MHP Milletvekillerine
Ahmet B. Ercilasun 01 Ocak 1970
"Türkiye Cumhuriyeti'nin üniter millî devlet yapısını esas alan parlamenter sistemi, demokratik siyasi sistemin sürdürülebilmesi bakımından gerekli görüyor ve Türk milletine en uygun yönetim şekli olarak değerlendiriyoruz. Sistemin işleyişinden kaynaklanan sorunların yine parlamenter sistem içinde çözülmesini mümkün görüyoruz. Bu sebeple iktidarın kişiselleşmesi suretiyle temel hak ve özgürlükler bakımından tehlikeli bir otoriterleşmenin önünü açabilecek, Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuruluş esaslarından kopararak devleti ve milleti farklı siyasi ve idari yapılanmalara götürecek altyapı oluşturmayı hedef alan, başta Başkanlık olmak üzere yarı başkanlık ve benzeri sistemleri uygun bulmuyoruz."
"Anayasa ihtiyacını toplumsal gereklilikler yerine devleti ve milleti parçalanmaya götürecek bir sistem değişikliğine endeksleyen bir siyasi yaklaşımı reddediyoruz."
Yukarıdaki iki paragraf, Milliyetçi Hareket Partisi 1 Kasım 2015 Seçim Beyannamesi'nde yer almaktadır. Genel ağa (internete) girip "MHP Seçim Beyannamesi" yazan herkes "Anayasa yapılmasındaki önceliklerimiz" ara başlığının sonunda bu iki paragrafı görebilir.
MHP'nin hâlâ doğru, ahlaklı ve milliyetçi olduğuna inandığım sayın milletvekilleri! Siz de seçim beyannamenize tekrar bakıp bu satırları görebilirsiniz. "Başta Başkanlık olmak üzere yarı başkanlık ve benzeri sistemleri uygun bulmuyoruz." diyerek parlamenter sistemi değiştirmeyeceğiniz konusunda millete ve biz seçmenlerinize söz verdiniz.
İktidar kişileşirse bunun "tehlikeli bir otoriterleşmenin önünü" açabileceğini, "Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuruluş esaslarından kopararak devleti ve milleti farklı siyasi ve idari yapılanmalara götürecek altyapı oluşturmayı hedef" aldığını seçim beyannamenizde siz söylediniz; bizleri uyardınız ve bu konularda seçmenlerinize söz verdiniz.
"Devleti ve milleti parçalanmaya götürecek bir sistem değişikliğine endeksleyen bir siyasi yaklaşımı reddediyoruz." diyerek bize, seçmenlerinize söz verdiniz.
MHP'nin Sayın Milletvekilleri! Sözünüzde durmayacak mısınız? Tarihe ve milliyetçilik tarihine "sözünde durmayan", "seçmenini aldatan" milletvekilleri olarak mı geçeceksiniz? "Tehlikeli bir otoriterleşmenin önünü açan" milletvekilleri olarak mı anılmak istiyorsunuz? "Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuruluş esaslarından koparan", "devleti ve milleti parçalanmaya götürecek bir sistem değişikliğine oy veren" milletvekilleri olarak lekelenmeyi nasıl göze alacaksınız?
Sayın Milletvekilleri! Bu kadar ağır bir vebali, kendi seçim beyannamenizde belirttiğiniz ihanet derecesindeki suç ve günahları üzerinize alabileceğinize inanmak istemiyorum. Lütfen seçim beyannamenizi dikkatle ve tekrar okuyun! Üzerinde tekrar düşünün! Millete ve seçmeninize verdiğiniz sözlere tekrar dikkatle bakın! Yapılan sistem değişikliğini nasıl, hangi kelimelerle nitelediğinizi bir daha gözden geçirin! Ve tarihe olumsuz figüranlar olarak geçmeyi reddedin!
"Recep Tayyip Erdoğan tipi başkanlık sistemi Türkiye'nin bölünmesinin reçetesidir. Demokrasinin idam fermanıdır." (9 Mayıs 2015).
"Başkanlık sisteminin veya fiilen uygulansa da partili cumhurbaşkanlığının ileride aşırı bedellere mal olacağı bilinmektedir." (26 Mayıs 2016).
Bunlar da Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin sözleri.
Sayın Milletvekilleri! Seçim beyannamenizdeki sözlere uymadığınız gibi bunları da mı göz ardı edeceksiniz?
Genel Başkanı uyarıp tarihî bir görev yapmak da, tarihin kara sayfalarında yer almak da sizin elinizde. Siz ikinci seçeneği tercih edebilirsiniz; ama seçmeninizin ve milletin günahı ne?