Darbeyi kim kışkırtıyor?
Oray EĞİN 09 Temmuz 2008
Dün sabahtan beri ekrana yapışmış, haber merkezlerinden gelişmeleri takip ediyoruz.
Büyük paşalar...
Önemli gazeteciler...
İşadamları...
Politikacılar...
Akademisyenler...
Teker teker gözaltına alınıyor, bahisler açılıyor, tahminler yürütülüyor. Herkes ortaya başka bir teori atıyor, müthiş bir bilgi kirliliği yaşıyoruz yine. Liberaller operasyonun büyüyeceğini, başka isimlerin alınacağını söylüyor. Nereden biliyorlar, hiçbir fikrimiz yok.
İddianamesi olmayan bir operasyondan dolayı insanlar gözaltına alınıyor, bir tek liberal sesini çıkartıp bu durumun hukuksuzluğunu eleştirmiyor. Karşıt görüşten hiç kimsenin hakkı aranmıyor...
Düşünün, bu ülkede askeri eleştirebiliyorsunuz. Hiçbir şey olmuyor. Muhalefete saldırabiliyorsunuz, yine bir şey olmuyor. İnsanların telefonu dinleniyor, kimse bir şey söylemiyor. Basın susturuluyor, gazeteciler işten attırılıyor, hemen unutuluyor.
Ama ne zaman muhalif olmaya çalışsanız hemen darbeci etiketi yapıştırılıyor.
Sahi, birileri darbeyi mi kışkırtıyor? Ortada darbe ihtimali yokken, durup dururken bu mu gündeme getirilmek isteniyor? Hiç kimse darbe istemiyor, ama bir grup kendini bilmez “Darbeye hayır” mitingi yaparak kamuoyu oluşturmaya çalışıyor. Sanki birileri darbe yapacak.
Ne diyebilirim ki?
Korkuyorum. Sırf bu yazıyı yazdığım için bile sabaha karşı kapımın çalınacağından korkuyorum. Böyle olmayacağının garantisini kim verebilir ki?
Ortada ne bir iddianame var, ne bir açıklama. Ne olup bittiğini hiç kimse bilmiyor, kriterler belli değil ama her dakika yeni yeni isimler ortaya atılıyor.
Genelkurmay Başkanı’ndan büyük medya patronlarına kadar yeni gözaltı ihtimallerinden bahsediliyor.
Liberal arkadaşları uyarıyorum: Bir yıl sonra, iki yıl sonra bütün bunlar fos çıkarsa? Ya bu iş yalancı çoban hikayesine dönerse? Birileri gerçekten ileride darbe yapma planlıyorsa? O zaman hiç kimseyi inandıramayacağız.
Gözaltına alınanlar hükümete karşı olabilirler, eleştirebilirler, miting organize edebilirler. Bütün bunlar normal, hatta demokraside olması gerekenler. Bunu sadece emekli askerler yapıyor diye darbeci demek doğru mu? Emekli olunca illa evlerinde mi oturmaları gerekiyor? Bırakalım dileyen politika yapsın, evine gidip ölümü bekleyeceğine elinden geldiğince bu ülkeyle ilgilensin.
Ama bugün sıkıyönetim dönemlerinde bile olmayan bir süreç yaşıyoruz. Hiçbir şey bilmiyoruz, 10 aydır bir iddianame açıklanmıyor ve sürekli birileri gözaltına alınıyor.
Bu iş bu kadar basit mi?
Hangi demokrasi, hangi hukuka sığar bu?
Ne olup ne bittiğini öğrenmek de bir yıldır hakkımız. Bilelim. Gözaltına alınanlar gerçekten darbeciyse hukukun yanında duralım, ama içinde tanıdıklarımız var, neler olduğunu biliyoruz. Böyle birileri değiller; bu süreçte kendimizden şüphe eder hale geldik.
Bakın, Türkiye uzun süredir iki davaya kilitlenmiş durumda. Biri AKP’nin kapatılması, biri de Ergenekon. Birinin iddianamesi hazır, hepimiz sürece hakimiz, delillerin ne olduğunu bile biliyoruz. İyi ya da kötü, bu ayrı bir tartışma. Ama biliyoruz.
Diğeri ise bir muammadan ibaret. Sadece korku doğuruyor.
Tekrar söylüyorum: Korkuyorum.