« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

23 Oca

2017

Sultan’ın değil yurttaşın dediği olur

Aydın Engin 01 Ocak 1970

 AKP ve AKP’lileşmiş MHP’lilerin oyları ile anayasa değişikliği teklifi Meclis’ten geçti. Galiba biraz da bizlere “Ohh be bitti” dedirterek geçti. Havada uçuşan yumruklar, saksılar, iskemlelerle ve erkekleşmiş kadınların sille tokat muhalif kadın milletvekillerine saldırdıkları, sonra da “Ay uf oldum. Çabuk bana bir tekerlekli iskemle” dümenleri ile geçti.
Biz yurttaşlar bu şiddet oturumları boyunca anayasa değişikliğinin ne getireceğini, ne götüreceğini derin ve değerli fikirlerini yumrukları ile bizlere anlatan milletvekillerinden bir güzel öğrendik(!)...
Önümüz referandum.
Açıklamalar 2 Nisan ile 16 Nisan arasında bir günü işaret ediyor. AKP mutfağında aşçıbaşı Erdoğan ile MHP’li aşçı yamağının birlikte pişirip önümüze sürdükleri “yeni” anayasa OHAL koşullarında bizlerin oyuna sunulacak. “Evet demek ödüle tabi; hayır demek yürek gerektirir” diye tanımlanabilecek bir referandum olacağı şimdiden belli.
Yani iş başa düştü.
Görev bizim omuzlarımızda...

***

“E bunu birkaç gün önce zaten yazmıştın
Aydın Engin” diyenlere:
Biliyorum. Bugün de yazıyorum. Referandum sabahına kadar ha bire yazacağım. Bıktırmacasına, “Sen başka konu bilmez misin ey gazeteci” denmesini umursamadan yazacağım.
Demokrasilerde temel ve vazgeçilmez, hatta “değiştirilmesi teklif bile edilemez” yani olmazsa olmaz ilkenin kuvvetler ayrılığı olduğunu vurgulayacak ve referandumda önümüze konanın “Reis’in dediği olacak, itiraz eden içeri tıkılacak anayasası” olduğunun altını çizeceğim, çizeceğim, çizeceğim...
Kendi bağlandığı değerleri “Millet böyle istiyor” ambalajı ile bize yutturmaya çabalayan birinin yargıyı da, yasamayı da, yürütmeyi de kendi elinde toplamasının demokrasi değil oligarşi olduğunu; oligarşinin ise siyasal literatürde “Tek adam iktidarı ya da iktidarda bir avuç zorba” diye tanımlandığını dilimin döndüğü, aklımın erdiğince anlatmaya çabalayacağım.
Cumhuriyet okurlarının kendi aralarındaki büyük ya da küçük siyasal ayrılıkları, ideolojik farklılıkları en azından referandum süresince buzdolabına koyup “Bu ülke böyle bir anayasa yutturmacasına layık değil” diyeceğine ve yurttaşlık ödevini yerine getirmek için elinden geleni ardına koymayacağına eminim.
“Sultan’ın değil yurttaşın dediği olur”u kanıtlamak günlerindeyiz...
Kanıtlayabilir miyiz?
Elbette.
Ama ancak kolları sıvarsak. Ancak o zaman...

Ziyaret -> Toplam : 125,24 M - Bugn : 126975

ulkucudunya@ulkucudunya.com