Gaffar Okkan Suikastı: Bu kurşunlar Türkiye'ye
01 Ocak 1970
Diyarbakır Emniyet Müdürü A. Gaffar Okkan, 24 Ocak 2001 günü Emniyet Müdürlüğü binasından ayrıldıktan hemen sonra Şehitlik Semti Sezai Karakoç Bulvarı'nda makam aracının içinde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Saldırıda Okkan'ın yanı sıra Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un yeğeni Atilla Durmuş, Mehmet Sepetçi, Mehmet Kamalı, Sabri Kün ve Selahattin Baysoy adındaki beş polis memuru da yaşamını yitirdi.
Olaydan sonra bölgede başlatılan operasyonlar sonucu suikast eyleminin çok sayıda kişi tarafından gerçekleştirildiği açıklandı. Okkan'ın daha önce bölgede terör örgütü Hizbullah'a vurduğu ağır darbeler nedeniyle suikastın bu örgüt tarafından gerçekleştirilmiş olabileceği yönünde açıklamalar yapıldı.
Diyarbakır'ın en sevilen kişisi olarak tanımlanan Okkan'a yüz binler ağladı. Emniyet Müdürü'nün öldürülmesine tepki gösteren Diyarbakır halkı, cenazenin olduğu gün kepenk kapattı ve şehrin sokaklarında protesto yürüyüşü yaptı. Diyarbakır'daki kalabalık ve duygulu cenaze töreninin ardından Ankara'da düzenlenen cenazeki devletin üst düzeyi tam kadro katıldı.
Gözler Hizbullah'ta
Hizbullah örgütüne yönelik Ocak 2000'de İstanbul Beykoz'da bir villaya düzenlenen operasyonun ardından gözaltına alının örgütün üst düzey sorumluları, Diyarbakır Emniyeti tarafından sorgulanmıştı. Hizbullah'a yönelik başarılı operasyonlarla adını duyuran Okkan'ın uzun süredir ölüm tehditi aldığı da biliniyordu.
Okkan, ölümünden 45 dakika önce bir gazeteciye verdiği röportajda da "Hizbullah'tan korkmadığını" söylemişti. Okkan, bir süre önce de Emniyet Müdürlüğü'nde düzenlediği basın toplantısında, aranan 26 Hizbullah tetikçisinin resimlerini dağıtmıştı.
Bütün bu ipucları gözlerin Hizbullah terör örgütüne çevirilmesine neden oldu. İlk gün Okkan'ın katillerinin, Haşim Alabalık, Nurullah Gülsever. M.G. Kınay ve Abdulvahap Ekinci adlarındaki dört Hizbullah üyesi olduğu açıklandı. Daha sonra bu dört isme Hüseyin Sarıağaç, Haydar Solmaz, Ramazan Elmas ve Hasan Gürbüz de eklendi. Açıklanan bu isimlerin yedisi daha önce Okkan'ın açıkladığı isimlerle örtüştü.
Tantan Hizbullah'ı doğrulamadı
Suikastın Hizbullah tarafından gerçekleştirildiği görüşü yaygınlaşırken İçişleri Bakanı Sadettin Tantan yaptığı açıklamayla örgütün adını koymak için erken olduğunu açıkladı. "Hizbullah'ın kendi öz evladını, kardeşini, babasını boğduran bir örgüt olduğunu" söyleyen Tantan, "Hizbullah demek için erken" dedi. Tantan'ın bu açıklaması, suikastın başka bir örgüt tarafından gerçekleştirilmiş olabileceği düşüncesini doğurdu.
Sıkı takip
Suikasti düzenleyen isimlerin belirlenmesinin ardından Türkiye'de Hizbullah'a yönelik geniş çaplı başlatılan operasyonlarda birçok kişi gözaltına alındı.
Okkan'ın açıkladığı 26 kişilik listede bulunan Nizamettin Gökçe, 29 Ocak'ta "olayla ilgisinin bulunmadığını" öne sürerek İstanbul Zeytinburnu İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne teslim oldu. Üniversite öğrencisi olduğunu belirten Gökçe, götürüldüğü Diyarbakır'da hücreevi olduğunu iddia ettiği iki yeri polise gösterdi ancak bu yerler boş çıktı. Gökçe, sorgusunun ardından tutuklandı.
Adı listede bulunan bir diğer tetikçi Şahin Çeribaşı ise İstanbul'da yakalandı. Çeribaşı da Diyarbakır'daki sorgusunun ardından tutuklandı.
Katillerinden biri ölü ele geçirildi
29 Mart 2001'de 155 "Polis İmdat" telefonuna, Bağlar beldesi Göçmenler Caddesi 48. Sokak'taki Karaaslan Apartmanı'ndaki bir evde Emniyet Müdürü Gaffar Okkan ile beş polis memurunun şehit edilmesi olayına katılan bir kişinin bulunduğuna dair bir ihbarın gelmesi üzerine bu eve operasyon düzenlendi. Operasyonda "Teslim ol" çağrılarına ateşle karşılık verilmesi üzerine çıkan çatışmada, suikasta katıldığı belirtilen Hizbullah üyesi "Ejder" kod adlı Hasan Sarıağaç ölü ele geçirildi.
Evde bir kaleşnikof marka otomotik silah ve bu silaha ait altı şarjör, bir parça tesirli el bombası, bir hücum yeleği, 105 dolu kaleşnikof fişeği, 10 kaleşnikof boş kovan ve Şemsettin Şen adına düzenlenmiş ve Hasan Sarıağaç'ın fotoğrafının bulunduğu bir sahte kimlik ele geçirildi. Sarıağaç'ın Hizbullah'ın sözde Diyarbakır askeri kanat sorumlusu olduğu belirlendi. Yapılan balistik inceleme sonucu, teröriste ait silahla Okkan suikastında 27 mermi sıkıldığı ortaya çıktı.
Savaşa gider gibi suikasta gitmiş
Suikastın bir diğer tetikçisi Mehmet Fidancı da 13 Nisan Cuma günü Terörle Mücadele Şubesi ekpilerince Diyarbakır Bağlar beldesi Sento Caddesi'nde gerçekleştirilen operasyonla yakalandı. Fidancı ilk sorgusunda suçunu itiraf etti ve olaya bir kalaşnikof, bir tabanca ve bir el bombasıyla katıldığını belirtti. Fidancı'nın daha önce aralarında bir akrabasının da bulunduğu sekiz kişinin daha katili olduğu ortaya çıktı. Fidancı, çıkarıldığı Diyarbakır DGM'ce tutuklandı.
Okkan kimdir?
1952 yılında Sakarya'nın Hendek ilçesinde doğan Okkan, 1970 yılında polis akademisini kazandı. 1973 yılında mezun olan Okkan, komiser yardımcısı olarak İzmir Emniyet Müdürlüğü`nde göreve başladı. Çeşitli illerde farklı görevlerde bulunan Okkan, 1993 yılında 1. Sınıf Emniyet Müdürlüğüne terfi ederek, Kars Emniyet Müdürlüğü görevine başladı. 1997 yılından bu yana Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü görevini yürüten Okkan, aynı zamanda Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü'nden de mezun oldu. Evli olan Okkan'ın, Sezgin ve Alican adında iki çocuğu bulunuyordu.