Bütçeyi Yayınla Anayasayı Yayınlama...
Orhan Erinç 01 Ocak 1970
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) 2002’de yaşadığı ilk seçim galibiyeti sonrasında verdiği sözlerden biri de parmak çoğunluğunu kullanmayacağına dair olanıydı.
Bugünden bakınca, daha her istediğini yapabilecek güçte olmadığının ayırdında oldukları için böyle diyorlardı demek gerekiyor.
İktidara yerleştikçe, adım adım bu sözden uzaklaştılar.
Anayasa değişikliği oylamasındaki tavırlarıyla da son noktayı şöyle koydular:
“Ben anayasayı da İçtüzük’ü de takmam. Uygulanacak kuralları nasıl istersem öyle belirlerim.”
Bu düşüncede olmasalardı gizli olarak verilmesi gereken oyları göstere göstere zarfa yerleştirmeleri olası mıydı?
Şunu da ekleyelim. Sadece kendi güçlerine mi güveniyorlar, önceki anayasa değişikliği ile istedikleri gibi oluşturdukları Anayasa Mahkemesi’ne olan güvenleri de söz konusu mu?
Yanıtını rejim değişikliği yapacak anayasa önerisi bir kazaya uğramazsa izleyecek süreçte öğreneceğiz.
***
Gizli oylamada milletvekillerine ayrı renklerde üç pul ve bir zarf veriliyor.
Pullardan beyaz olanı kabul, kırmızı olanı ret, yeşil olanı da çekimser oy kullanıldığını gösteriyor.
AKP’nin kendisine güveni arttıkça uyguladığı kuralsızlık yöntemlerini değiştirdiğini de uygulamalardan biliyoruz.
İlk yıllarda gizli oylama yapılması gerektiğinde AKP yönetimi; milletvekillerinden beyaz pulu zarfa koyarak kutuya atmalarını, kırmızı ve yeşil pulları da parti grubu görevlilerine vermelerini isterdi.
Güvenleri arttıkça göstere göstere gizli oy kullanma(!) yöntemine geçildi.
Aynı anda denetim daha da etkili oluyordu galiba... Özellikle de Anayasa Mahkemesi, bir gizli oylamada İçtüzük’e uyulmadığı itirazını “delil eklenmediği” için reddedince sanırım daha da rahatladılar.
Bu rahatlıkla da iş büsbütün şirazesinden çıkarıldı. Ancak unuttukları akıllı telefonların yaygınlaşmış olmasıydı.
CHP milletvekilleri, emir komuta altında yayın yapan TBMM televizyonunun yansıtmaktan çekindiği görüntüleri kaydetmeye başlayınca tehlikenin ayırdına vardılar ve paniklediler.
***
Meclis Başkanlığı’nın, Türkiye’nin bir yıllık parasal durumunu belirleyecek 2017 bütçesinin açılış ve kapanış görüşmelerini gün ve saat kuralları aramaksızın televizyondan yayınlanmasına izin verdiği günleri yaşadık.
Türkiye’nin uzun süreli geleceğine ipotek koyacak anayasa değişikliği görüşmelerini seçmenin izlemesine izin vermemesini kabullenmek ise olanaksız.
Acaba, çapanoğlunu çıktığında öğrensinler niyeti mi ağır basıyor?