ABD: İLİŞKİLER ESKİSİ GİBİ OLMAZ
Orhan Bursalı 01 Ocak 1970
AKP, ABD ile bir kopuş yaşıyor. Ekranlarda konuşan iktidar temsilcilerini dikkatle izlediğinizde, bu kopuşun ciddi zemin kazandığını görürsünüz.
AKP kadroları ABD’ye mesafe koyuyor. Türkiye’nin politikalarının Ankara’nın kararlarıyla belirleneceği gibi düşünceler sık sık açıklanıyor.
Hayır, bunu epey ciddiye alıyorum.
Evet, Erdoğan’a önceleri BOP eşbaşkanlığı gibi, ABD için “stratejik görev”ler verildi. ABD ve AB, AKP’yi/RTE’yi “Ilımlı İslam” yönetimine hazırladılar, bunu desteklediler; beklentileri laiklik gibi bir geçmişi olan bir ülkenin, ılımlı İslami bir yönetime kayarak, Ortadoğu ve Kuzey Afrika İslam ülkelerine “örnek” olabileceği gibi bir safsatanın gerçekleşmesiydi.
Bunun için neler yapmadılar.
Kemalizmin artık yok edilmesi gerektiğinden tutun, “bu ülkenin demokrasiye de fazla ihtiyacı olmadığı” gibi itçesine sözleri bile dile getirdiler.
ABD/Batı’nın bu politikasının diğer -gerçek- yüzünde ise ülkenin iyice karışması vardı. Laikliğin yıkılıp gitmesi demek, yarım yamalak demokrasinin de kazılan kuyuya gömülmesi demekti. Bugünkü kaotik duruma bakın!
Vesayeti ABD yarattı
Bunun için neler yapmadılar dedik: Ordu, şüphesiz ki yıkılmalı, çökertilmeliydi. “Vesayetçi Ordu” gibi, gerçekliği zor tartışılabilecek bir etiket altında, önce 2003’te ordunun başına çuval geçirdiler. Arkasından Ergenekon ve Balyoz davaları geldi.
Aslında ABD bu “vesayetçi yapı”yı kendi yaratmıştı daha çok. Tüm politikalarını kestirmeden ordu üzerinden gerçekleştiriyordu çünkü. Darbeyse darbe...
ABD bu kez de yine Ordu üzerinde Cemaat vesayeti ile amacına ulaşmak istedi. Bu kez tutmadı.
AKP kadroları -başka gidebilecekleri hiçbir yer olmadığı ve kalmadığı için-“milliyetçiliğe” soyunmuş ve sığınmış durumda. AKP ile ordu arasında kurulan temel köprü de budur.
Ama AKP esas sınavını vereceği konunun ise demokrasi, insan hak ve özgürlükleri olduğunun henüz farkında değilmiş gibi davranıyor.
İktidar, bu berbat karnesi ile, bu en zayıf olduğu noktada ayakta duramazsa, iktidar olamaz. Elindeki “İslamcılık” ile de gidebileceği bir yer yok.
Farkında değiller...