Siyaset oyunu
Mahir KAYNAK 18 Haziran 2008
Mahallenin gençleri futbol oynamak isteyince iki takıma ayrılırlar. Formaları yoktur ve önceden belirlenmiş takımlar oluşturmazlar. Hem spor yaparlar hem eğlenirler ve iyi oyunculuk bireyseldir.
Siyasette bir oyundur ama takımlar vardır ve her takımın bir üniforması vardır. Bu üniformanın adı ideoloji ya da dünya görüşüdür. Futbolda oyuncular önce gelecekleri açısından ve yetenekleri ölçüsünde bir takım seçerler sonra o takımın bir parçası haline dönüşürler. Seyirciler onun takımına gönülden bağlı olduğunu düşünür ama bunların takım değiştirdiklerine sıkça rastlanır. Takımın taraftarları artık sporcu değil sporsever olmuşlardır.
Taraftarı çok olan takımın kazanacağı düşünülür ama bu her zaman gerçekleşmez. Çünkü oyunun sonucunu belirleyen taraftarlar değil oyunculardır. Onlar bile tek başına belirleyici değildir. Klüp yöneticileri, onların seçtiği yöneticiler, oyuncuların seçildiği ortam ve belki de biraz şans sonucu etkileyen faktörlerdir.
Siyasetin futbola benzediğini ve seçmenlerin taraftar kadar rolü olduğunu söylersem herkesin karşı çıkacağını bildiğim için böyle bir iddiada bulunmayacağım. Ama eğer siyaseti yönlendirenler başarısız olursa seçmenlerin çokluğu yenilgiyi zafere dönüştüremez. Ayrıca hakemler de sonucu büyük ölçüde etkilerler. Hakem hatalarının telafisi mümkün değildir. Sadece daha sonraki maçlarda görev almayabilirler. Yeni hakemlerin ne yapacağı da oyun dışı faktörlerce belirlenir.
Siyaset oyununda henüz maç bitmedi ama AKP hakem hatası nedeniyle haksız bir gol yediğini düşünüyor ve bunun sonucu önemli ölçüde etkileyeceğinden endişe ediyor. Oyuncular hakeme itiraz ederken seyircilerden ıslık sesleri yükseliyor. Karşı takımın oyuncu ve seyircileri durumdan şikayetçi değiller ve hakeme itirazın faydasız olduğunu söylemekle kalmıyor kararın adil olduğunu düşünüyorlar. Gol yiyen takımın bazı oyuncularının kırmızı kart görerek oyun dışı kalmaları, takımlarının lig dışına çıkarılması söz konusu.
Yeni bir takım kurarak lige devam etmek isteyenler seyircilerin yeni takımı da destekleyeceklerini düşünüyorlar ama eğer takım oyuncuları farklı formalar giyerse hiçbirinin eskisi kadar taraftarı olmayacağı düşünülüyor.
Futboldan anlamam. Siyaseti de iyi bildiğim söylenemez. Eğer bilseydim dışardan gazel okumaz içinde olurdum. Bir amatör olarak ne düşündüğümü aktaracağım.
Sorun saha içindeki davranışların sonucu değil. Klüp yöneticilerini de aşan, takımların finansörleri arasındaki mücadelenin sahaya yansımasından ibaret. Birileri takımın yöneticisini değiştirmek istiyor ve onun yerine kendi anlayışlarına uygun birini getirmek istiyor. Eskisiyle devam etmek isteyen taraf eğer bunda başarılı olmazsa ya karşı tarafın isteklerini kabul edecek ya da uzlaşacak. Bir başka yol yöneticiyi feda etmek yerine eskisiyle aynı anlayışa sahip birini getirmek.
Hiçbir çözüm üretmeyecek tek yol hakeme itiraz etmek ve seyircilerin tezahüratı olmasına rağmen bu yolun denendiği görülüyor. Sonucu belirleyen hakem değil sistemdir.