Hepsine saygı duyacağım!
Servet Avcı 01 Ocak 1970
Bugün Pazar ve izninizle ben herkese saygı duymak istiyorum...
Siyasî iktidar yöneticisi veya yandaşı olup da "Çözüm süreci yanlıştı" diyebilecek herkese saygı duyacağım... Ama delikanlıca itiraf edecek, 'dün o doğruydu, bugün de bu' saçmalığına başvurmayacak...
Söz "Sen dün çözüm süreci için kendini paralıyordun" demeyeceğim...
***
Milliyetçi olup da "Açıktan Başkanlık sistemini savunuyorum" diyen herkese saygı duyacağım... Ama kıvırmayacak, gak-guk etmeyecek, vatan edebiyatı filan yapmayacak, kahramanlık hikâyeleri uydurmayacak, delikanlıca konuşacak, "İşinize gelirse, ben buyum" diyecek...
Söz "Sen dün öyle değildin, 'Başkanlık sistemi ülkeyi böler' diyordun" demeyeceğim...
***
Sosyal demokrat veya ortanın solcusu olup da "HDP bizim stratejik dostumuz, ona kıyamayız, sol yanımız ağır basıyor" diyen herkese saygı duyacağım... Ama özgürlükten, demokrasiden ve barıştan fazla bahsetmeyecek, o kavramlara sığınmayacak, delikanlıca "Ben de böyleyim" diyecek...
Söz "Hani sen eskiden Cumhuriyet'i kuran partili olmakla övünüyordun, Atatürkçü'ydün" demeyeceğim...
***
Siyasî iktidar yöneticisi veya yandaşı olup da bugün terör örgütü ilân ettiği paralelle yıllarca iş birliği yapan, dolayısıyla şimdi samimi pişmanlık ifade eden herkese saygı duyacağım... Ama delikanlıca olacak, "40 yıldır her hükûmet yaptı, biz fark ettik ve mücadele ediyoruz" türünden sallamayacak, hâlini arz edecek...
Söz "Cemaat gazetesinin yıldönümlerinde sırıtarak kestiğiniz pasta lezzetli miydi?" diye sormayacağım...
***
Milliyetçi olup da dün afişlerde 'kara' dedikleri saraya bugün 'ak' muamelesi yapan herkese saygı duyacağım... Ama her şey delikanlıca olacak, "Ben renkleri karıştırmışım, benimki masum bir göz kusuruymuş" demeyecek...
Söz "Çankaya yokuşunda nefesin kesilir" sözünü hatırlatmayacağım...
***
Bizimkisi 'şu yanlış, bu doğru' deme çabası değil... Zaten siyasî kurumları yönetenler doğruların ve yanlışların ne olduğunu iyi bilirler!.. Onların sözlerinin üzerine söz söylenmez!..
Allah eksikliklerini göstermesin... Aç budunu doyurmak, çıplak budunu giydirmek ve de budunun yerine düşünmek onların özelliği!.. Buduna düşen uyum sağlamaktır, çelişki görüp isyan patlatmak değil!..
İş yaparken kalori, düşünürken hücre harcıyorsunuz... Oysa bunları yapan ve düşünen birileri zaten varken, işgüzarlığa ne gerek var? Hepsi israfa girer!..
O yüzden biz de burada eleştirmiyoruz... Sadece bu kutsal, bu vatansever, bu dini bütün, bu millî, bu fedakârâne, bu şahane, bu feraset ve basiret dolu, bu dâvâ aşkıyla mündemiç, bu filozofça ve bu tarihî eylemlerin arasına 'delikanlılık' sıkıştırılmasını istirham ediyoruz... Ezikçe bir sipariş bizimki!..
Yoksa burada amacımız 'babalarının malı' cinsinden kurumları istedikleri gibi yönetenlerin tasarruflarını eleştirmek filan değil... Sadece haddimizi aşarak 'yönetenler'in 'yönetilenler'e karşı şeffaf ve dürüst olmalarını istiyoruz...
Öyle olsunlar canımızı yesinler!.. Öyle olsunlar partilerimizi yesinler!.. Öyle olsunlar devletimizi yesinler!.. Yeminle saygı duyacağız!.. Neydi o şarkı: "Yeter ki onursuz olmasın aşk!.."