Yargısız demokrasi!
Emre Kongar 01 Ocak 1970
Başbakan’ın “savcısı” olduğunu söylediği Silivri davaları, TürkiyeCumhuriyeti’nin toplumsal, siyasal ve bürokratik yapısını altüst etti...
Başbakan’ın, altına kendi zırhlı otomobilini verdiği savcı ve arkadaşları, işbirliği yaptıkları polisler ve yargıçlarla birlikte, hak, hukuk, adalet dinlemeden, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, üniversitelerin yapısını değiştirdiler, insanları hapse attılar, ocakları söndürdüler, masum kişilerin ölümlerine sebep oldular...
Sonunda, 15 Temmuz kalkışmasına girişecek kadar gözü dönmüş kadrolarıgörevlere getirdikleri bir ordu yarattılar.
***
O davalar ve o savcı ne oldu?
O davalara “Kumpas” dendi; tümden reddedildi...
O savcıya “hain” dendi; yurtdışına kaçtı!
Peki, o başbakan ne oldu?
Cumhurbaşkanı seçildi...
Bütün bu olaylar üstüne:
“Aldatıldım, Rabbim ve milletim beni affetsin” dedi!
***
Önce, Fethullah Gülen Cemaati’nin AKP desteğiyle ele geçirdiği yargı,Türkiye’yi perişan etti...
Sonra, Cemaat ile AKP’nin arası açılınca, AKP iktidarı yargıyı “temizlemeye”girişti:
Bu satırların yazıldığı sırada, adliye binalarına baskın yapılmış, odalar aranıyor, insanlar gözaltına alınıyor...
Bugüne kadar binlerce savcı ve yargıç meslekten ihraç edilmiş, gözaltına alınmış, tutuklanmış durumda...
Kendilerine “kahraman” denilen ünlü savcılar yurtdışına kaçmış, bulunamıyor...
Silivri yargıçları Silivri’de hapiste.
***
Bu arada askeri okullar kapatılıyor, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hiyerarşik yapısı yeniden düzenleniyor...
Üniversitelere yeni rektörler atanıyor...
Cumhuriyetin bütün bilim, kültür, sanat kurumları özelleştirme kapsamına alınıyor...
İmar projeleri uygulamaya konuluyor...
Sivil ve asker bürokrasi, adalet mekanizması, iş hayatı, on binlerce kişi açığa alınarak “temizleniyor!”
Cumhurbaşkanı “Devleti sıfırdan kuracağız!” diyor...
Ve gerçekten yepyeni bir devlet inşasının başladığına ilişkin söylemler ve eylemlere tanık olunuyor.
***
Bütün bu işler, Olağanüstü Hal ilan edilmişken yapılıyor...
Bu arada Antalya’da Akdeniz Üniversitesi öğretim üyeleri gözaltına alınıyor...
Vali sonradan, 20 kadar hoca için yanlışlık olduğunu belirterek özür diliyor ve“Haklarını helal etsinler” diyor!
Zaten “Bekleme odasına alınmış” olan Parlamenter Demokrasi bir yana, adalet mekanizmasının bağımsızlığı ve tarafsızlığına olan güven de bir türlü tesis edilemiyor!