Buyurun reçetenizi görelim
Ahmet Gürsoy 01 Ocak 1970
"Ölmüşün de ağlayanın yok" derler ya.. Bizimkisi aynen öyle. Memleket yanıyor, ortalık tutuşmuş. Bizimkilerin derdi ülkenin temel meselelerini çözmek yerine sistemi değiştirmek.
Her gün halka "dolar bozdurun" diyen adamlar, kendilerinde en ufak bir hata görmüyor. Amerika'yı suçluyor. Hâlbuki sen kendi ülkende millî paranı korumak için çaba sarf etmemişsin. Ülkenin bütün yatırımlarını dolar üzerinden hem de borçlanarak yapmışsın.
"Bunlar benim eserim" dediğin ve dolar üzerinden borçlanarak yaptığın köprülerin borcu doların artışıyla birlikte arttı.
Yok öyle değil diyorsanız. Öyle ise söyleyin de bilelim: Sanayide en büyük eseriniz hangisi?
Mesela, imalat sanayiinde...
Gemi sanayiinde...
Elektronikte...
Çağın en önemli sektörü olan -Tayvan'ı bile senin önüne geçiren- şu yazılım sektörünün neresindesin?
Uzay teknolojilerinde...
Otomotivde?
Say sayabildiğin kadar...
Hiçbirinde yoksan...
"Benim üretimim" deyip övündüğün otomobil markalarının tamamı yabancı.
Şu en son attığın Göktürk uydusunu bile sen kendi rampalarından fırlatamadın.
Şimdi dolar yüzde 11 artmış..
Tarımı bitirmişsin..
Tarım sanayiine zerre kadar önem vermemişsin. Samanı bile ithal ediyor ve dolar ödüyorsan..
Gelmiş bana diyorsun ki, "doları bozdur..."
Valla sen bu ülkenin altını üstüne getirdin.
14 yılda türedi zenginler oluşturdun.
İmalat sanayiinin yerine inşaat sektörünü diktin..
Ülkenin kıymetli arazilerinin dağıtımında üstünüze yok.
Kimi zengin ettiyseniz aynı zamanda dolar zengini oldu..
Kolay yoldan zengin olmanın yolunu açtınız. Paradan para kazanma ve ikiye üçe katlama yöntemini getirdiniz.
Buyurun doları siz satın...
"Ama ülkemizin millî menfaati.." diyecekseniz...
Hiç kusura bakmayın..
Ülkemiz tam 14 yıldır, sıcak para üzerinden bir düzen tutturmuş gidiyor. Bu düzeni siz kurdunuz ve devam ediyorsunuz.
Yandaşlarınıza çıkar sağlayarak da bugünlere geldiniz. Ülkenin bütün önemli kaynaklarını yabancılara sattınız. Ne madenleri kaldı, ne Telekom'u, ne TÜPRAŞ'ı...
Tarım bitti...
Hayvancılığı ithalata bağladınız..
Güzel arazileri bile satışa çıkardınız.
Biz "yapmayın etmeyin bu yanlıştır" dedikçe siz, hepimize bıyık altından gülümseyerek sattınız gitti.
Sıcak para ekonominizin sonu gelecekti zaten.
İşte geldi.
Sanayide büyüme yerine finansal büyümeyi seçerek insanları işsiz bıraktınız.
Böylece insanlar aza razı gelip boğaz tokluğuna mahkûm oldular.. Şimdi, aslında ne kayıp ettiklerini, size neden güvendiklerinin bedelini anlama zamanı.
Eh, "doları sat" kampanyasıyla bir de elde avuçta ne varsa onları da sattırdınız mı, öyle sanıyorum ki çok yakında, kazın ayağının sizin söylediğiniz gibi olmadığını anlayacaklar. İşte o zaman, ayağınıza kurşun sıktığınızı çok net ve açık bir biçimde siz de göreceksiniz.
Çünkü siz, finansal büyüme üzerinden sıcak para ilişkileriyle milyarlarca doları yabancıya faiz olarak aktardınız. Türkiye'nin imkânlarını ülkenin kalkınması ve sanayide gelişmesi için kullanmadınız. Ekonomiyi sıcak paraya bağlayınca haliyle parası olan Türkiye'ye koştu. Getirdi ve kazandı. En kolay kazanç buydu zaten.
Paradan para kazanma... El alemin gayrimüslimleri Türkiye'nin şu Müslüman halkın çook parasını yedi çok..
Haydi bakalım...
Millî kaynakları tüketerek, halkı asgari ücrete razı olacak duruma soktuktan sonra büyük kurtuluş reçeteniz neymiş görelim...
Buyurun...