Başbakan’ın izlediği yöntem
Fikret BİLA 18 Haziran 2008
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşma genellikle "çatışmaktan kaçındığı" şeklinde yorumlandı.
Başbakan, dikkatli bir üslup kullanmakla birlikte, aslında, Anayasa Mahkemesi'ni sert bir dille eleştirdi. Söyleyeceğini söyledi. Örneğin, Anayasa Mahkemesi'nin kararına karşı, "millet"e başvuracağı mesajını açık bir biçimde verdi.
Başbakan'ın, grup konuşmasına bakarak izlediği yöntemi söyle özetleyebiliriz:
Mahkemeye karşı Meclis
1- Başbakan'ın konuşmasından anlaşıldı ki, Anayasa Mahkemesi'nin karşısına TBMM'yi koymayı planlıyor. Türban kararına karşı Anayasa Mahkemesi'yle TBMM'yi muhatap etmeyi tercih ettiği anlaşıldı. Mahkeme kararına karşı, Ulusal Kurtuluş Savaşı'na gönderme yaparak, "Bu Meclis vesayeti kabul etmemiştir, bundan sonra da etmeyecektir" diyerek, TBMM'yi öne sürdü. Başbakan'ın bu konuşması, TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın da gerekçeyi görmeden neden öne çıktığını açıklığa kavuşturmuş oldu.
AKP yerine CHP
2- Başbakan'ın taktiksel bir yaklaşımı da Anayasa Mahkemesi'nin kararı sanki AKP'yi değil de CHP'yi ilgilendiriyormuş gibi konuşmasıydı. Anayasa Mahkemesi'ne karşı TBMM'yi kendisi muhatap gösterdiği halde, CHP'yi "yasamayla yargıyı çatıştırmaya" çalışmakla suçladı. Durum tam tersine olduğu halde sanki Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği düzenlemeyi CHP yapmış veya yaptırmış gibi bir suçlamaya yöneldi.
Devlet değil millet
3- Başbakan, Anayasa Mahkemesi kararına karşı, "Biz milletle yürüyeceğiz" diyerek, devlet kurumlarına göre hareket etmeyecekleri mesajını verdi. Başbakan'ın "millet" vurgusu, devlet organlarını değil, seçim sonuçlarını esas alacaklarını ve gerekirse yeniden millete gidecekleri anlamı taşıyordu.
Seçim kararı
4- Başbakan'ın "millet" vurgusu, ayrıca bir erken seçim olasılığının işaretiydi. "Yargı hata yaparsa nereden dönecek?" diye sormasının amacı da buydu. Başbakan bu sorunun yanıtını, "Milletten döner" biçiminde verdi. Bu sözler açık bir seçim vurgusuydu.
TBMM açık
5 -Nihayet AKP grubunun Meclis'i tatile sokmama kararı da seçim olasılığını destekleyen bir diğer işaretti. Anayasa Mahkemesi, AKP'nin kapatılması davası sonuçlanıncaya kadar Meclis açık olacak. Anayasa Mahkemesi'nin kararına göre hızlı karar alabilmek için Meclis tatile girmeyecek. Eğer AKP kapatılırsa, yedek partinin devreye girmesi, seçim kararı alınması veya bazı yasaların çıkarılması için TBMM "teyakkuz"da bekletilecek.
Karşı atak
Erdoğan'ın sözlerinden anlaşılıyor ki, Anayasa Mahkemesi, kapatma kararı verirse, karar sessizce sineye çekilmeyecek. Başbakan, bir karşı atak hazırlığı içinde. Büyük olasılıkla, erken seçime yönelerek mahkeme kararı karşısına sandıktan alacağı destekle çıkmayı planlıyor. Tıpkı cumhurbaşkanlığı seçimi sorununda yaptığı gibi...
Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin kapatma kararı ve doğuracağı hukuki sonuçlar, cumhurbaşkanlığı seçiminden çok farklı koşullar yaratabilir.