Eyy Erdoğan! Bu Dağıstanlılar uzaydan gelmedi
Ergun Babahan 01 Ocak 1970
Erdoğan, İstanbul Atatürk Havalimanı'ndaki IŞİD saldırısıyla ilgili olarak, teröristlerin arasında Dağıstanlıların falan olduğunu söylemiş. Terörle mücadelenin kararlılıkla devam edeceğini de eklemiş. Bugüne kadar yaptıkları ve söyledikleri arasındaki derin çelişkinin bir başka örneği. Erdoğan, gerek dönemin Başbakanı olarak, gerekse Cumhurbaşkanı olarak bu adamların Türkiye'de üslenmesine, örgütlenmesine, elini kolunu sallayarak Suriye'ye gidip gelmesine destek oldu.
O yetmedi, bu adamlar bu topraklarda dilediği gibi örgütlendi, AKP'nin gözetimi altında eleman devşirdi, Kürtlere yönelik bombalar patlattı, güvenlik güçlerini öldürdü, Irak'ta diplomatlarını rehin aldı. Ama başta Erdoğan, AKP zihniyeti radikal Müslüman bu örgütlenmeye karşı kılını kıpırdatmadı. Çünkü, o zaman kendisini dev aynasında gören Erdoğan ve AKP zihniyeti için, bu sapkın adamlar Esad'a ve Kürtlere karşı kullanışlı bir araçtı.
AKP, IŞİD'e karşı mücadeleye hiçbir zaman gönülden katılmadı. Bugün bile IŞİD'in kafa kesmeyen modeli El-Nusra'ya sahip çıkması, İslamcı terör gruplarına bakışının açık göstergesi.
Sorulması gereken soru şudur: Gözaltına alınanlar gerçek sorumlular, havaalanı saldırısının gerçekleşmesine katkıda bulunmuş insanlar mıdır, yoksa birkaç gün emniyette misafir edildikten sonra serbest bırakılacak günah keçileri midir? Bir anda gözaltına alınan 30 kişi AKP'nin bugüne kadar bilip göz yumduğu isimler midir, yoksa rastgele toplanmış şahıslar mıdır, zaman gösterecek.
Çünkü başörtülü kadınlara, 80 yaşındaki ihtiyarlara kelepçe taktıran AKP zihniyetinin IŞİD zanlılarına büyük bir saygıyla davrandığını biliyoruz. Bildiğimiz başka bir şey daha var, güvenlik güçlerini öldürmekten mahkum edilen IŞİD'lilerin Türkiye'de cezaevinde olup olmadığını bilmediğimiz.
CHP milletvekilini uçaktan indirecek derecede yanlış yapan AKP anlayışı, IŞİD'lilere karşı bir tek yanlış yapmadı. Erdoğan ile barışmadan önce Putin'in elinde Türkiye-IŞİD ilişkisini kanıtlayan belgeler olduğunu da biliyoruz. Rus yönetimi bir kısmını Birleşmiş Milletler yönetimine teslim ettiği belgelerle ilgili bundan sonra nasıl bir tavır takınacak aşağı yukarı belli. Erdoğan kadar pragmatik bir lider olan Putin o belgeleri unutturacak.
Rusya unutacak ama IŞİD'in elinde ağır bedel ödemiş halklar, AKP'nin göz yumması nedeniyle radikal Müslüman bu grubun kanlı eylemlerine hedef olmuş Batılı ülkeler ve özellikle Amerika unutmayacak.
El-Nusra'ya yaklaşırken IŞİD'den uzaklaşan AKP, bir de Suriye yönetimiyle anlaşırsa, Türkiye'nin daha büyük şiddet eylemlerinin hedefi haline gelmesi kaçınılmaz olacak. Türkiye'de organize olmuş olan radikal dinci gruplar, AKP'nin söylemi ve eylemi sonucu hayal kırıklığı yaşayan dindar gençlik arasında daha fazla sempati kazanacak, daha büyük bir eleman havuzuna sahip olacak.
AKP ne ektiyse onu biçiyor. Düne kadar kendilerini bölgesel veya küresel güç sananlar, bir Rusya ambargosu, bir PYD örgütlenmesi ve bir de Rıza Sarraf davasıyla boylarının ölçüsünü aldılar. Şimdi, Ahmet Davutoğlu'nun deyimiyle 360 derece dönüş yapıyorlar.
Ne yapsalar nafile. Bu yönetim hakkında doktorlar hükmü vermiş: Artık ne yersen ye… New York Times'ın dünkü haberi, ekonominin ülserden kansere dönüşmek üzere olduğunu gösteriyordu. Palyatif tedbirler günü kurtarmalarına yetebilir ama orta vadede ayakta kalma şansları yok.
Esad'a, Mısır'a, İsrail'e yaklaştıkça, IŞİD'in, El-Nusra'nın tepkisini çekecekler. Bunun acı bedelini hep birlikte ödeyeceğiz. Altüst ettikleri emniyet ve yargı sistemi, şiddet eylemlerinin daha da artmasına yardımcı olacak. İstikrar diye AKP'ye oy verenler elini kırmaya başlarsa, şaşırmayın.