« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

05 Mar

2008

KEMALETTİN KAMU

01 Ocak 1970

Kemalettin Kamu "Kâmi" 1901 yılı Eylülünde babası Erzurumlu Kılıçoğlu Osman Nuri Beyin memuriyette bulunduğu Bayburt'ta doğdu. O, hem Bayburtlu Zihninin, hem de Erzurumlu Emrah'ın hemşerisidir. Erzurum ve Bayburt!.... Doğunun bu iki kahraman şehri âlimleri, şairleri ve hele Kemalettin Kamu'su ile haklı olarak övüne bilir. Kemalettin Kamu bir yaşında ailesi ile Erzurum'a geldi. Yedi yaşında hususi surette Türkçe öğrenirken bir taraftan da Arapça ve Farsça'ya çalıştırıldı. Arapça'nın iki yıl içinde hayli ilerletti.
İlk tahsilin üç sınıflık ilk kademesini atlı yarak imtihanla Erzurum iddiasını rüşti kısmına girdi. Rüştiye tahsilini, babasını malmüdürü bulunduğu Refahiye'de tamamladı.

EDEBİYATA İLGİSİ
Babası Osman Nuri Beyin bilhassa divan cihetinde zengin bir kütüphanesi vardı. Kemalettin, bu kütüphaneden çok faydalandı ve edebi bilgisini kuvvetlendirdi. İlk yazıların da bu yılarda yazmaya başladı. O sırada birinci umumi harp seferberliği ilan edilmişti. Kemalettin Refahiye kazasında tahrirat kâtipliği ve kaletini yapıyordu. Harp, bütün şiddetiyle sürüp gidiyordu. Hudut şehri Erzurum düşmüş, hicret başlamıştı. Babası; doğduğu; feyiz olduğu şehre düşmanın girdiğini işittiği gün kalp durmasından öldü. Kemalettin henüz on üç yaşında idi. Annesiyle Sivas'a Sivas'tan Kayseri'ye ve Kayseri'den de 1916 da Bursa'ya büyük kardeşi matematik öğretmeni Hüsnü'nün yanına gitti. "Hicret" şiiri, Kemalettin çocuk ruhunda bıraktığı derin tesir ve izlerin sonrada mısralaşmasıdır.
Kemalettin Kamu, daha sonra İstanbul Erkek Muallim Mektebinde talebe olarak görüldü. Harp bitmiş, meş'um mütreke günleri başlamıştı. Şair, işgal edilen vilayetler için şiirler yazıyor ve bu şiirler müttefiklerin sansür heyeti tarafından bazı yerleri çıkarıldıktan sonra Süleyman Nazif'in gazetesinde neşrediyor. Kemalettin Kamu, İstanbul'un müttefikler tarafında fiilen işgal günü olan 16 Mart faciası karşısında "Gurbet" şiirini yazdı. O kara günlerde gurbet acısını en iyi duyan ve duyuran Kemalettin'e "Gurbet Şairi" denilmektedir. Gurbet şiirinde;
Ben gurbette değilim, gurbet benim içinde

İzmir düşman tarafından işgal edilince şair " Türk'ün İlahisini" yazdı. Kemalettin Kamu "İstiklal Ordusu Şehitlerine" şiirin yazdı. Bu şiirde temiz bir dil güzel bir ahenk ve içli bir şairin en samimi duyguları hakimdir.

Düne kadar en vakur ölümlere güldünüz,
Bugün bütün milletin gönlüne gömüldünüz.
Rahat uyuyun son aşıyanızda!...
Varsın dolu bulunsun bir elemle göğsünüz,
Siz tanrının övdüğü kullardan büyüksünüz,
Zemzem kutsiyeti var her damla kanınızda…

Kemalettin Kamu Ankara'da Matbuat Umum Müdürlüğüne bağlı ajans memurluğu ile resmi vazifeye girdi. Az zamanda Anadolu Ajansının baş muhabiri oldu ve ajans şirketinin 11 kişiden mürekkep kurucular heyetine alındı. 1933 te tahsilini tamamlamak üzere Paris'e gönderildi ve Anadolu Ajans Paris Mühendisliği de uhdesine verildi. Beş yıl Paris'de kaldı. Atatürk'ün hastalığı dolayısıyla onu sonu on defa elini öpmek için Paris'ten döndü.
Kemalettin Kamu'yu bundan sonra Erzurum Millet vekili sıfatıyla Büyük Millet Meclisinde ve ayrıca Dil Kurumunda görünmekteydi. O zaman yalnız dil Kurumunun terimler kolunda başkan olarak çalıştı.
Kemalettin Kamu, yıllardır mide tedavisi yaptırdı. Fakat asıl sorun kalpte varmış. Doktorların yollarca uğraşmalarına rağmen adlandıramadıkları bu hastalığa ne yazık ki ölüm kot'i teşhisini koydu. 1948 yılı Mart'ının altıncı Cumartesi günüydü: Kemallettin Kamu, Erzurum yüksek tahsil gençliğinin hazırlamakta olduğu Erzurum gecesinin iyi olması için çalışmış, saat 18'de Ankara'da ki apartmanındaki odasına yorgun dönmüştü. Saat 18:30'da şiddetli bir kalp kriziyle yere yuvarlandı. 3 saat sonra odasında güzel gözlerini hayata kapamış buldurlar.
Kemalettin Kamu, sessiz odasında 1 saat bile hasta yatmadan başucunda kendisine bir yudum su veren olmadan; Kemalettin " Kimsesizlik" şiirinde
Gözlerinde parıltısı bakır bir tasın,
Kulaklarım komşuların ayak sesinde;
Varsın bir yudum su veren olmasın,
Başucumda biri bana "su yok" desin de!
diyordu. Kimsesizmiydi ? hayır! Ailece, milletçe sevilendi.


Eserleri
Gürbet, Hicret, Kimsesizlik, Seneler, Türkün Duası, Zafer, Erzurum, Dadaş, Tuna, Dumlupınar Yolunda, Ağıt İstiklal Ordusu Şehitlerine adlı şiirler yazmıştır.

Ziyaret -> Toplam : 125,29 M - Bugn : 43434

ulkucudunya@ulkucudunya.com