Yansıtma
Emre Kongar 01 Ocak 1970
Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticilerinin hem FETÖ hem PKK terör örgütlerine destek oldukları suçlamasıyla tutuklanmalarını izleyen günlerde...
İktidarın toplumu artık nefes alamaz hale getiren otoriterleşmeuygulamalarına karşı CHP Parti Meclisi tarafından yayımlanan, Demokratik rejimi korumaya yönelik olan bildiri...
AKP ve Erdoğan tarafından “Terör destekçiliğiyle” suçlandı.
Oysa bizzat kendilerinin ifade ettikleri gibi, Fethullah Terör örgütü FETÖ dedikleri Cemaat’i devlete yerleştirenler, “Ne istedilerse vermiş olanlar”, sonra “Kandırıldık”diyenler AKP-Erdoğan iktidarıdır.
Yine bizzat kendilerinin ifade ettikleri gibi, PKK terör örgütünün hendek kazmasına, silah depolamasına, güç devşirmesine yol açan süreci başlatan ve yönetenler, sonra da bu iyi niyetlerinin kötüye kullanıldığını belirterek, “Aldatıldık” diyenler, AKP-Erdoğan iktidarıdır.
***
Bütün yaptığı, olayları, ifade özgürlüğü çerçevesinde haberleştirmek olan Cumhuriyet Gazetesi’ne yöneltilen FETÖ ve PKK suçlaması ile yazar ve yöneticilerinin tutuklanması...
Demokrasinin olmazsa olmaz koşulu olan, ana muhalefet partisi CHP’nin, Demokratik rejimi savunan bildirisinin, terör destekçiliği ile suçlanması...
FETÖ ve PKK konularında, AKP-Erdoğan iktidarının kendi yaptığı yanlışları, karşısındakilere YANSITMA mekanizması gibi görünüyor!
***
Deniz Özbek, Terapi.com adresli sitesinde “Savunma mekanizmalarını” sıralarken 5. sırada “Yansıtma”yı anlatmış:
“Bilinçdışı bir mekanizma olan yansıtma, istenmeyen niteliklerimizi kabul etmekten, bunları abartılmış biçimde başkalarına göndererek korunmamızı sağlar.
İki farklı yansıtma durumu söz konusudur:
? Bastırılan duygu ve düşüncelerin bir başkasına mal edilmesi.
( Herkes benden nefret ediyor.)
? Yetersizliklerimizin sorumluluğunun bir başkasına yüklenmesi.
( Hoca, notu az verdi.)
? Yansıtma, aslında bir akla uydurma biçimidir. Ancak toplumumuzda çok sıkkullanıldığından ayrıca ele alınmaktadır.
Örnek 1: Okul ortamı içinde öğretmenlerine karşı kızgınlık ve nefret duyan bir öğrenci, böyle bir nefret duygusuna sahip olmanın hoş bir şey olmadığı düşüncesiile egosu ile süperegosu arasında doğan çatışmayla bu nefret duygusunu öğretmenlerine yansıtarak “öğretmenlerim beni sevmiyorlar, benden nefret ediyorlar” düşüncesi ile kendini rahatlatabilir.
Örnek 2: Başkalarına karşı nazik bir insan olmadığımızı, onları sık sık eleştirdiğimizi düşünelim. Bu davranışımızı kabul etmek pek hoşumuza gitmeyecektir. Ama eğeretrafımızdaki kişilerin kaba ve zalim olduklarına kendimizi ikna edersek, onlara sert davranmamız bizim kötü niteliklerimizden kaynaklanmıyordur, onlara hak ettiklerini veriyoruz.
Örnek 3: Özellikle paranoid bozukluklarda görülen kişinin çevresindekilere yönelik hissettiği öfkeyi “Herkes bana karşı, bana düşmanlık besliyorlar” şeklindebaşkalarına yansıtması.
***
AKP-Erdoğan iktidarı, o kadar çok yanlış yaptı ve o yanlışlardan dolayı kendini o kadar çok inkâr etmek zorunda kaldı ki:
Psikoloji biliminin “Yansıtma” dediği mekanizmayı, yani kendi yaptıklarından dolayı karşısındakileri suçlamayı çok sık kullanmaya başladı!
Örneğin, FETÖ davasında sanık olarak yargılanan savcının Cumhuriyet yazar ve yöneticilerini FETÖ’cü olmakla suçlaması, AKPErdoğan iktidarının çatışma ve gerginlik stratejisine de hizmet eden bu “Yansıtma” yönteminin en somut örneklerinden birini oluşturmaktadır.
Örneğin, Kılıçdaroğlu’nun, CHP’ye yönetilen “Terörü destekleme” suçlamalarına verdiği “Biz de bu suçları işleyenlerin yargılanmalarını istiyoruz” mealindeki yanıtı da AKP-Erdoğan iktidarının kullandığı bu “Yansıtma” yönteminin doğurduğu doğal sonuçlardan biridir:
Kılıçdaroğlu kısaca “Kendi yaptıklarınızın suçunu bize atıyorsunuz” diyor!