişimlerine karşı sağduyulu ve dikkatli olmak zorundadır.
Son sözüm tüm milletimize, TBMM'ne ve onun seçilmiş hükümetine büyük geçmiş olsun. Bu hain saldırılarda hayatını kaybeden sivil olsun, polis olsun demokrasi şehitlerimize Allah rahmet eylesin, ailelerine ve yüce milletimize sabırlar versin.