EBÛ SELEME b. ABDURRAHMAN b. AVF
Mücteba Uğur 01 Ocak 1970
Ebû Seleme (Abdullah) b. Abdirrahmân b. Avf el-Kureşî ez-Zührî (ö. 94/712-13)
Hadis hâfızı, Medineli yedi tâbiîn fakihinden biri.
22 (642-43) yılı civarında Medine’de doğdu. Bazı nesep âlimleri adının Abdullah olduğunu belirtmekte, alfabetik sıralanmış kaynakların bir kısmında biyografisi “Abdullah” maddesinde yer almaktadır. Adını İsmâil, hatta Ebû Seleme şeklinde kaydedenler varsa da Ebû Seleme’nin onun künyesi olduğu anlaşılmakta, ancak Ebû Seleme b. Abdurrahman diye tanınmaktadır. Kendisi on yaşında iken aşere-i mübeşşere*den olan babası Abdurrahman b. Avf vefat etti. Annesi Tümâdır, hıristiyan Kelb kabilesinin reisi Asbağ b. Amr’ın kızı olup sahâbedendir. Hz. Peygamber, Kelb kabilesine gönderdiği seriyyeye Abdurrahman b. Avf’ı kumandan tayin ederek (bk. DÛMETÜLCENDEL) ona kabile reisinin kızıyla evlenmesini tavsiye etmiş ve bu evlilikten Ebû Seleme dünyaya gelmiştir. Ebû Seleme’yi Hz. Ebû Bekir’in kızı Ümmü Külsûm emzirdiği için Hz. Âişe onun süt teyzesi olmuş, bu sebeple Ebû Seleme Âişe’nin ilminden kolayca faydalanma imkânı bulmuştur. Hz. Osman, Üsâme b. Zeyd, Abdullah b. Selâm, Ebû Eyyûb el-Ensârî, Ümmü Seleme, Ümmü Süleym, Ebû Hüreyre, Mugıre b. Şu‘be kendilerinden faydalandığı sahâbîlerden bazılarıdır. Urve b. Zübeyr ve Atâ b. Yesâr gibi tâbiîlerden hadis rivayet etmiş olup küçük yaşta iken babası öldüğünden ondan yaptığı rivayetler mürsel* sayılmıştır. Kendisinden oğlu Ömer ile Şa‘bî, Ömer b. Abdülazîz, Nâfi‘, Zührî, Yahyâ b. Saîd el-Ensârî, Yahyâ b. Ebû Kesîr, Hişâm b. Urve gibi tanınmış âlimler hadis öğrenmişlerdir. Saîd b. Âs 49 (669) yılında Medine valisi olunca onu kadı olarak görevlendirdi ve 54 (674) yılında valilikten azledilinceye kadar Ebû Seleme bu görevde kaldı. Daha sonra da yerine kardeşi Mus‘ab getirildi. Ebû Seleme 94 (712-13) yılında Medine’de vefat etti. Bu tarih 93 (711-12), hatta 104 (722-23) olarak da zikredilmiştir.
Tâbiînin ikinci tabakasında yer alan Ebû Seleme, çok hadis bilen güvenilir bir muhaddis ve pek çok fetvası bulunan tanınmış bir fıkıh âlimidir. “Fukahâ-i seb‘a” diye bilinen Medineli yedi fakihin yedincisi tartışmalı olup ileri sürülen üç isimden biri de Ebû Seleme’dir. Medineli bu on âlime “fukahâ-i ehl-i Medîne” adı verilmekte, o devirde Medine’de en çok hadis bilen iki kişiden birinin Urve b. Zübeyr, diğerinin de Ebû Seleme olduğu söylenmektedir. Mâlik b. Enes onun bir ilim adamı, Ebû Zür‘a er-Râzî güvenilir bir muhaddis olduğunu kaydederler. Zührî dört büyük “ilim denizi” gördüğünü söyleyerek fukahâ-i seb‘adan Saîd b. Müseyyeb, Urve b. Zübeyr ve Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe ile Ebû Seleme’nin adını sayar. Ebû Seleme’nin İbn Abbas ile sık sık tartışarak çeşitli konularda onunla ihtilâfa düştüğü ve bu tutumu sebebiyle İbn Abbas’tan gerektiği şekilde faydalanamadığı söylenmektedir. Hz. Âişe bundan dolayı onu kınamıştır. Ebû Seleme’nin kendisine fazlaca güvendiğini gösteren başka rivayetler de vardır. Nitekim Şa‘bî’den nakledildiğine göre Ebû Seleme Kûfe’ye gittiğinde Şa‘bî onu ziyaret ederek Medine’nin en âlim zatının kim olduğunu sormuş, o da kendini ima etmiştir.