‘ABD Gizli Belgelerinde Gülen’
Can Kamiloğlu 01 Ocak 1970
Türkiye’nin ABD’den iadesini istediği Fethullah Gülen ile ilgili Amerikan resmi makamları tarafından hazırlanan rapor ve çeşitli belgeler yıllar sonra ortaya çıktı.
Hürriyet Gazetesi’nin New York ve Birleşmiş Milletler Temsilcisi Razi Canikligil, ABD Hükümeti’nin 2006 yılında Gülen hakkında hazırladığı gizli raporu “ABD Gizli Belgelerinde Fethullah Gülen” isimli kitabında yayınladı.
Canikligil’in kitabında, Gülen’in ABD’de Yeşil Kart başvurusu yaptığı dönemde mahkemeye sunulduktan sonra Gülen’in avukatları tarafından mühürletilen “ABD Göçmenlik ve Vatandaşlık Servis” (USCIS)’in 2006 yılında Gülen hakkında hazırladığı resmi rapor yer alıyor.
USCIS raportörü David Spaulding tarafından ABD Dışişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve İç Güvenlik Bakanlığı için yazılan 9 sayfalık rapordaki konular kitapta şöyle ifade ediliyor;
‘Gülen’in ret kararını güçlendirmek için rapor hazırlatılıyor’
“ABD hükümeti, geçmişte “İmam Vizesi” verdiği Gülen’in bu vizesini uzatmıyor, ayrıca Yeşil Kart başvurusuna uzun bir süre karşı sessiz kalmayı tercih ediyor. Ancak, Gülen’in avukatları aracılığıyla Yeşil Kart başvurusunun onaylanmasını ısrarla istemesi sonucunda, oturma iznini vermeme konusunda ABD Dışişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve İç Güvenlik Bakanlığı’nın, Fethullah Gülen aleyhine siyasi yönde ret kararı vermeyi planladığı görülüyor. ABD hükümeti Gülen’in başvurusuna karşı ret kararının arkasında sağlam gerekçeler koyabilmek için USCIS raportörünü devreye sokuyor.”
Raportör Spaulding, neden bu raporu hazırladığını, Gülen’in özgeçmişini ve yeşil kart soruşturması hakkında bilgiler verdiği ilk sayfalardan sonra; Gülen ile Pennsylvania’daki Altın Nesil kampında bir mülakat yaptığını ve kendisine 10 soru yönelttiğini belirtiyor.
Mülakat sırasında Gülen fenalaşıyor
Mülakat sırasında Gülen’in fenalaştığı da kaydedilen raporda, “Gülen, ‘Din Görevlisi’ için belirlenen işleri yapabilecek mi?, ‘Altın Nesil’ kendisinin sponsoru mu? ABD’ye hile, kurnazlık yolu ile giriş izni almış bir kişi midir?, Gülen organizasyonu var mıdır? Terörist faaliyetler için de mi?, Terör örgütleri ile birlikteliği var mı? Ve ABD Devleti himayesinde mi? şeklinde kendisine yöneltilen sorular ve raportörün değerlendirmeleri bulunuyor.”
Raportör : ‘Başvurunun engellenmesi için gerekçeleri değerlendirmem istendi’
Raportör Spaulding, raporun sonuç bölümünde; “Bu konuyu halletmek için inceleme ve mülakatı yapmakla görevlendirildiğim zaman, benden başvurunun engellenmesi için gerekçeleri değerlendirmem istendi. İlgili taraflarca (ABD Bakanlıkları) siyasi argümanlar sunulmuş olmasına rağmen, USCIS açısından böyle bir engellemeyi uygulama için bazı yasal veya hüküm verici konular vardır” ifadesini kullanıyor.
‘Gülen’in faaliyetlerine dikkat edilmeli’
Kitapta belgeleriyle yayınlanan rapordaki önemli satırbaşları şöyle; “Bir ‘ruhani lider’ olarak Gülen’in karmaşık ve son derece özel olan birçok faaliyetlerine dikkat edilmelidir.”
“Gülen, bu hareketin günlük faaliyetlerini kontrol etmez, ancak etkisi her zaman hissedilmektedir ve kendisinin kurumsal politikayı yönlendirme ve doğrudan ve yine gizemli kapasitesi ile örgütün kontrolünü yansıtmaktadır. Gülen, uzun yıllardır artık kendisinin doğrudan doğruya kontrol etmediği bir örgüt kurmuştur.”
“Fethullah Gülen, Gülen Hareketini ve onun tesislerini oluşturmak ve korumak için kendi emrindeki alt kadroları aracılığıyla yönettiği önemli varlıklara sahiptir.
Tarafların (ABD Dışişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, İç Güvenlik Bakanlığı) elindeki kaynakların değerlendirilmesi, Gülen kurumlarını oluşturmak için büyük karmaşık mali ilişkileri işaret ediyor.”
‘Gizemli organizasyon’
“Bay Gülen bu hareketin günlük faaliyetlerini kontrol etmez, ancak etkisi her zaman hissedilmektedir ve kendisinin kurumsal politikayı yönlendirme ve doğrudan ve yine gizemli şekilde organizasyonun kontrolünü yansıtmaktadır.”
“Türk yetkililerin laiklik yanlısı Türkiye hükümetini bir İslami rejim ile değiştirmek için benzer niyetleri iddia etmiş olmaları çözüm nitelikli değildir, çünkü Yasanın sadece burada Amerika Birleşik Devletleri’nde böyle bir eylemin niyeti ile ilgili olduğu görülmektedir ve eğer sadece böyle bir eylem Anayasayı yıkmak arayışı içindeki yasa ihlali olacaksa gerçekleşir.”
“Eğer Bay Gülen’in niyeti ABD veya Türkiye hükümetini devirmekse, kendisi bunu kâfi derecede saklamış ki, onun başvurusunu reddetmek için hiçbir kamu kaynağı kullanılamaz”
“Gülen’in terörist davranış içinde olduğu veya olacağının, bir terörist olacağı veya bir terörist grup ile ilgili olduğunun kanıtı USCIS’e gösterilmiş bulunmamaktadır. USCIS’in bu bölümü böyle bir bilgi olmaksızın reddetmeye gerekçe gösterebileceği henüz açık değildir.”
“Terörizm ile ilgili olarak hiçbir kanıtlanabilir bağlantılara sahip olduğu görülmemektedir. Bunu inkâr etme kararının tehlikeli bir politik konu olduğu görülmektedir. Benim konum ve bilgi seviyem ötesinde siyasi konular uyarınca uygun karar olabilir.
Gülen için 5 seçenek sunuluyor
Raporun İngilizce orijinalinin bir kopyasının da yayınlandığı Razi Canikligil’in kitabında raportör Spaulding’in ABD hükümetinin önüne sunduğu 5 seçenek de sıralanıyor.
Birinci seçenek; “Kabul edilemezlik için belirtilen siyasi sebeplerden birini izlemek konusunda istekli olup olmadıklarını anlamak için Dışişleri Bakanına veya Adalet Bakanına yaklaşım.”
İkinci seçenekteki ifade ise şöyle yer alıyor; “Gerçek niyetinin şu anda tespit edilemediği, ancak öğretilerinin Amerikan anayasasını Şeriat yasası ile değiştirmek arayışı içinde olduğu ileri sürülen dünya çapında İslami bir örgütün lideri olan Bay Gülen’in başvurusu konusunda tümü ile ihtiyari bir karar vermek.”
Kitap belge dolu
Kitapta, Gülen’in Federal Mahkeme’de görülen Yeşil Kart davası sürecinde mahkemeye sunulan belgeler, Ankara DGM’de yargılanmasına neden olan vaazları, ABD’deki ilk sorgulaması, CIA bağlantısı, FETÖ-İRA benzetmesi, ABD Başkan Adayı Hillary Clinton ile ilişkileri, WikiLeaks’e sızan hakkındaki kriptolar, ABD’deki Gülen okulları, ABD medyasındaki Gülen, ABD Kongre Raporu ve düşünce kuruluşlarının hazırladıkları raporlar, 15 Temmuz sonrasında yaşadıkları ile Türkiye ve ABD arasında imzalanan suçluların iadesi anlaşmasının nasıl işleyeceği hakkında yasal bilgiler yer alıyor.
Canikligil: ‘Gülen’in ABD koruması altında olmadığı çıktı’
Canikligil, Gülen’in Green Kart davası ve sponsorlarıyla ilgili gelişmeleri kamuoyuna ilk duyuran gazeteci olmuştu. Canikligil, “ABD Gizli Belgelerinde Fethullah Gülen” başlıklı yeni kitabını Amerika’nın Sesine değerlendirdi; “Fethullah Gülen’in ABD’deki varlığı ve Türkiye’ye dönüp dönmeyeceği sorusu, 15 Temmuz Darbe Girişimi’nden sonra bambaşka bir aciliyet kazanmıştı. Gülen’in iddia edildiği gibi ABD koruması altında olmadığı ortaya çıktı. Zaten Gülen’in Yeşil kart başvurusunu reddettiklerini, buna rağmen Gülen’in başvurusunu mahkemede kazandığını biliyorduk. Ancak, bu belge Yeşil Kart başvurusunun göçmenlik dairesindeki reddinin siyasi yönde alınmış bir karar olduğu, ABD’nin başvuruyu yıllar öncesinden engellemeye çalıştığını gösteriyor.”
‘Çocuklarım kollarımı sıkınca kitabı yazmaya karar verdim’
?Canikligil, yaklaşık 10 yıl süren kitap çalışmasıyla ilgili şöyle konuştu. ”Gülen’in ABD’deki yeşil kart başvurusunun reddedildiğini ve gizli tutmaya çalıştıklarını federal mahkemede hukuk süreci başlattıklarını ortaya çıkardığımda, Gülen medyasından şahsıma yönelik karakter suikasti başlatılmıştı. Tüm bunlara yıllarca göğüs gerdim. Türkiye’ye yapacağım her seyahat öncesinde kabuslar başlıyordu. Geçen yaz arkasında kim olduğunu bilmediğim, ancak peşinde koştuğum kişiler nedeniyle çocuklarımın gözü önünde Atatürk havalimanından giriş yaparken gözaltına alınıp 14 saat süreyle özgürlüğüm elimden alındı. Hemen ardından 15 temmuz darbe girişimi gerçekleşti. Türkiye’den ayrılırken pasaport kontrolünde çocuklarımın sımsıkı kollarımdan tuttuklarını ve bu defa polise bırakmamaya kararlı olduklarını görünce, ben de bu kitabı yazmaya karar verdim. Türkiye’nin içine düşürüldüğü sonu belirsiz kaos ortamında ABD’deki birikimlerimi, elimdeki belge ve kayıtları kamuoyu ile paylaşarak en azından merak edilen bazı konuları aydınlatarak katkıda bulunduğumu düşünüyorum.”