MHP'de 'temyiz' tartışması
Arslan Tekin 01 Ocak 1970
MHP, yönetimin tasallutundan kurtarılmalıdır... Yanlış kararlar veriliyor, insanlar yanıltılıyor.
Balgat'ın yanlışlarını görenler, yaptıklarına tahammül edemeyenler, kısaca ülkesini düşünenler, dün nasıl canlarını ortayla koydularsa, bugün de fikirlerini ortaya koyarak mücadele yürütmelidirler. Bütün il ve ilçe başkanları, bütün eski ve mevcut milletvekilleri, bütün ilim ve fikir adamları, bütün aydınlar, bütün halk bir araya gelmeli, önce Saray'ın, sonra "arka bahçe" Balgat'ın kapısına dayanmalıdır.
Saray'a denmeli ki; elini MHP üzerinden çekmelisin. Sen 15 günde büyük kongreni yaptırıp partinin genel başkanını değiştirirken (Bu da ayrı bir garabet! Reisicumhurluk makamında oturan, Anayasa'da olmayan bir hak tesis eder mi? Böyle olduğu hâlde!) MHP, mahallî mahkemenin, Yargıtay'ın kararıyla kongre yapıyor ama kongre kararları, değişik müdahalelerle muallakta bırakılıyor. İktidarı ellerinde tutanlar, kongrelerini çarçabuk neticeye bağlıyor, her şey kanuna uygun olduğu hâlde MHP'nin kongresi askıda! Kongreyi askıda bıraktıran kararlarda iktidarın parmağı olduğu iddiaları ayyuka çıktı. Su aksın yatağını bulsun. Sonra kitle çiti atlayıp Balgat'a dayanmalı ve ülkenin çıkarları, halkın selameti için, "muhtıra" vermelidir.
Balgat'taki, birbirine zıt öyle sözler ediyor ki, "Söylediğini mi unutuyor, temyiz gücünü mü yitirdi? Bir şeyleri ayırt edemiyor mu?" diyorsunuz. "Ülkenin yararına, halkın yararına acaba bir hesabı mı var?" sorusu bir an akla gelse bile tavırlarının önüne arkasına baktığınızda, hiçbir yarar göremiyor, sözlerini hayra yoramıyor, "temyiz gücü"nden şüpheye düşüyorsunuz.
İnsanlarımız bambaşka gailelere odaklandığı, çok büyük tehlike atlatmış ülkemizde, yaraların sarılması gerektiği ve birliğe dirliğe çok ama pek çok ihtiyaç duyduğumuz bir sırada, durup dururken, Balgat mukîmi başkanlık tartışması başlatıyor, Saray'ın iştihasını kabartıyor.
Artık bu tavır, "iç muhalefet"ten kurtulmak için Saray'dan medet ummanın ötesine geçmiştir. İhtirasın da çok ötesinde... Bu "öte"nin teşhisini ben koyamam... Doktora alanım başka! İhtisas sahipleri bir teşhis koymalıdırlar!
Bir partide, parti içi muhalefet; bir hareketliliğin adıdır, bir umudun adıdır, bir istikbalin adıdır, bir ikbalin adıdır... Gelin görün ki, MHP'de, "iç muhalefet", "ihanet"in adıdır. Neden? Çünkü iç muhalefetin dinamizm talebi, birilerinin çıkarıyla, birilerinin koltuk sevdasıyla çakışıyor!
Bu kadar cendereden geçmiş, ülkesine ihanete direnmiş, can vermiş, dört duvar arasında çürümüş, travmayı atlatabilmek için yıllar heba edilmiş bir harekette, "koltuk" için, muhalif gördüklerine küfredenlere, gayr-i sahih diyenlere, iftira atanlara destek çıkanlar var. Bir hareket mensupları için ıstırap verici... Partide hareketlilik, partide üretkenlik, partide dirlik isteyenlere karşı yıldırma, uzaklaştırma politikası güdenlerle birlikte hareket edenler, en az, onlar kadar sorumludurlar.
Görevden alınanların yerine getirilenler, bir an düşünmeli ve "Biz ne yapıyoruz?! Biz kimin, kimlerin şahsî emellerine âlet oluyoruz?!" sorularını sormalı ve cevabını aramalıdırlar!
Milliyetçi Hareket'e sahip çıkmak, ülkeye sahip çıkmaktır.
Harekete geçilmeli!