Sosyopat’ı tanıyalım
Emre Kongar 01 Ocak 1970
“Sosyopat”, başka kişilerin varlıklarına, yaşamlarına, haklarına ilgisiz, saygısız ve saldırgan olan kişilere verilen bir isimdir.
“Antisosyal kişilik bozukluğu” olarak tanımlanan bir nevi ruh hastalığıdır.
Genellikle çocukluk dönemindeki aşırı baskılardan kaynaklandığı ve bu dönemde ortaya çıktığı konusunda bir görüş vardır.
Hastalığın en önemli belirtileri yalancılık, hilekârlık, gerçeklerden kopukluk, sık fikir değiştirme, suçluluk duymama ve merhametsizlik olarak düşünülmektedir...
“Düşünülmektedir” diyorum, çünkü pek çok ruh hastalığı gibi “sosyopati”nin de ölçütleri, özellikle de “psikopati”den farklı yönleri, hâlâ bilim çevrelerinde tartışılmaktadır.
***
Harvard Üniversitesi’nden Dr. Martha Stout, The Sociopath Next Door (Sosyopat Komşunuz) isimli kitabında bir sosyopatın 10 özelliğini şöyle sıralamıştır:
1) Genellikle karizmatiktirler; çevrelerinde çoğunlukla bir hayran kitlesi bulunur. Cinsel açıdan da çekici oldukları söylenebilir.
2) Sosyopatlar kararlarında ve davranışlarında spontandırlar; planlı, programlı yaşadıkları söylenemez. Sıradan insanlardan farklı olarak tuhaf karşılanabilecek davranışlarda bulunurlar.
3) Utanma, suçluluk veya pişmanlık duymazlar. Aslında beyinlerinde bu duyguları işleyebilecek bir merkez yoktur; varsa bile bozuktur. Dolayısıyla en ufak bir vicdan azabı duymadan insanları kolayca kandırabilir, tehdit edebilir veya zarar verebilirler. Kendi çıkarları için başkalarına zarar vermekten çekinmezler. “Başarılı” bir sosyopatın bir ülkede üst düzey mevkilere rahatça yükselmesi bu yüzdendir.
4) Deneyimleri ile ilgili beklenmedik yalanlar icat etmekte çok ustadırlar. Olayları o kadar abartırlar ki bir noktadan sonra saçmalamaları kaçınılmaz hale gelir. Ancak çarpıtılmış gerçekleri bir öykünün arasına ustaca gizleyerek, saf ve iyi niyetli insanları yalanlarıyla kolayca kandırırlar.
5) İnsanlara hükmetmeye bayılırlar. Bedeli ne olursa olsun her tartışmada ve kavgada kazanan taraf olmak isterler.
6) Çoğu zekidir, ancak zekâlarını diğer insanları kandırmak için kullanırlar. Yüksek IQ’lu olanlar toplum için gerçek bir tehdit unsuru olabilirler.
7) Sevme ve âşık olma yeteneğinden yoksundurlar. İstediklerini elde etmek için severmiş, empati duyarmış gibi yaparlar. Gerçek yaşamlarında kimseyi sevmezler.
8) Şiirsel bir dilleri vardır. Sözcükleri çok ustaca kullanırlar. İnsanları konuşmalarıyla kendilerine hayran bırakacak kadar iyi hatiptirler. Öykü anlatma ve şiir okumada ustadırlar.
9) Hiçbir zaman özür dilemezler. Yanlışlık yapmış olduklarına inanmazlar; suçluluk hissi duymazlar. Hatalı oldukları kanıtlanmış olsa bile özür dilemezler ve saldırılarına devam ederler.
10) Derin bir hayal âleminde yaşarlar. Bütün bu özellikleri nedeniyle bir sosyopatla mantık çerçevesinde tartışılmaz. Tartışmaya girmek yalnızca zaman kaybına neden olur.
***
Bu bayramda böyle tatsız bir konuyu ele almak istemezdim ama, içinde yaşadığımız gerçeklikler böyle!
Siz siz olun sosyopatların yalanlarına kanmayın!