Müjde! Meclis'ten sonra demokrasimiz de 'gazi' oluyor!
Servet Avcı 01 Ocak 1970
Meclis'in yorulması demek, oradakilere vekâlet veren milletin yorulması demektir… Yeni anayasayla bu yorgunluk ortadan kaldırılıyor…
Milletvekilleri bunca iş güç arasında Bakanlar hakkında gensoru veremeyecekler… Yeni şekle göre yürütmenin başı olan Cumhurbaşkanı'na da soru soramayacaklar…
Gazi Meclis'imize girecek olan vekillerin iş yükü gerçekten hafifliyor ama bu durum Meclis'in tamamen işlevsiz hâle geldiğini ve milletvekillerinin artık 'bankamatik memur'a dönüşeceklerini göstermiyor elbette… Bazı işleri yine yapacaklar… Meclis'te hemşeri ağırlama, ucuz ve kaliteli yemek ısmarla yetkilerine kesinlikle dokunulmuyor… "Tek adam rejimine sürükleniyoruz" diye kıyameti koparanların gözüne bu örneği sokmak lâzım…
***
Milletvekilleri yine istedikleri gibi kart yazabilecekler, başhekimi arayıp yatan tanıdık hastayla daha yakından ilgilenmelerini isteyebilecekler… Zaten demokrasinin 'olmazsa olmaz'ı bunlar… Dikkat ederseniz bunlara kesinlikle kimse ilişmiyor…
Artık 'telâfisi imkânsız zararlar doğmasın' gerekçesiyle hükûmeti veya Bakanları düşüremeyeceklermiş… Bunda herhangi bir sakınca yok… Bundan böyle düşürecek olan da, kaldıracak olan da, atayacak olan da, gerekirse tek ayak üzerinde bekletecek olan da 'tek adam'…
Böylece -sayısına bereket- 600 milletvekili düşünmek, sorgulamak ve hesaba zorlamak gibi hem kalori hem de beyinde hücre harcamayı gerektirecek eylemlerden muaf olacak… Zahmet, meşakkat ve akıl gerektiren ne varsa, hepsini büyük bir fedakârlıkla 'tek adam' yapacak… Bu yöntemle Meclis'te israf edilmemiş bir enerji birikecek… Bu enerji, ülkenin hidro, jeotermal, güneş veya rüzgar enerjisi kaynaklarına eklemlenerek daha faydalı bir hâle çevrilebilir mi, ona da bakacağız elbette…
Ayrıca şunu belirtmeden geçmeyelim… Milletvekillerinin kürsüde konuşma yetkilerine de kesinlikle dokunulmuyor… Çıkıp rahat rahat konuşup ülke meselelerini tartışabilecekler… Gerçi tartışmalarının ancak şehirlerarası otobüs terminalinde bir sabahçı kahvehanesindeki konuşmalar kadar hükmü olacak ve hiçbir yaptırımı olmayacak ama bu kadar kusur kadı kızında da olur…
Zaten Churchill demişti galiba: "Demokrasi asla iyi bir rejim değildir ama ondan iyisi de bulunamamıştır"… Bizden bu kadar… Bundan iyisi Şam'da kayısı…
***
Başka hangi anayasa milletvekili seçilme yaşını 18'e indirmiş ki? Ne askerlik aranıyor, ne babadan muvafakatname… Seçildikçe de askerlikten kurtuluyorsun… Çocuklarımıza sağlanmış az bir imkân mı bu?
Art niyetliler diyor ki, "Cumhurbaşkanı tarafından seçilecek Bakanların milletvekilliği düşecek… Sonra Bakanlıktan yine Cumhurbaşkanı tarafından alınır veya istifa ederse milletvekilliğine dönemeyecek… Bu düzenleme Bakanları Cumhurbaşkanı'nın memuru yapar…"
Doğrudur ama o da işini adam gibi yapsın… İstikrar dediğimiz budur zaten… Bakın Gana gibi, Zimbabwe gibi gelişmiş demokratik ülkelerde Bakanlar "Benim de iradem var" gibi bir fitneye sapıp 'yönetimde istikrar'ı sarsma yetkilerine sahipler mi? Lütfen bilerek konuşalım…
Bu sistemi beğenmeyen varsa yeni anayasaya göre Cumhurbaşkanı adayı olsun… Meclis'te yüzde 25'i bulan aday olabiliyor… O olmazsa uygun şartları taşıyan her vatandaş 100.000 teklif imzasıyla "Ben de adayım" diyebiliyor…
"Milleti iradesi, millet iradesi" deyip duruyoruz… Peki hangi anayasa milletin bir ferdine bu imkânı sunmuş… Getir 100.000 imzayı aday ol… Gerçi noter masrafları eski parayla 20 trilyonu buluyor ama bu fırsata evler arabalar basılabilir…
***
Milletvekilleri bu imkânı iyi değerlendirin… Milletlerarası antlaşmaları 'tek adam' yapacak… OHAL'i 'tek adam' ilân edecek… Kararnameleri 'tek adam' çıkaracak… Yüksek yargı üyelerini bir kısmını 'tek adam' bir kısmını ise 'tek adam'ın seçtikleri seçecek… Devletin teşkilat yapısını 'tek adam' belirleyecek… Siz de bütün yükü çeken 'tek adam'a minnet hissi besleyip, 'çok adamlar' olarak Meclis'te rahat rahat mesai yapacaksınız…
Meclis zaten 'gazi'ydi, demokrasi de 'gazi' olacak… Endişeye mahal yok…